Tarihi 13 Ekim 2023

Doyumsuz!

SAVAŞLAR kucağındaki bebelerin ölmesi gerektiğini öğretiyor insanlara, evlerinin başına yıkılmasını.
Herkes seçtiği rolün repliğini ezberlemişken, cümlelerdeki özne kana kan intikam!
Bomba sesleri çocuk seslerini bastırıyor.
Nefret; acıma duygusunun üzerinde seyrediyor da işin en utanılacak yanı dünya liderleri bu filmi seyrediyor.
Kucağında bebelerle analar yollara düşüyor, metrekareye bilmem kaç çocuk ölüsü düşüyor da kapitalist puştların kahvesi bile cehennem ateşiyle pişiyor.
Hedef: Gazze de tek canlı kalmasın!

***

Terörün dini imanı yoktur.
Her teröristin arkasında ondan daha vicdansız ülkeler ve siyasetçiler vardır.
Onlar sadece kuklaların ipini çeker ve dünyayı bir anda ateşin içine atar.
İzliyoruz da ne kadar kolay ölüyor insanlar, kundağa sarılması gereken bebeler ne çabuk kefene sarılıyor. Netanyahu alabildiğine faşist bir duruş sergiliyor.
Mağduru oynayanlar "daha dur!" diyor, "daha Amerikalı abiler devreye girmedi!" "Amerika'nın orada ne işi var?" sorusu cevapsız değil. İsrail, Amerika'nın tasarrufudur istediği gibi kullanır gibi görünse de geleceğin dünyasındaki jandarmalık adına İsrail için piyasa şartlarını da Amerika oluşturur.
Bu uçak gemisiyle ve bu görüntülerle kindar insan sayısında patlama yaşanıyor, bu duyguların geleceğin dünyasında nasıl etki yapacağını sorgulamıyor kimse.
Çünkü barış istenen son şey!

***

Hala aklımız almıyor. Dünyanın öbür ucundan hayatımızı röntgenleyenlerin, İsrail'e sokulan roketlerden nasıl haberi olmaz?
Belki de saldırılardan ganimet umuldu.
Ortadoğu'da yeni bir yerleşim merkezi oluşturmak ve sallanan koltuklarını sağlamlaştırmak adına belki de her şeye göz yumuldu.
Buna şeytanlık sanatı denir.
Dünyanın en büyük uçak gemisini bir terör örgütü için Gazze'ye getirdiyse Amerika'dan her şey beklenir.
Iraklı, Filistinli, Suriyeli çocukları katleden Amerika için hafızalarınızı yenileyin.
Amerika ve İsrail ortaklığında onlar birbirlerinde her şeyi bulabilse de bizim onlarda bulamayacağımız tek şey insanlıktır dersek haksızlık etmeyiz.

***

Amerika'yı neden sevmiyorum?
Yok edeceği hedefleri belirleyen işaret parmağını kana batırdığı için.
Silah sanayini ayakta tutmak uğruna dünyaya her türlü kötülüğü yayacak kadar kan tüccarı olduğu için.
Not: Uluslararası terörün merkezidir Amerika!

***

Yıllar önce ödüllü bir İran filminden alıntı.
"16 yaşındaki Amerikalı çocuk İran'da konuk olduğu evde yemek yiyor.
Evin sahibi geleneksel İran yemeğini Amerikalı çocuğun önüne koyuyor.
Çocuk "ben yemek istemiyorum" diyor.
İranlı ev sahibi harika bir cümleyle meseleye noktayı kokuyor. "Ne yani bütün dünyayı yediniz de bunu mu yemek istemiyorsun?"

***

Her taşın altından çıkanlar için çocukların ve anaların gözlerindeki yaşın zerre kadar hükmü yoktur.
Gençliğimizden beri ne çok öldük de bu gerçekleri kimselere duyuramadık.
Bizleri ne çok öldürdüler de hala Amerika ve uşaklarını doyuramadık.

MUTLULUK TAKVİMİ
Sararmış fotoğrafları karıştır.
Eve çiçek götür.
Uyanmak için kitap oku.
Yeniliğe açık ol.


Sarılır geceler
Gözlerimize
Karanlıklar basar
Yüreğimize
Kanımız desendir
Elbisemize
Bizi yaşamadan
Solduranlar var

Her gece basarlar
Düşlerimizi
Bir anda keserler
Yollarımızı
Arkadan bağlayıp
Ellerimizi
Bir kurşunla bizi
Öldürenler var
Hakkı YALÇIN

Saniyede kana karışıyor kötülük ama kötülere kimse karışmıyor!

Cehennemin dibi!
Her şeyin bir bedeli olacaktır kuşkusuz.
Günü gelecek sular yükselirken simsiyah bulutlar haykırırken, sivillerin üzerine bomba yağdıranlarla savaşlarda kopan kolunu arayan çocuklar arasında bir buluşma olacak.
Tersine işleyecek zaman.
Yerin yedi kat dibine kadar.
Savaş adı altında kadınlara ve çocuklara kıyanların cümlesine yollar açılacak.
Cehennemin dibine kadar!