Bundan 8 yıl önce yazdığım bir haber önüme çıktı. Yaşları henüz 14 olan üç kız öğrenciye uyuşturucu içiren, onları taciz eden ve 150 yıl hapis istemiyle hakkında dava açılan birine saygın tutumu nedeniyle 10 yıl ceza verilmişti de ülkemizdeki hukukun saygınlığını sorgulamışım!
Küçücük kızları taciz eden birinin saygınlığının cehenneme kadar yolu var.
Ama böyle "gerçek suçluların" arkasında kim bilir kimler olduğu için sıvışmalarının da bir yolu var.
***
Diyarbakır'daki bu ceza komedisine, dönemin savcısı Mustafa Uğur Kabasakal tepki göstermiş ve dava Yargıtay'a taşınmıştı da "helal olsun" demişim.
Sonraki zaman diliminde durumdan haberim olmadı ama suçlunun şu anda sokakta olduğundan adım gibi eminim.
150 yıllık hapis cezası isteminden 140 yılı hesaptan düşürtecek kadar saygın biri, bugün kim bilir kimlerin hayatını mahvediyordur.
Yasaların böyle kötü insanları ödüllendirmesinin bedeli nice insanın çalınmış ömrüdür.
***
Hayatın işine akıl sır ermezmiş.
Orasını bilmem ama çocukların kolayca harcanmasını bu hayata da yakıştıramadım yetkililere de!
Benim merak ettiğim bugün 22 yaşında olan kızlar okullarını bitirdiler mi, uyuşturucuya alıştılar mı? Yaşadıkları dönem boyunca gittikleri yerlerde gözlerle ve sözlerle taciz edildiler mi?
Şu anda sağlıklı bir hayatları var mı?
Ayakta kalabilmek için neler yaptılar?
Kendilerini mahveden adamın sokakta olduklarını bildikleri için hayattan hınçlarını almak adına başka yollara mı saptılar?
***
Bu dünyada suçlulara gereken ceza verilmediği gibi, mağdur insanları hayata döndürecek eylemler de parmakla gösterilecek azdır.
Çocukluğunu yaşamasına izin verilmeyen çocuklar, bunun acısını gelecekte mutlaka çıkaracaktır.
Hayat alacaklarını zamanında tahsil ediyor ama borcuna sadık değil.
Bizim sığındığımız tek gerçek var; "adaletin ilahi olanına kimsenin gücü yetmez!" Bugün 22 yaşında olduklarını düşündüğüm geçmişin mağdur kızları kendi mahşerlerini yaratmışlardır belki.
Harcandıkları muhakkak!
Yaşadıkları şüpheli.
***
Zengin haksızlıklara yoksul öfkelerle dolaşanların ellerinin ayaklarına dolaşması kaçınılmazdır çünkü!
MUTLULUK TAKVİMİ
Bir ağacın gölgesine uzan.
Korna çalma.
Birini gözünden yaş gelene kadar güldür.
Sandviç yap.
Kudurdu kalleşlik
Namertlik moda
Para için ruhunu
Satanı gördüm
Nasılsa bana
Dokunmaz deyip
Yılanın koynunda
Yatanı gördüm
Neyin Brütus'u
Neyin Sezar'ı
Bebelere tüfek
Çatanı gördüm
Şimdi dört yanımız
Bir can pazarı
Katilin elinden
Tutanı gördüm
Hakkı YALÇIN
Kirli cümlelerle lekelenen ağızları temizlemek mümkün değildir.
Sağlık Bakanlığı'na TEŞEKKÜR
Bir delikanlı bayram öncesi Sağlık
Bakanlığı'nın "Alo 184" Destek Hattı'nı
aradı ve annesinin rahatsızlığını dile
getirirken hastane randevusu için
yardım istedi.
Operatördeki çalışanın ilgisiyle
ve yardımıyla hemen randevusunu
aldıktan sonra annesinin tahlillerinin
ve tomografi çekimlerinin yapılmasını
sağladı.
Sağlık Bakanlığı çalışanının tedaviyi
takip etmesi de ayrı bir duruş..
O yüzden böyle çalışanlara sahip olduğu için Sağlık
Bakanlığı'na teşekkürlerimi sunuyorum. Yokluk
içindeki insanlara varlıklarını
ispatladıkları için.
