Tarihi 24 Ağustos 2023

Alev yağmuru!

Her orman yangını ülkemizin ciğerlerine dökülmüş kezzaptır.
Her orman yangını bağrımızı yakan ateştir.
Çanakkale'de ağaçlar gibi evler de yandı.
Alevler her yanı sarmışken evdeki baba, kim bilir hangi değerli eşyanın derdindedir de dışardaki yakınları çığlık çığlığadır, "baba, çık dışarı baba!"

***

Yangının külü gözlere dolarken çöllerin sıcak tülü de boynuna dolanıyor bağrı yanmış insanların.
Cennet gibi bir yaşam alanından kaçıp, cehennem ateşini izlemek ne acı.
Yeşilin rengi değişmiştir de zamanın rengi kırmızıdır. Bu manzara, ülkenin şahdamarına saplanmış bıçak değilse nedir?
Ters esen rüzgarın da hayatın büyüsünü duyarsız insanlarla bir olup bozan küresel ısınmanın da canı cehenneme!

***

Sanki saçları tutuşmuş da odasına kilitlenmiş bir çocuk çığlığıdır, yanan ağaçların çıkardığı sesler.
O sesler toprağın altından da gelir.
İnsanlar kadar diğer canlılar da panik halindedir.
Börtü böcekler kül olmuştur da hangi çiçek açacaktır önümüzdeki yaz?
O hızlı kertenkeleler bir ateş çemberinin içindedir, saniyede 24 kare poz veren sincaplar kaçacak delik bulamaz.
Allah'ın yarattığı canlılar yangından kaçsa nereye?
"Sıcağı sıcağına" diye bir tabir vardır da yıllanmış ağaçların gözlerinden kaç damla yaş düşer metrekareye?

***

Bizler insan ellerinin onurlu işler için yaratıldığına inananlardanız.
Yangını söndürmek için ortaya canını koyan yiğitlerimizin göğüs göğse Çanakkale'de savaşan insanlardan bir farkı yoktur.
Süngüsü yürek, süngüsü kazma kürek.
Dumanlar arasında esmerleşmek!
Bir alev yağmurun ortasında her saniye ölüme bilet almak demek.

***

Yangın belasından kaç yıldır kurtulamıyoruz da iki yıl önce "çıkarılan" orman yangınlarında yaşlı bir kadının penceresinin önündeki küçük saksı çiçeğiyle konuşmasını hatırlıyorum.
"Analarını babalarını yaktıkları için mi ağlıyorsun benim saksı çiçeğim?"

***

Ağaçlar ki, tabiat ananın en hayırlı evlatlarıdır.
Harika giysiler içindeki ormanı çıplak görmek ancak abazan erkeklerin vazgeçilmez rüyasıdır.
Onlar ki ülkenin Neron'larıdır zaten.
Ne utançtır ki bu ülkede ciğeri yanmış insanların evinin yanmasının getirisini hesaplayan inşaat uzmanları bile vardır.

***

Yanan ormanlarımızdır, yanan evlerimiz, tabiatın barınağında hayat süren bütün canlılarımız.
Yaktığımız ağıtlar da caba!
Çok merak ediyorum, böylesine acımasız bir zaman tünelinden geçerken, "yellenen nefret yangınlarının" son bulması mümkün müdür acaba?


MUTLULUK TAKVİMİ
Çocukların adına ağaç dik.
Tabiat anaya saygılı ol.
Uyuşturucuyla aktif mücadele et.
Bilgiyle beslen.


Canımın yarısıydın
Alnımın yazısıydın
Gidişine ağlamıştım
Dönüşüne sevinmedim

Aşk zamanla değişiyor
Ateş söndü kül üşüyor
Bir zamanlar göğsümde
Saplayıp unuttuğu
Hançeri o taşıyor

Biz yalan dünyanın
Yanan kulları
Bir of çeksek dağlar
Yerinde durur

Böyle sevdik diye
Hor görmesinler
Aşkın cennetinde
Yanmaktır gurur
Hakkı YALÇIN

Dantel yakalı papatya, fiyakalı orkideye bin basar, ciğeri yansa da!

Yolcu

Herkes hayata bir şeyler söylemek için yola çıkar da söyletmeyenlere inat söylemek isteyenlere bakın.
Kolaya kaçmakla zora yakalanmak arasındaki yolculukta yüreğini karşılıksız sevgiye açabilen kaç insan vardır?
En azından çocuklar için yaşamayı göze almak gerekir de alabilen birilerini tanıdınız mı hiç?
Ne kadar gidilse de daha gidilecek çok yol vardır ve yoldan çıkmadıkça yollar kimseyi terk etmez.
Not: Kaç yaşında olursanız fark etmez.