Daha maçın başında sonucu tahmin etmek zor değil.
"Benmerkezcilik" yok, "biz" duygusu üst düzey.
Gol atılmadık takım bırakmayacakları gibi, liderliği bırakacaklarını da hiç sanmıyorum.
Çünkü izlediğimiz Fenerbahçe'nin karşısında sahadan başı dik çıkmak "şimdilik" hiçbir takımın harcı değil.
"Fenerbahçe henüz zorlu rakiplerle oynamadı" tezine sahadaki futbol en güzel cevap!
***
Pendikspor karşısında da gördük ki takımda her futbolcunun saha içinde kendine has bir duruşu var, herkesin durumdan keyif aldığı da ortada.Dzeko 37 yıllık bedenin içinde birkaç kişilikti yine. Attığı gollere bakınca, "bu adam şapkasından tavşan da çıkarır" dedim "fil de!" Bir kayın ağacı 10 kişinin oksijen ihtiyacı giderir ya İsmail Yüksek de aynen öyle.
Bu delikanlı futbol zekasıyla, rakibi yıpratan ve oyuna katkı sağlayan mücadele ruhuyla ülkemizdeki en özel orta alan oyuncusu.
***
Galatasaray, tarihin en iyi sezon başlangıcını yaptı. Ligdeki en iyi deplasman performansını de tekrarladı ama Avrupa'daki Galatasaray'la ligdeki Galatasaray arasındaki çelişkinin nedenlerini sorgulamak gerekiyor.
Yoksa böyle futbolla "kazanmakla aramız iyi" demek ligde yeterli olmayabilir.
Icardi'nin maç içinde "zinde tutulması" için takım arkadaşlarının "uyanması" lazım.
İki maçtır iğneyle oynayan bir adamın fedakarlığıyla, eşinin hastalığı arasındaki "duygusal travmayı da" hesaba kattığımız zaman, Icardi'nin sahada ayakta durması bile çok şeyin karşılığı. Bunun sorgusunu da Mertens, Kerem Aktürkoğlu ve Kerem Demirbay birlikte yapsın!
***
Beşiktaş, Gaziantep karşısında taraftarlarına ayakta kalma kırıntılarını göstermekten öteye gidemedi. Girdaptan çıkabilir ama Beşiktaş'ın bu orta alanıyla sınıf atlaması mümkün değil.
Kazanma coşkusunun ayaklanması için bir şeylerin kaybedilmesi gerektiğini en iyi biçimde taraftar biliyor. O yüzden boşuna haykırmıyorlar:
"yönetim istifa!"
