KONUŞMA dilinin nefret borsasına uygun hale getirildiğini sporda, sanatta ve siyasette görüyoruz. En çok da sosyal medyada.
Bizler hala eski moda ifadelerle bizim gibi düşünen insanların kalbine sesleniriz.
Savunduğumuz değerler değerinden çok şey kaybetse de inadına mektuplar yazar, bayramlarda kartpostallar yollarız.
Televizyon dizileriyle pek işimiz yoktur, hala Yeşilçam filmlerine ağlarız.
Meleklerin ninnilerini de dinleriz yaşlı insanların nağmelerini de.
Bütün hayalimiz; çocukları özlemleriyle buluşturacak aydınlık bir dünya!
Bizler düş sokağı sakinleri.
Dürüst ve onurlu insanların yanında yürümekten büyük keyif alırız.
***
Kayıp ilanları veririz kaybolan vicdanlar için, aradıklarımızı bulamayız.
Bu mevsimde bile düşmemek için ağacına kafa tutan yaprakları severiz.
Yolun sonu görünmez ama yüreğimizi de avucumuza alır yürürüz.
Bizler kış sokağı sakinleri.
Üşüyen çocukların ellerini ısıtmak için tutuştururuz cümlelerimizi.
***
Bizler sanatın sanat, sporun spor olduğu o güzelim yılları biliriz.
Yoksulluğun da zenginliğin de zarafetini.
Selam vermenin asaletini.
Bütün ihtişamıyla ayakta duran insanlığı, asla eğilmeyen başları.
Birbirine can veren arkadaşları.
O mistik sabrı.
Ülkü bütünlüğünü.
Ne acıdır ki "bunların hepsi eskidendi" deriz arada hatırlar güleriz.
Bizler hüsran sokağı sakinleri.
Kaybettiklerimizi bir daha kazanmanın mümkün olmayacağını biliriz.
O yüzden kahrederiz.
***
Uçan kuşlar gibi de yaşanıyor, böcekler gibi de. Gönül kırıntılarımızı serpiyoruz yollara, gönül almak için gönlümüzü veriyoruz.
Dört yanımız yılan ıslıkları. Yükselen değerin alçaklık olduğunu fısıldıyorlar, yetmiyor bağıra bağıra haykırıyorlar.
Bizler kuş sokağı sakinleri.
Sırtlanları çakalları sevmiyoruz!
***
Gerçek aşklar için yapılan tanımlamaların para için yapılmayan bütün güzelliklerle kardeş olduğunu biliriz.
Ayağına gideriz aşkın, evde olmazsa sokak lambasının altında bekleriz.
Ateş yakacağı yeri bilir, mektupların ucunu yakar, yağmur gibi bakarız sonrasında gökkuşağı çıkar diye.
Bizler aşk sokağı sakinleri.
Hala can veririz sevdalar için.
Bizde verecek can çok!
MUTLULUK TAKVİMİ
Hatıralar tarlasında gezinti yap.
Bir şey isterken lütfen de.
Evde mum yak.
Mücadeleci ol.
Çiçek satıyordu
Oturmuş yerde
Elbisesi kirli
Saçı beyazdı
Sevdiği dostları
Kim bilir nerede
Görse de kimseler
Tanıyamazdı
Toprağı kurumuş
Kırık dal şimdi
Denizler içinde
Batan sal şimdi
Hayatı dilinde
Bir masal şimdi
Anlatsa da kimse
Anlayamazdı
Hakkı YALÇIN
Pahalıya patlayan her olayın altında ucuz bir eylem vardır!
Bahçelievler'in şansı
Hayatıma yön veren İstanbul Bahçelievler Lisesi'nin bende yeri büyük. Şairliğimin ve mesleğimin yuvası.
O yüzden Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır'ın neler yaptığını yakından izliyorum. Vaatlerini yerine getiren dürüst başkanlara hakkını vermem gerek. Bu seçimde de yine siler süpürür, çünkü verilen emeklerin her zaman karşılığı vardır.
Yeşilay'ın çalışmaları da uyuşturucuya karşı verdiğim mücadeleye mahsuben ilgi alanımda.
104 yaşına giren Yeşilay'ın bu topraklardaki en hayati kurumlardan biri olduğunu biliyorum. İnsanları bağımlılıktan kurtarmak adına emek veren kim varsa, başımın üstünde yeri var. O yüzden Yeşilay Bahçelievler Şube Başkanı Mahir Ekinci'nin çalışmalarını da takdirle takip ediyorum. Böyle insanların ilçesinde ikamet edenler kendilerini şanslı saysın.
