BİR insanın evladını kaybetmesinden daha büyük acı olamaz. Bu acıyı bir nebze olsun hafifleten gerçektir "şehitlik mertebesi." Bir babanın evlat acısını "teröristlere selam verenler cenazeme gelmesin" duygusuyla dışa vurmasının yadırganacak hiçbir yanı yoktur.
Ama bu ülkede bir duble viskiye fit olanlar, üç kuruşa it olanlar için gazetecilik mesleğinin üç paralık edilmesinin de hükmü yoktur.
Dillerdeki sözcükleri tutuşurken, onlarla el ele tutuşan insanlar da çoktur.
İnsanlık deniz seviyesinin ne kadar altındaysa çıkarcılık o kadar el üstündedir.
***
Sistem böylelerine gözü gibi baktı.
Nefretle ve düşmanlıkla beslenen gazeteciliğin göğsüne madalya taktı.
Şarap mahzenlerinden ülkeyi yönetmeye soyunan genel yayın yönetmenleri başlattı bu kansız modayı.
Onlar sadece bu mesleğin onurunu değil konuşma balonlarını bile sattı.
Şimdi villalarda oturuyorlar!
***
Bir şehit evine empati yapalım.
Ciğeri yanan anneyi düşünelim, evladını bir daha koklayamayacak olmasındaki derin hüznü. Yağmuru içmiş gibi sabah akşam ağladığını.
Babayı düşünelim, ne kadar dik dursa da gözyaşlarının kalbine damladığını.
Eşlerini kardeşlerini ve yakınlarını gözümüzün önüne getirelim.
Duydukları gurur onlardaki acıyla kardeştir de kendileri kaç kez ölmüştür kim hesaplar?
***
Bu topraklarda evlatlarını kaybeden analar babalar sadece çığlık atabiliyorsa bırakalım atsınlar. İsyanları bile analarının ak sütü gibi helaldir.
Oğullarını öldürenleri işaret ediyorlarsa duygularına selam çakalım.
Zaten yarından sonra günlerce konuşmazlar, acılarını içlerinde yaşarlar.
Ciğerin yanması böyle bir şey.
***
Şehit edilen delikanlılar nasıl büyütüldü, nasıl emek verildiğini kim hesaplar?
Onların kokuları hala evdedir.
O yüzden vicdansızların sağırlığına gömülen çaresiz analar ve babalar her zaman benim yazılarımın özneleridir.
Şehit babalarının ve annelerinin bizlerden alacağı varken onlara borcumuzu hiçbir zaman ödeyemeyiz.
Başınız sağ olsun demekle iş bitmiyor!
O evlatların canına göz dikenleri ve arkalarında duranları işaret etmek de boynumuzun borcudur.
MUTLULUK TAKVİMİ
Helalinden kazan.
Alışveriş keyfinden tasarruf et.
Pilli küçük lambalar kullan.
Empati yap.
En çok neyi özlüyorum
Biliyor musun
O çocuk ellerini
Bana baktığın zaman
Aklımı alan gözlerini
Bizim aşkımızın
Tarifi yoktu
Benzersiz sevmiştik
Birbirimizi
Nasıl kazandıysak
Öyle kaybettik
Şimdi kim arar
Kim bulur izimizi
Bildiğini okur zaman
Kader bize düşmanmış
Biz bile ayrıldıysak
Demek ki aşk yalanmış
Hakkı YALÇIN
"Hayat bir rüyadır, uyandığınızda sadece gerçekleri görürsünüz."
Yolcu
Herkes hayata bir şeyler söylemek
için yola çıkar da söyletmeyenlere inat
söylemek isteyenlere bakın.
Kolaya kaçmakla zora yakalanmak
arasındaki yolculukta yüreğini karşılıksız
sevgiye açabilen kaç insan vardır?
En azından çocuklar için yaşamayı
göze almak gerekir de alabilen birilerini
tanıdınız mı hiç?
Ne kadar gidilse de daha gidilecek çok
yol vardır ve yoldan çıkmadıkça yollar
kimseyi terk etmez.
Not: Kaç yaşında olursanız fark etmez.
