Tarihi 29 Kasım 2023

Yabancı!

GEÇTİĞİMİZ akşam oturduğum semtteki parkta dostlarla sohbet ederken yanımıza yaşlı bir adam geldi.
Giysileri böyle bir mevsim için yeterli değildi, selamını verdikten sonra eliyle işaret ederek "ayakkabılarım ıslandı ayaklarımı değiştirmek istiyorum" dedi.
Hepimiz önce şaşırdık sonra gülümsedik ama içimizden biri meseleyi şakaya aldı, "bırak bu ayakları" dedi.
Ciddiyetini bozmayan adam okkalı bir karşılık verdi. "Hayatının hiçbir yaşında Mecnun olmayan birine Leyla desen ne anlar!" Bu sözü hep birlikte alkışladık.
Adam derin düşünüyordu; "Neyi gördüğünüz değil, nasıl baktığınız önemli." Hepimiz bakışımızı değiştirdik.

***

"Sana yeni ayakkabı verebilirim" dedim de derdi ayakkabı değildi. "Çamur adam şenliklerinde yumurta topuklu ayakkabı giyenleri el üstünde taşıyorlar görmüyor musunuz?" Mektubuna anında cevap yazdım.
"Para bütün kötülükleri güçlendirdi, en çok kendini satmak isteyenleri!" Bankaları dolandıranları bile koruyanlar kurduğum cümleye değil, işaret parmaklarıyla orta parmaklarının fingirdeşmesine bakardı.
Adamdaki isyan haklı bir isyandı.
"Onlar hep mi cezasız kalacak, hep mi bir koymadan bin alacaklar söyleyin?" "Evet" dedim, "onların kötülüklerinin arkaları sağlam olduğu için, yasalar bile onlardan yana olacak!"

***

Hangi kara parçasında yaşadığını bilen biriydi, yeniden ayakkabıya döndük. "Yoldan çıkanlara ödül veren hayatı gördükten sonra ayakkabıların bir anlamı olmadığını gördüm" dedi.
"Ne yani" dedim, "bu saatten sonra yoldan çıkmayı mı düşünüyorsunuz?" "Hayır" dedi, "birilerini uyandırmak için farklı davranmak gerekiyor. Adım atarken kalbinin ritmine uymalı insan paranın değil." Devam etti, "kötülük böylesine palazlanırken nerede benim güzel insanlarım? Mektup sayfalarının içinde mi kayboldular, zalim hayatın içinde mi?" "Onlar gittiler" dedim "dönmezler!" Solgun yapraklarından biri daha düştü!

***

Yaşını sordum, ölüme yakın durdu.
"Böyle bir dünyada ölüm kötü bir şey değil. Kötü olan öldürdükleri değerlerin üzerine tepinenleri izlemek." Gençliğinde çatıları onarırmış ama "hiç kimseye yüksekten bakmadım" dedi. Sigara içmek için bile izin istedi.
Sigarasını yaktım derin bir nefes çekti.
Yanlış büyütülmüş çocukluğun önünü kesmek için geç kaldığımızı anlattı. Para için yapılmadık soysuzluk bırakmayan omurgasız insanlardan bahsetti

***

Sözleriyle her ne kadar tanıdık görünse de bizim için kötü gün yabancısıydı!
Adını bile söylemeden gitti.
Ayakkabılarını eline alıp!
Yürüdüğü yolda hayat fışkırıyordu adımları ya da bize öyle geldi.

MUTLULIK TAKVİMİ
Kapalı yerde ıslık çalma.
Para harcamadan eğlen.
İnsanların hayat hikayesini dinle.


Kudurdu kalleşlik
Namertlik moda
Para için ruhunu
Satanı gördüm
Nasılsa bana
Dokunmaz deyip
Yılanın koynunda
Yatanı gördüm

Neyin Brütus'u
Neyin Sezar'ı
Bebelere tüfek
Çatanı gördüm
Şimdi dört yanımız
Bir can pazarı
Katilin elinden
Tutanı gördüm
Hakkı YALÇIN

Ortamı ve parayı beğenmezse "taşlar bile yerine oturmuyor" artık.

Siz cevap verin!
Birbirleriyle kardeşçe yaşaması
ihtimal olmaktan çıkan ve dna'sında
terör yatan bir gerçek midir Ortadoğu?
Yoksa her mevsim yeni bir savaşın icat
edildiği büyük devletlerin otlağı mı?
Amerika ve İsrail adlı ejderhanın
ağzına dayanan benzin bidonu mudur
Ortadoğu? Yoksa kan değirmeni mi?
Doğar doğmaz ölüme sobelenmiş
çocukların mezarlığı mıdır Ortadoğu?
Yoksa her türlü kapitalistlerin alışveriş
merkezi mi?
Küresel ısınmanın maşası mıdır Ortadoğu?
Yoksa silah tüccarlarının kaşesi mi?