Tarihi 23 Ağustos 2023

Yanan geceler!

ATEŞBÖCEKLERİYLE tokalaşmayı çocukken öğrendim, ağustos böcekleri bana eşlik ettikten sonra başladım şarkı sözleri yazmaya.
O yüzden yaz günlerinde "eski tanıdıklarla" buluşmayı seviyorum. Eski hikayeleri yeniden yaşamayı da.Çünkü onlar benim hayal perilerim.

***

Geçen akşam evimi bir düğün gecesine açtım. Işıkları açmama gerek yok, ağustos böceklerinin harika konserinde ateşböcekleri aydınlatıyordu odaları.
Karıncalar halay çekerken adamın biri "nedir bu gürültü?" diye kapımı çaldı.
Kapıyı açtım da adamın gözlerindeki kirle dilindeki kaba emir ortaktı.
"Şu gürültüyü kes, ışıkları da kapat!" Tepem attı, "nedenmiş o?" Sağ eli cebindeydi de kavgaya hazır bir hali vardı. "Ben aydınlığı sevmiyorum" diye karşılık verdi.
Delikanlı yıllardan aşina olduğum güzel insanlara benzemiyordu hiç.

***

Gelin karıncayla damat karınca düğün şarkısına eşlik ediyordu o sıra.
Düğünlerde silahlarını çekip çocukları vuran, düğünlerde uyuyan bebeklere göz koyan zorbalardan biri karşımda namus bekçisi kesildi.
Birbirine sarılmış dans eden karıncaları işaret eti, "bunlar ne yapıyor böyle?" "Karanlıklara şimşek çakıyorlar" dedim, "senin gibilerinin boyası aksın" diye.
Adamın elini cebinden çıkarması için acelesi vardı da yerinde duramıyordu.
Ama kapımın önünde bana emir veren bir zorbaya verecek bir dersim de vardı.
"Daha bitmedi" dedim, "ateşböcekleri sana inat geceyi de yakacaklar." Toprakla su tutuştu o sıra, ateşböcekleriyle karıncalar yürüyen ateş oldular.
Ağustos böcekleri ateşin koluna girdiler.
Mesele erkeklik olduğunda "etek giymek konulu" bahse tutuşup kadınları aşağılayan sözde erkek adamın etekleri tutuştu.

***

Sağ eliyle tuttuğu ruhsatsız silahını çekerken dolarlarını düşürdü cebinden.
Karıncaları kutlamaya gelen kuşlar kanlı dolarları gagalamaya başladı, sonra da klozetin içine atıp sifonu çektiler.
Karıncalar adamın silahına tekme attı, ben de inadına bir türkü yaktım.
"Uzun ince bir yoldayım." Çocukların gözlerinde gecenin güneşi açıyordu, karıncalardan ve ateşböceklerinden kaçıyordu şehrin karanlık adamları. Karıncaların düğünleri böyle olurdu çünkü!

***

Not: Sizler karanlığa bir kibrit çakmaktan korktuğunuz içindir ki, bu karanlık adamlar çocuklarımızı taciz ediyor, kadınlarımızı dövüyor öldürüyor, uyuşturucu satıyorlar pencere önlerinde.
Sonra da Bodrum'da Çeşme'de caka satıyor, şerefe kadeh kaldırıyorlar şerefsizlerle!

***

Dipnot: Önemli değil; sizler mışıl mışıl uyurken, geceleri yakan milyonlarca karınca ve ateşböceği var. Onlar gerektiğinde kendilerini de yakıyorlar.
Karanlıkta kalmasın diye çocuklarımız.

MUTLULUK TAKVİMİ
Lösemili çocuklar için gönüllü çalış.
Karşındaki insanı incitmeden iyilik yap.
Kahveni evde iç.

Seven yürek gitse de
Gözü arkada kalır
Bir veda nasıl senden
Güzel olabilir ki

İhtimallerde yoksan
Bari aşkı hatırlat
Bu kalbi sevmek için
Taşıyoruz be hayat

Bizim neyimiz noksan
Ömrümüze ömür kat
Biz zaten ölmek için
Yaşıyoruz be hayat
Hakkı YALÇIN

Yoksul ama onurlu insanların hayatı ne zaman dizi film olacak?

Cepteki mendil!
Futbol resmileşmeden önce tek hakemle
oynanıyordu, yan hakemlere ihtiyaç yoktu.
O zamanlar şimdiki gibi futbolcularda
artistik forma numaraları ve sırta yazılmış
isimler de yoktu. Maçta 5 numaralı
formalarıyla iki takımın santrhaflarının
ceplerinde beyaz bir mendil olurdu.
Kimin yarı alanında tartışmalı bir
pozisyon olursa libero oynayan beyaz
mendili çıkarıp hakeme sallardı. Kimse
karara saygıda kusur etmezdi.
O mendillerin şimdiki zamanın yan
hakem bayraklarından daha haysiyetli
sallandıklarına hiç şüphem yok.