Tarihi 31 Ocak 2024

Diller de çürür!

ÖNÜNE bakarken sırtını görmeye çalışan insanlarla büyüdük.
Kışın soğuk kolları insanları sararken, gözlerimizle ısıtmaya çalışırdık dostlarımızı.
Güzel cümlelerin altını çizerdik de asla yabancı kalmazdık uzaklara.
Bir intihar yalnızlığından insanları çekip çıkarmanın gururu büyüktür.

***

Birçok insanın bugünleri yarınlara ertelemekle geçiyor, sularını başkalarını içiyor, onların çaresiz hallerini görünce birileri de kendinden geçiyor.
Aynı dili konuşurken anlaşamamak kadar kötü bir gerçek yoktur. İyi bir insan olmak zor değilken, kireç yüzlü insanları fark etmekte de sakınca yoktur.
Çünkü diller de çürür!
Gerektiği biçimde kullanılmazsa eğer!

***

Kısa metrajlı bir film sahnesi.
Gözleri görmeyen bir adam sokakta dileniyor. Önündeki kartona "körüm ve açım" yazılmış.
Yoldan geçen insanlar adamın önündeki kutuya tek tük bozuk para atıyor.
Sonra bir işkadını adamın önünde duruyor, adamın ayakkabılarını yoklayarak işaret veriyor ve kartonu ters çevirip çantasından çıkardığı kalemle bir şeyler yazıp gidiyor.
Adamın önünden geçen insanlarda aniden bir değişim yaşanıyor ve kutu parayla doluyor.
Kadın akşamüzeri yeniden geliyor, gözleri görmeyen adam kartona yazan kadını fark ediyor ve soruyor; "ne yaptınız da böyle oldu?
Birden karton levhanın üzerinde yazılanları okuyoruz. "Güzel bir gün ama ben bunu göremiyorum." İşte sizlere anlatımın gücü!

***

Anlatabilmek sanattır. Zarafeti haklı kılan en anlamlı gerçek de nokta vuruş!
Sözcüklerdir insanı büyüten, bir cümlenin etkisi bir kitaba bir filme bedeldir.
Bazen hiç konuşmadan da harika bir ifade gücü olabilir ama ucuz yatırımın ağzı bozuk tüccarlarında o zarafet yoktur.
Çirkinlik böylesine alıcı buluyorsa, televizyon pazarında zarafete ve anlatım gücüne belki de ihtiyaç yoktur.
O yüzden bu düzenin değişmesini beklemeyin.
Shakespeare'in unutulmaz sözlerinden biridir; "Allah size bir yüz vermiş bir tane de siz eklemeyin."

***

Hiçbir güzellik insanların dünyasını aydınlatamaz; ifade gücü kadar.
Bizler inadına sevgi dolu sözcüklerle hayatımıza yeni bir tanım getirelim.
Dilimizin döndüğü kadar!

MUTLULUK TAKVİMİ
Pratik ve ucuz yemekler icat et.
Duvardaki resimlerin tozunu al.
Dostlarının sığınacağı liman ol.

Ayak seslerini
Duyarım bazen
Aşkın sıcaklığı
Değer elime
Sen geldin sanırım
İçim ürperir
Birden hüzün çöker
Gecelerime

Başlar içimde yine
O hicran saatleri
Yeniden hatırlarım
O yalan vaatleri
Yerle bir edersin sen
İçimdeki umudu
Yine kurarsın benim
Yüreğime mahşeri
Hakkı YALÇIN

Kötülüğe paha biçilmeyen düzende vicdan eksperlerine ihtiyaç yoktur.

Mazi kuşları
Adına "şipşakçı" denilen sokak fotoğrafçılarını özlüyor insan, yürürken bile elindeki cep telefonuyla cilveleşen teknolojiye inat.
Eski zamanların ölümsüz aşklarını özlüyor insan, şimdi aşkını bir gecede Louis Vuitton çantaya satanlara inat.
İhtiyacımız olan güzellikleri özlemeyi bıraktığımız içindir ki, kendi dilini yaratan teknolojiye kurban oluyoruz.
Ama bilinmelidir ki hiçbir kuş nostaljiyi bırakıp teknolojiye uçmaz!
Hele mazinin kuşları!