Belli ki maçın sonunu "tatlıya bağlayacak" ustalığı göstermek önemli.
Samsun karşısındaki Fenerbahçe'de gördük ki takımda Dzeko gibi bir kral varsa, geriye hazır olmamak gerçeğini kayıpsız atlatmanın gururu kalıyor.
"Yabancılar ne zaman tanıdık olur?" sorusunun cevabı;
"en fazla iki hafta sonra."
***
Önemli transferlere rağmen takımda parlayan yine Ferdi Kadıoğlu.Eski gerçeklerden yol sormakla rakibi yormak arasında ince işçilik onda, Savunmada bekçilik, bindirmelerde servis elemanı olmak onda.
Bu delikanlının nabzı ayaklarında atıyor. Sezon başında arkadaşlarından daha hazır olmasının sırrı da ondaki meslek aşkında yatıyor.
***
Galatasaray'da övgülerin sahibine teslim edilmesi gerekiyorsa, "İcardi ve diğerleri" diyebiliriz. İcardi golcülüğün beden ve ruh bulmasıdır. İcardi'yi rakip alanda yalnız bırakmak da bazılarının ortadan kaybolmasıdır.
Böyle bir adamın atacağı golde pay sahibi olmak nasıl da büyük gururdur aslında! Ayrıca da bir görevdir, unutulmasın!
***
Haftanın en çok konuşulan pozisyonu Beşiktaş'ın sayılmayan golü. Kesinlikle goldü ve maçın sonucunu belirlemesi kaçınılmazdı.
Bir takımın kötü futbol oynaması, 2 puanının gasp edilmesine gerekçe olamaz.
Baktım da daha ikinci haftada maçlardan sonraki söylemler de yakışıklı değil, söylenmemiş sözler üzerinden düşmanlık siyaseti yapan yorumculuk da.
Bazı hakemlerin sahalarda bıraktığı kanıtları cinayet romanlarında bile bulamazsınız ama böyle yöneticileri ve yorumcuları da hiçbir yerde bulamazsınız.
O yüzden bu ülkede k'ayıp ilanları hiçbir zaman itibar görmez.
