Tarihi 5 Mart 2024

Canlı ölü!

ADAM emekli ya da işçi!
Ne fark eder!
Çocuklarını gezdiremeyen bir babadır anlattığım. Hayatın karşısında başında kara bulutları gezdirir.
Eskiden içinden bir türkü tuttururdu da şimdi nasırlı ayakları ve eski pabuçlarıyla öfkesi geceleri deler.
Karısının gözlerinden her gece birkaç damla yaş düşer seccadesine.
Çocuklarda çaresiz umut, evin ortasında sanki kuzular 'mee'ler!

***

İstanbul'daki sükseli restoranların hepsi tıka doludur o saatlerde. Kebap ve balık arasında tercih yapmakta zorlananlar vardır da hesap ödemek kolaydır.
Çoğunun cüzdanları banka gibidir, onların tuzu da kurudur gönülleri de!
Onlara parayı nasıl bulduklarını sorun, çoğu "talihimiz yaver gitti" der.
Kolay para kazanmanın kuluçkasına yatanların horozları bile yumurtlar!
Garibanın yakasına yapışır kader!
Adam kopan uçurtma!
Adam benzi solmuş kelebek.
İstanbul'a yenilmiştir bütün hayalleri, gerçekleri de sus pus evine gider!

***

Evdeki televizyonda sükseli diziler, evde kırık cam bakışlı nineler dedeler.
Hayatın bodrum katında yaşayanlar için sefalet üst düzeydir. Felek bile onlardan öcünü alır sonra "kusura bakma" der.
Adam sabrın çeşmesinden su doldurur bardağına. Çocukların hayallerine su serpecek hayaller uydurur, çocuklar inanmaz.
Adam masallarda bile bedel öder.

***

Evdeki çocuklardan kemik cümle;
"bugün de köfte yiyemeyecek miyiz baba?" Bazı soruların cevabı yoktur da bir ağaca yaslanmış gençlik fotoğrafı vardır adamın, evin duvarındaki ahşap çerçevede! Fotoğraftaki gözlerde umut vardır, gemileri enginlere açılacak kaptan bakışı.
Şimdi yüzündeki hüzün denizinde beyhude bir gemidedir solan gençliği.
Ay sonu hesapları, içinden çıkılmaz durumlar, üzerine yürüyen duvarlar Hali vakti yerinde olanlardan uzak durur insanlar. Eski dostlar da bihaber!

***

Yıkılmıştır üzerine yedi yerden İstanbul. Yakarken sigarasını çayını demli içer. Gözlerindeki yaşı yumruğuyla siler.
Yine de her sabah eski moda hasretiyle kendini yeniler, elinde olmayan nedenlerden ötürü başını eğer yürür gider.
Kimsenin umurunda değildir ya bilir ki birilerine manzara bile değildir hayatı.

***

Boğazlarında düğümlenirken cümleleri, o çaresiz babalarda ne kadere sitem biter ne gelecek adına kaygılar.
Bu kadar canlı kalamaz hiçbir ölü!
Hala ayaktalar ya!
Cümlesine saygılar!

MUTLULUK TAKVİMİ
Hiçbir şeyi hayata değişme.
Tartışma programlarını izleme.
Cenazeye gidecek zaman bul.

Benden aldıklarını
Hesabıma yazdın da
Bir kere olsun bana
Hatır sormadın hayat

Ucundan kenarından
Tutunamadım sana
Bir bardak çay içimi
Bende durmadın hayat

Yanlışlara sattın
Doğrularımı
Bir gün sen de bensiz
Kalırsın hayat
Ben seni ölümle
Aldatıyorum
En fazla canımı
Alırsın hayat
Hakkı YALÇIN

Ayrılan aşıklar için dinlenme tesisi açmayı düşünen bir yatırımcı yok mu?

Sadri Alışık
Eşyaların insanlardan çok yaşadığı devirlerin çocuklarıyız biz. Az yaşayan insanların derin izler bıraktığı mevsimlerin çocukları. Sadri Alışık filmlerine bayılırdık. Sadri Alışık diğer sanatçıların da ışığıydı, balkonların sarmaşığı Ekmekle oynamazdı Sadri Alışık, filmlerde küfretmezdi mekan basmazdı.
Vicdan ve zarafetin insanlığın kitabında yazılı olduğunu herkesten iyi bilirdi.
O yüzden Sadri Alışık kuşağı talihli bir kuşaktır, zeytin ekmekle doysa da.
O yüzden Sadri Alışık döneminin sanat resimleri bugün bile tarihten sızan ışıktır. Ekranları karartan şımarık şöhretlere inat!