Türk astronot

ÇOCUKLUĞUMUN çizgi romanlarında "Tenten" ayrı bir yer kaplardı da uzaya giden astronot hikayelerini hayranlıkla okurdum. Bir gazetenin ödüllü ilginç soru yarışması olmuştu da telefonla sormuştum.
"Herkes uzaya gidince dünya bizim gibilere mi kalacak?" Cevap gelmemişti ama uzay yolundaki hayali serüvenlerimi hiç bırakmadım.
İstikbal göklerdeydi çünkü!
O yüzden geceleri çimenlere uzanıp yıldızlara bakarken hayal kurardık.
O hayallerde gökyüzüne çıkmak için merdivenlerimiz bile vardı.
Not: Ne kadar yaşlansa da değerinden bir şey kaybetmez hayaller.

***

Uzaya giden ilk Türk Alper Gezeravcı bu hayalimi gerçekleştirirken, nereden nereye geldiğimizin hesabını yaptım. Gurur duydum ülkemle.
Büyük düşüncelerin gerçekleri de böylesine görkemli oluyorsa, "bizler istediğimiz zaman her şeyi başarabiliriz" dedim.

***

Bu sadece geleceğe yönelik bir yatırım değil, aynı zamanda tarihsel bir yatırımdır. Pozitif enerjinin yüreklere yazılmasıdır.
Zamanın dışında kalmamak, uzay boşluğunu bir Türk insanıyla doldurmak, meselenin bu tarafında olduğumuzu dünyaya kanıtlamaktır.
Bu gerçeklerin önünü açanlara teşekkür borcumuz vardır.

***

Herkes bu dünyaya bir iz bırakmak için gelir. Bir insanın ülkesine armağan edeceği anlamlı gerçekleri vardır.
Alper Gezeravcı'nın uzay dönüşü verdiği mesaja baktım.
"Maneviyatı yüksek olan bir ülkenin içten ve samimi insanlarıyla, Türk vatandaşlarımızla tekrar kavuşmak bu yolculuğun en güzel sonlanan kısmıydı." Kibarca seslendirilmiş tarihe mühür basılması, ay ışığının yansıması gibi.
Okuduğum çizgi romanlarda sonu harika biten bir masalın kahramanı gibi.
"O benim insanım" dedim.

***

Düşündüm de birlik ve bütünlüğümüz olduğu zaman istersek gökten yıldızları bile indirebiliriz.
Kalbimizi güzelliklere açtığımız zaman başaramayacağız hiçbir şey yok.
Bahar gelmiş dağlarıyla tanıdım memleketimi, denizleriyle, yere düşeni kaldıran insanlarıyla, onurlu hayatlarla.
O yüzden kötülüklere ezilmeyeceğiz.
Bütün dünya duysun!
Tarih kendini yenilerken yenilmeyeceğiz.

MUTLULUK TAKVİMİ
Kafelerde kazıklanmayı reddet.
Havalara aldanma.
Modanı yarat.
Kendinle barışık ol.
Tütün ürünlerinden uzak dur.

Nasıl isterdim senle
Ağlayan bir bebeğin
Sesine uyanmayı
Nasıl isterdim bilsen
Bir ömür boyu senin
Nefesini duymayı

Ben söylerim
Gönül dinler
Şarkılar da hala güzel
Olmayacak dualarda
İhtimaller sana özel

Üzgünüm ikimiz için
Sen gözümün bebeği
Hala yanıyor bende
Aşkın mangal yüreği

Bazen sorup duruyorum
Deli gönlüme
Ayrılmasak evlenir miydik
Hakkı YALÇIN

Yatılı okul çocukluğumun en güzel şarkısıdır; "Yıldızların Altında!"

Pes artık!
Ataköy 11'inci Kısım'da bir kadına telefon geliyor, klasik terör örgütü suçlaması. Onca uyarıya rağmen yine tuzağa düşen kadının, üstelik kapısına kadar gelen çakala verdiği para ve mücevherlerin değeri 7 milyon lira.
Kameralarda izlediğimiz çakalın, sırtında içi boş gitar kutusuyla adrese gelmesi ve aldıklarını gitar kutusuna yüklemesi arasında 10 dakikalık bir zaman. Hırsıza kapı açılırken neredeyse kahve ikramı yapılacak.
Sorgulanması gereken bu çakallara hala inanan insanların var olması.
Onlar oldukça çakallık piyasasının hacmi genişleyecek, birileri de akılsızlığına doymayacaktır. İş işten geçtikten sonra dizlerini döverken!