BİR yanda teknolojinin yeni şifreleri, öte yanda insanlığa karşı acımasız saldırılar.
Her yanı kötülük dağıtan bir dünyanın içinde, damarlarında zalimlik dolaşan insan türleri altın devrini yaşıyor.
Umutlarımızın kemikleri kırılmış.
Yollarımız taş yığını.
***
Kapımızda yeni bir virüs var.
Tekrar edildikçe güçlenen kötülükler dünyasında parası olanın her hakka sahip olduğunu bizlere öğrettiler.
Kapitalizme karşı duran gençleri asan dünya, şimdi para basıyor kötülüklere.
***
Paranın dili insanlığı susturdu, şimdi kan kusturma mevsimi açılışa hazır.
Teknolojinin virüsü yayma gücünü de biliyoruz, Bill Gates gibi kansız zenginlerin hayallerini de. O yüzden yeni virüsün sadece etiketi değişti.
Hedef; daha büyük ölümler!
Bunun adı salgın ekonomisi!
Hormonlu domateslerin çocuklarımız üzerindeki yan etkilerini sorgulamayan bizler, öldürmekle var olan bu zengin züppelerin yok ettiklerini hesaplayabilecek miyiz?
***
Pandeminin ilk çıktığı dönem, manzarayı gururla seyredenler "nasılsa yeni dünyada onların yeri yok bırakın ölsünler" derken ellerini ovuşturuyordu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün gözleri paradan başka bir şey görmediği için insanların onların hayatında çöp kadar değeri olmadığını gördük.
Nerden bilelim dünya savaşlarının şekil değiştirdiğini, virüs üretmenin ve dünyayı mahvetmenin krallığına soyunanların bu kadar kalleş olacağını.
***
İnsani değerleri olan zenginleri de gördük.
Bundan 17 yıl önce dünyanın en zengin 11'nci adamı John Walton kendi kullandığı uçağın düşmesi sonucu 58 yaşında ölmüştü. Şahsi serveti 18.2 milyar dolardı.
Ülkesinde eğitimle ilgili konulara 6 yıl içinde 1 milyar dolara yakın bağış yapmıştı.
Zenginlerin ölümü yoksulların yüreğinde yer bulmazdı ama böyle bir zengin buldu.
Bill Gates gibileri de her mevsim virüs modelleri buldu insanlığı yok etmek için.
***
Görünen o ki sonbaharda ülkemizde de çok şeyler değişecek, tehlikenin boyutunu da birlikte göreceğiz.
Unutmayalım ki hepimiz bu virüse karşı aynı kulvarda koşan atlarız.
Kimimin nalı yok kiminin malı çok!
Olsun güneş hepimize doğuyor.
***
Hiçbir virüs insan yüreğinden güçlü değildir ama bizler o yüreği nefretle doldurup, birbirimizi yemeyi çok seviyoruz!
Kapitalizmin kansız patronlarının ekmeğine yağı da bizler sürüyoruz.
