DÜNYADA insanlığın ölümünden sonra yaşayan gerçekler değişmiştir.
Hayattan çok ölümün, insanlıktan çok zulmün sözü geçerken gönül zenginliği eski bir masaldır.
Savaşın bile kendine göre onuru vardır, "meydan savaşı" tabiri de erkekçe savaşlardan kalmıştır.
Şimdi kirli eller kuklaların ipini çekerken dünyayı katliamların içine çekiyor.
Çocukları katletmek nasıl insanlık dışı bir eylemdir de adına savaş deniyor.
***
Bugün Hamas'ın İsrail insanına yaptığı insanlık dışı görüntüleri içimiz yanarak izlerken, önceki yıllarda Filistinli insanların canıyla oynanması Amerika ve dünya ülkelerine sinema filmi izlemek kadar keyif veriyordu.
Yanlışlar yeni yanlışlarla ödeştirilmesin isterdik ama birileri izin vermedi.
Bir kez daha gördük ki kısasa kısas bu dünyanın en acımasız yasasıdır.
İsterdik ki bütün insanlar insanca yaşasın ama Amerika buna da izin vermedi.
Şimdi ölü çocuklarını doğuruyor dünya!
***
Önce Hamas ardından İsrail bombalar yağdırırken çocukların ne günahı var?
Canlar gittikten sonra ateşkeş ilan edilse ne olur? Bomba stokları mı eritilir yoksa birilerinin istediği "Üçüncü Dünya Savaşı" özlemi sonraki senaryoya mı kalır?
Evleri başlarına yıkılanlar ne olacak?
O hayatları kim geri getirecek?
***
Ünlü Macar şair Sandor Petofi'nin bir şiirinin masalımsı tercümesi.
Su, rüzgar ve namus bir gün saklambaç oynamaya karar vermişler. Önce su saklanmış ama çabuk bulmuşlar, derin vadiler arasında.
Sonra rüzgar saklanmış, onu bulmak da kolay olmuş, yüksek dağların tepesinde.
Sıra namusa gelince demiş ki; "ben kaybolursam bulunmam hiçbir yerde." O günden beridir ki namus kaybolunca bulunmuyor!
Savaş adı altında masum çocukların üzerine bomba yağdıranlarda namusun aranmasına gerek bile duyulmuyor artık.
O yüzden bu savaşın namusu yok!
***
Amerikan insanıyla alıp veremediğim hiçbir şey de yok ama gençliğimden beri hep sormuşumdur kendime; "Amerika'yı niye sevmiyorum?" Terörizmin kökünü suladığı için, Ortadoğu'yu karıştırmakla elde ettiği ganimeti adalet diye yutturduğu için.
Kalleşliğin tanımını kendisinden başkasının yapamayacağını gösterdiği için.
Kendi çocuklarına harika hayatlar yaşatmak adına, Ortadoğu'daki çocukların canını istediği için.
***
Önceki gün çocukluğumdan kanatlanan bir kuş geldi omuzuma kondu.
Hatıralar tarlasında dolaşmış da birkaç fotoğraf bıraktı siyah beyaz!
O fotoğrafların her birinin altında el yazımızla imzamız duruyor.
"Bizler dil, din, ırk farkı bilmeyiz!"
***
Bizler kundağa sarılması gereken bebeklerin kefene sarıldığı bir dünyayı da sevmedik, kör şeytanların vitrinden inmediği dünyayı da.
O yüzden inadına kardeşlik türküleri tutturalım, çocuklarımıza insanlık onurunu ve barış için savaşmayı öğretelim.
Her türlü bombaların çocukların üzerine yağdırıldığı bu acımasız dünyada elimizden gelen sadece budur.
MUTLULUK TAKVİMİ
Kötü düşüncelerini bir kağıda yaz çöpe at.
Kışa hazırlan.
Maske tak.
Duyarlı ol.
Başka tene bulaşmış
Kirli sabahların var
Senin boyunu aşmış
Büyük günahların var
Bir leke gibi kalsın
Alnında ihanetin
Mahşere dek sürecek
Bendeki bu nefretin
Koptuğu yerde bırak
Bu masal böyle bitsin
Bir zaman her şeyimdin
Artık hiçbir şeyimsin
Hakkı YALÇIN
Azalan güzellikler yarın hiç kalmayacak çoğalan kötülükler asla azalmayacak.
Devlet adamı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın
saldırı sonrasında
iki tarafı itidalli olmaya
çağıran "devlet adamı" duruşuna baktım,
ardından da Kemal Kılıçdaroğlu'nun
bomboş açıklamasına.
Kılıçdaroğlu o seçimleri boşuna
kaybetmemiş.
Ve iyi bu ülkenin başında değil.
Şunu iyi bilin ki hiçbir şey de
sebepsiz değil.
