Tarihi 13 Mart 2024

Yürek zengini!

HANGİ zengin gün doğmadan kalkıp çocuklar adına "güneşi erken uyandırması" gerektiğinin bilincindedir?
Hangi zengin iftar sofrasından kalkıp, yoksul bir evin rastgele kapısını çalar?

***

Hangi zengin bir insanın canını taşınmaz mallarından değerli sayar?
Hangi zengin bal tutan parmağını yalarken 11'inci parmağını aramaz?

***

Hangi zengin kasasındaki parayı hesap ettiği kadar, sahipsizler mezarlığına gömülen insan sayısını merak eder?
Hangi zengin, çocuklarına yoksul ve çaresiz çocukların yaşatılması için yapılması gerekenleri öğretir?

***

Doğum günü pastasının mumlarını bir nefeste söndüren hangi zenginde söndürdüğü ocakları düşünecek vicdan vardır?
Hangi zenginin asaleti içindeki çocukla yaşıttır ve hangi zengin işten attığı çalışanın çocuklarını düşünür?

***

Bunları ancak cebi de yüreği de zengin olanlar yapar. Onlar bir çiçeğin açmasındaki sihir gibi yayarlar iyiliklerini.
İş insanı tanıdıklarımız da var, sadece kendi yaşadığı mahalde değil, ülkenin her tarafına yardım elini uzatacak kadar yürek zenginliğine sahip. Mehmet Fatih Yalçınkaya gibi. Nereden geldiğini unutmamış, sefaletin her halini bilirken ülkesine ve insanına sevdalı.
O yüzden böyle güzel insanların merhametine ve asaletine kurban olayım.

***

Buna karşılık yoksul ve çaresiz insanları işaret ederek "herkes kendi kaderini yaşayacak" diyen şımarık zalimleri de biliyorum. "Cebini çok sevsen de yüreğinden vermekle bir şey kaybetmezsin" dediğimiz zaman gülüp geçenler. Kıyamet çizgisi onların kader alanının dışından geçecek sanki!

***

Milyon dolarlarla oynayan zengin bir iş adamının şoförünün oğlu üniversitede okuyor. Şoför aldığı maaşla kıt kanaat yaşıyor. Oğlunun bursa ihtiyacı var ve durumu patronuna açıklamak ihtiyacı duyuyor. "Oğluma burs verebilir misiniz?" Patronun cevabına bakın; "beyim para öyle kolay kazanılmıyor."

***

O yüzden bizim meselemiz parasından başka bir şey olmayan bencil zenginler!
Onlar bir araya geldiklerinde kışın kayak konuşurlar, yazın tekne gezileri, sonra Kıbrıs'ta kumar! Her gün fiyat etiketleriyle oynayarak yoksulların bir dilim ekmeğine bile göz koymak onların kanında var.
Ne utançtır ki onlar parasıyla yoksulluğa karşı zafer kazandığını zanneder.

***

Kendi öyküsünün kahramanıdır herkes, kendi yürek zenginliğinin sahibi.
İyilik Allah'ın emridir de duymak istemeyenlere ne yazsak boşuna!

MUTLULUK TAKVİMİ
Yoksul bir mahallede iftar aç.
Gözün tok olsun.
Bugün bir insanın hayatında melek ol.

Gönlümü teslim aldı
Hüzün
İçimde senden kalan
Cam kırıkları
Aynada sensiz yüzüm
Hiç kimse dindiremedi
Bu hıçkırıkları

Bir gece yarısı
Usulca pencerenden
Dışarı bak göreceksin
Köşe başında
Nöbet tutuyor gözlerim
Öyle kolay değildir
Beni unutmak
Hala sokaklarındadır
Ayak izlerim
Hakkı YALÇIN

Yeşilçam filmlerinde bizim çocukluğumuz oynuyor, o yüzden izlemeye doyamıyoruz.


Olanlar oldu!
Ramazan'da pencerelerini komşuluğa açanlar, tencerelerinden yayılan yemek kokusunu bölüşeceklerinin haberini verirlerdi aslında. Çayları bardaklarında soğuyan sıcakkanlı insanların yerini soğukkanlılıkla kadınları ve çocukları öldüren cellatlar aldı.
Küçücük radyoya duyulan özlem televizyona duyulan hasretle yer değiştirdi, sonrasında olanlar oldu.
Amerikan film endüstrisini de hesaba katınca yalan en büyük doğrusu oldu hayatın. Yazık oldu çocuklarımıza!