Tarihi 7 Temmuz 2023

Hayatımın Kadını

FENERBAHÇE'NİN efsane kaptanlarından Müjdat Yetkiner'le telefonda sohbet ederken, "kızım" dediği gelininin çıkardığı kitaptan bahsetti. Önceki gün DNR'dan kitabı aldım.
Yazar Özge Yetkiner, Kırmızıkedi Yayınları'ndan çıkan kitabın adı;
"Hayatımın Kadını." Kitabın kapağındaki not ilgimi çekti.
"Ev hizmetlerinde çalışan kadınların aile içinde yaşadıkları gerçek hikayeler." Özge Yetkiner'in eğitim geçmişi harika.
Ev hizmetlerindeki kadınları ve ev sahiplerini kitabına konu edecek araştırmayı yapacak yürek de kendisinde mevcut, usta bir kalem de.
Özge Yetkiner'in parmakları sadece bilgisayar tuşlarına değil piyano tuşlarına da dokunuyor ve bu ustalığını çocuklara "öğretmen olarak" da sergiliyor.

***

Kitabın ilk sayfalarında ders niteliğindeki notlar da var. "Son yıllarda Türkiye'de ev işlerinde çalışan kişiler çoğunlukla göçmen kadınlardır. Evdeki iş yükünü hafiflemek üst-orta sınıf kadınlar ile yoksulluktan kaçıp hayat mücadelesi veren göçmen kadınları buluşturdu.
Böylelikle bu kadın dayanışması kimi zaman acı, kimi zaman küçük hikayeler doğurdu. Birbirinin hikayesini, gözlerinin ardındaki gerçeği bilmeyen iki yabancı kadının bildikleri tek şey, şüphesiz birbirlerine ihtiyaç duyduğuydu."

***

Hepsi birbirinden ilginç hikayeler.
Hak ettiği aylık izinlerinin kullanılmasına bile izin verilmeyen çalışanlarla, bakımına yardımcı olduğu insana aşık olmaya kadar giden hüzünlü yolculuklar.
İpini tuttuğu uçurtmanın gökyüzünde süzülmesini izlerken, umutların yere düşüp çakılması.

***

Kitapta en çok ilgimi çeken "Ve Rüyalar Havada Asılı" adlı (Miranda) adlı sonu hüzünlü biten hikaye.
Sağ kolu sol kolundan hayli ince 42 yaşındaki bir adama bakıcı olarak gelen ve "ben onun sağ kolu olacağım" diyen Gürcistanlı müzik öğretmeni Miranda'nın hikayesi.
İnsani duyguların buluştuğu bir evde, "hayatımda hiç kimse benim anlattıklarımı bu kadar güzel dinlememişti" diyerek kendindeki eksikliği tamamlayan bir adamı işaret eden ve "kendime olan sevgim, saygım, beğenim bile onun sayesinde arttı" diyen duygulu kadın.
Birbirlerinin çaresizliğini kendilerinde zengin yürekle tamamlayan iki insan.
Bir zaman sonra, bakımını üstlendiği insanın zor kullandığı sağ elindeki yüzükle "benimle evlenir misin" dediği ve evlilik hazırlıklarının başladığı dönemde sevdiği adamın yere düşüp hayatını kaybetmesiyle hayatı kararan Miranda.

***

Şatafatlı sofralarla donatılmış saçma sapan hikayelerin televizyonlarda dizi yapıldığı bir ülkede, Özge Yetkiner'in hikayeleri kesinlikle okunmaya değer.
Edebiyata, insani duygulara ve kadınların emeğine saygı duyuluyorsa eğer!

MUTLULUK TAKVİMİ
Uyuşturucuyla aktif mücadele et.
Emeğin hakkını ver.
Denizi seyret.
Kötü günde dostlarının yanında ol.

Sen kendinden mahrum
Etsen de beni
Bu hüzünler bana
Senden hediye
Hala çok şeyler var
Bizi yaşatan
İkimizden biri
Kaldı geriye

İncinen kopan bir şey var
Sen benim yaralı yanım
Çok şeyleri paylaşmıştık
Dokunmasan da ağlarım

Ben gözlerine deli
Sen yokluğuma kaçak
Ya yeniden yak beni
Ya da ellere bırak
Hakkı YALÇIN

Çocukları gözden çıkaran şehirler ekmeğini taştan çıkaranı sevmez.

Ütopya!
Gençliğimizde savaşsız bir dünya düşlemiştik. Din, dil, ırk ayrımı olmayan, yoksulların sırtından geçinerek zengin olunmayan haysiyetli bir dünya.
Çocukların korkutulmadığı, emeğin karşılığını bulduğu, insanların her istediğini alamasa da her istediğini yiyebildiği adaletli bir dünya.
Dostluk köprülerinin yüreklerde atıldığı, düşüncenin suç olmadığı demokratik, barışçıl ve asil bir dünya!
Şimdi bunları yazınca birilerine nasıl da komik geliyordur ama onların böyle bir ütopyası bile yok ve asla olmayacak!