Tarihi 21 Şubat 2024

Seçim afişleri!

MUHTAR adaylarının bile kocaman seçim afişlerini görüyorum da herkes bulunduğu mahallede yaşamış olmayı seçilmeye gerekçe gösteriyor.
Tanıdığım muhtar adayına "insanların ilgisini çekebilmek için niye farklı slogan kullanmıyorsun?" diye sordum.
"Nasıl yani?" dedi. "Siyasete meraklıysan onu da sen bulacaksın" dedim.
Önce gülümsedi, sonra da "o kadar şarkı yazıyorsun bul bir slogan" dedi.

***

"Birlikte kazanacağız" sloganıyla başka bir adayın afişteki bakışlarına baktım da "sen sofrana bile kimseyi buyur edecek birine benzemiyorsun" dedim kimse duymadı.
İnsanların içinden geçenlerin yüreğine düşeceğini adayların bilmesi gerek.

***

Yaşadığım ilçe olan Bakırköy'ün iki dönem belediye başkanlığını yapan Bülent Kerimoğlu'ndan zerre kadar hizmet görmedim. Mahallemin ortasında gençler için bir basketbol sahası var onu bile yenilemedi.
Oysa yakın ilçelerin belediye başkanlarının ne çok şey yaptıklarına şahidim. Bahçelievler Belediyesi mesela. Vaat ettikleriyle yaptıkları hayranlık uyandırıcı.
İnsanların partilerine olan sadakatin karşılığı olabilir ama özellikle yerel hizmette kusur edenlere yeniden şans vermek tam anlamıyla yenilgidir!

***

Önceki gün arkadaşımla bir yakınımızın cenazesine gidiyorduk da yollara asılan afişlere baktık.
"Afişler olmasa insanlar kimi seçeceklerine karar veremez miydi?" diye sordum.
İkimizin de ortak fikri; adayların kimlik analizleri yapılsa yeter. Bu kadar israfa gerek duyulmaz. Şimdiki zamanda cep telefonlarımız izin bile alınmadan aday adayları tarafından otomatik olarak aranırken, "saygı nerede?" dedik.
Biz söyledik biz dinledik!

***

Yalan değil, seçim mevsimlerini sevmiyorum. Her tarafımı saran aday deryasındaki içi boş afişleri görmeyi de istemiyorum.
Mesleğine, dürüstlüğüne ve hizmet anlayışına saygı duyabileceğim ve oy verebileceğim adayı afişler olmadan da bulabileceğimi biliyorsam bu bana yeter.
Yine de bir farklılık hissettirmek için muhtar adayı tanıdığıma afişinin altına ne yazması gerektiğini söyledim. "Beni seçmeseniz de olur ama seçerseniz iyi olur!" Beğenmemiş olmalı ki hala afişinin altında "Bakırköylüyüm" yazıyor!

MUTLULUK TAKVİMİ
Pişman olacağın bir şeyi yapma.
Girdiğin mekanda selam ver.
Belgesel izle, ders çıkart.
Maskeni tak.

En çok neyi özlüyorum
Biliyor musun
O çocuk ellerini
Bana baktığın zaman
Aklımı alan gözlerini

Bizim aşkımızın
Tarifi yoktu
Benzersiz sevmiştik
Birbirimizi
Nasıl kazandıysak
Öyle kaybettik
Şimdi kim arar
Kim bulur izimizi

Bildiğini okur zaman
Kader bize düşmanmış
Biz bile ayrıldıysak
Demek ki aşk yalanmış
Hakkı YALÇIN

Gençlik battaniyemi bir huzurevine bağışladım, kabul görmedi!

Yeniden!
Delikanlılık yıllarımızın kitaplarını yeniden okumalıyız belki.
Elle mektup yazmanın ne kadar değerli olduğunu öğreniriz yeniden.
Tebrik kartlarının, atılan mesajlardan değerli olduğunu gösteririz.
Gençliğimizin eski 45'lik plaklarını yeniden dinlemeliyiz belki.
Ucuz şöhretin rüzgarına kapılanlara inat, geçmişteki şarkıcıların adam duruşunun, hayatın en onurlu sayfalarından biri olduğunu hatırlarız.
Ve belki gecikmiş de olsa, özür dileriz onlardan. "Sizleri üç paralık pespaye şöhretlere tercih ettik" diye.