Tarihi 19 Eylül 2023

Bedri Yalçın

İZMİR Emniyet Müdürlüğü'ne ve İzmir Toplumsal Uyuşturucu ile Mücadele ve Eğitim Derneği TUMED'e bir teşekkür borçluyum.
Uyuşturucuya karşı verdikleri mücadele için. İnsanları bu konuda aktif çalışmalara teşvik ettikleri için.
Ve daha birçok şey için.

***

TUMED Genel Başkanı Bedri Yalçın.
Soyadımızın aynı olmasıyla aramızda bir akraba yakınlığı yok ama keşke olsa. Çünkü böyle birinin çok önemli bir konuda böylesine aktif olması gurur verici.
Uyuşturucunun bu ülkenin gençliğine nasıl bir tehlike oluşturduğunu görebilen ve mücadele eden bir insanın başkalarının "hayal" diye şekillendirdiğini "gerçek" yapabilmesi olağanüstü bir mücadele gerektiriyor.

***

Bedri Yalçın, İzmir'in en ücra köşelerine kadar gidiyor. Yoksul insanlara yardım ederken havayı da kokluyor, torbacıların izini sürüyor.
Sonra da İzmir Emniyet Müdürlüğü ile ortaklaşa olarak torbacıların tutuklanmasına eşlik ediyor.
Tehditler alıyor, otomobilinin lastiklerini kesiyorlar ama ondaki mücadele ruhunun önünü kesemiyorlar. Aslan gibi yeğenini uyuşturucuya kurban veren birini hangi tehdit hangi eylem korkutabilir ki zaten!

***

Böyle bir derneğin varlığını yeğenim İlker Güryol aracılığıyla yeni öğrendim.
Benim bu konuda ne kadar hassas olduğumu bildiği için "işte aradığın adam" diye işaret etti.
Uyuşturucunun altın çağını yaşadığı ve birçoklarının manzarayı izlemekle yetindiği bir dönemde, atılan her adımın insanlık katında değeri büyük.
Ama asıl mesele baronlar!
Lüks villalarda oturan, en pahalı ciplere binen ve ruhsatsız silahlarıyla çatışmalara giren baronlar. Türkiye'de öylesine müsait ortam var ki İsveçli baronlarla da tanıştık.
Onların bizim ülkemizde değil cehennemin dibinde yerleri olmalı.

***

Bu köşede ciğeri yanmış bir babanın mektubunu yayınlamıştım.
"Benim oğlum uyuşturucu kullanmaz, benim kızımın kötü yolda gölgesi bile dolaşamaz demiştim büyük konuşmuşum. İkisini birden kaybettim. Uyuşturucu çakalları ve pezevenklerle hayatım pahasına savaşmaya yemin ettim."

***

Sadece ciğeri yanan insanlarla değil, uyuşturucuya karşı topyekun bir mücadele gerekiyor. Ülkemizin geleceği elden gidiyor çünkü.

Mıknatıs!
İnsanların anası ağlarken
kötülerin "tuzunun kuru"
olması hiç şaşırtıcı gelmiyor
bana. Kötü insanlara
bağışlanmış bir hayattır bu
dünya.
Bir insanın yüreği bu kadar
kötülüğü depoluyorsa
orada kötülük endüstrisi
kurulmuş iyi insanları
yok etmenin üretimi de
başlamıştır.
"Kader; garibanların
ağlarını öreceğine beklenen
azgın kış için çocuklara
kazak örseydi keşke" desek
kimsenin ilgisini çekmez.
Zenginlerin ihtiyaç
halinde mıknatısları
ceplerindedir;
para parayı çeker!