Tarihi 21 Eylül 2023

Hayat ödevi!

İLK tanıştığımızda "memnun oldum" demişti de sonrasında bizle selamı sabahı kesti hayat.
Sonra haber gönderdi, "ben güzel köşeleri önemli misafirlere ayırdım!" O yüzden kötüler dört köşe!

***

İhanete paha biçemiyor da bazı insanlara yasalardan yasa seçiyor hayat.
İnsanların kötü olma olgusunu güçlendiren de bu ayrımcılık oluyor!
Bir yandan çocuklarımızın ekmeğini çalanlarla ganimeti bölüşüyor, bir yandan karanlık adamların yollarına taşlar döşüyor hayat.

***

Kötülüğün yıldızını parlatmak için "iyilikten maraz doğar" diye mazeret üretiyor ya o yüzden kötülere gün doğuyor.
Akrep kalleş yelkovan fırdöndü.
Mutluluğun saatini parası olana kuruyor.
Düelloya bile izin yok, on adım atmadan bizi sırtımızdan vuruyor hayat.

***

Halkın yüzde 93'ünün izlediği televizyonlar mıdır ülkenin kara kutusu, yoksa yüzde 70'i kitap okumayan bir toplum mudur gerçek facianın raporu?
İşine gelmeyen soruların cevabını vermeye bile tenezzül etmiyor hayat.

***

Namussuza şerefsize bir şey demiyor da ömrümüzü sünger gibi emiyor.
Katillerin hırsızların kapılarını "bir ihtiyacın var mı?" diye tıklatıyor da bize gelince kapıları üzerimize kilitliyor hayat.

***

İşler yürümediğinde yürüyen merdivenleri birileri için yürürlüğe sokuyor, üstelik ayaklarına kırmızı halılar seriyor.
Gariban insanlara pencere kenarında bile yer vermiyor hayat.

***

Hayatın zalim bir bakışı var, sadece yazı sonbaharı değil azgın bir kışı da var.
Mutfak penceresinden ansızın bakıp geçerken, bırakın bizleri çocuklarımızın ömrünü bile yakıp geçiyor hayat.

***

Çocukluğumda yoksul ama onurlu bir hayatı tanımış ve çok sevmiştim.
Özne yere düşeni kaldırmaktı düşenin üzerine basmak değil.
Mesele çocuk, mesele kadın olduğunda kıyameti koparırdı hayat.
Yere çömelip gazete okuyacak kadar bilgiye ve meraka sığınırdı insanlar!
İftiraya ve muhbirliğe değil.

***

Geleceği bugüne taşımak değil niyetim, geçmişi bilmeyenlere nereye taşındıklarını gösterebilmek.
Geleceğin yarattığı korku geçmişin bıraktığı güzelim izleri silmesin diye.
Oysa teknolojiye kurban olurken nostaljiyle bütün bağlarını koparmış hayat.

***

Soru: Bu hayatın nesi oluyoruz?
Cevap: İnsanlığımız yoksa hiç kimsesi!
Herkesin mesleğini şerefiyle yapması gereken bir dünyada şerefle bitirilmesi gereken en ağır ödevdir hayattır.
Ama bazıları için hırsızlık namussuzluk yapanlara gözlerini ebediyen kapatıp kaderini beklemektir hayat.

MUTLULUK TAKVİMİ
Lösemili çocukların yanında ol.
İndirimli satışlara aldanma.
Çocuğunun okuldaki arkadaşlarını tanı.


Biz kimi bu kadar
Delice sevdik böyle
Biz kimin kalbine
İzinsiz girdik söyle

Soran olursa
Düşmüştük kalktık deriz
Gören olursa
Yangından kaçtık deriz

Ama sen yine de
Ağlama gözlerim
Bırak bize kalsın
Bu kırık hikayemiz
Vedasını etsin
Hele bir gitsin
Nasılsa sabahı
Sabah ederiz.
Hakkı YALÇIN

Yeni bir virüs geliyor, kapıları kapatmakla gözlerimizi açmakla yükümlüyüz.

Alacaklıyım!
Züppelerin milyon dolarlık varlıklarını
ilan edip, yoksullukla alay ettikleri medya
gösterilerini izliyoruz.
Onların harcadıkları paralarda
emeklerimiz var, çalınan paralarımız.
Yasaların kişiye özel uygulandığı bir
memlekette hesap sormak diye bir gerçek
olmadığından, bizler boşuna ağarttık
saçlarımızı.
Biraz eski moda biraz da yaşayan ölü
sayıldığımız için yeni dünya düzeninde
yerimiz yok.
Onların yatacak yeri de çok, dünyayı
toza dumana katacak gücü de!
Merak etmesinler bizler bugün ölsek de
yarın öderiz alacaklarımızı!