Tarihi 2 Aralık 2022

Şerefsiz kargo!

ÖNCEKİ gün İstanbul Bahçelievler'deki torbacılarından birini gördüm, kısa boylu kara kuru biri. Yüzünden irin akıyor!
Bir yürüyüşü var ki dokunulmazlar ordusunun elemanı gibi.
Yanında iki bitirim daha, onlar da torbacı yamakları ya da "şerefsiz kargo elamanları!" Görünen o ki yoğun istek üzerine mal yetiştiremiyorlar!
Uyuşturucu piyasası altın çağını yaşarken nasılsa meydan boş!

***

Bir yandan uyuşturucu pazarı öte yandan içine her türlü pislik bulaşmış gıda ürünleriyle çocuklarımız büyük tehlike altında.
Sütü bozuk adamların sattıkları şekerlemelerle kaç çocuğun ömrü talan ediliyor kim bilir.
O ömre göz diken tüccarların da uyuşturucu satanlardan farkı yok.

***

Her çocuk sağlıklı şekerleme ürünleri yemiyor, balı hiç sormayın.
Dünyadaki arı sayısı yüzde 60 azalırken bal üretiminin kat be kat artması arasındaki çelişki kimin umurunda acaba?
Kolay para kazanma pazarının genişlemesiyle çocukların zehirlenmesi arasında bir adımlık mesafe varken çocuklarınız için acele etmenize gerek yok.
Yeteri kadar geç kaldınız!
Çocuklarınız o zehri çoktan aldı!

***

Florya'daki alışveriş merkezinde 12 yaşındaki çocuklara elektronik sigara satan dükkanı kaç defa yazdım.
Hala alışverişlerin sürdüğünü biliyorum, çünkü yetkililer hiçbir işlem yapmadı.
Kim bilir kaç çocuk uyuşturucu konusunda genç yaşında mastır yapmaya başladı!

***

Devlet Bahçeli'nin üç gün önceki günkü haykırışına baktım; "hiçbir terörist canlı kalmasın!" Benim de bir haykırışım var;
"hiçbir uyuşturucu satıcısı ve patronu da canlı kalmasın!" Çocuklarımızı genç yaşta diri diri toprağa gömenler de terörist çünkü!
Ama benim yıllardır bu köşeden ettiğim isyanların tek satırı bile yankı bulmadı.

***

Uyuşturucu baronlarının hayali belli; "bu ülkede uyuşturucu kullanmayan çocuk kalmasın!" Peki, bu savaşı kim kazanıyor?
Onun cevabını en iyi biçimde altlarına son model otomobilleri çeken uyuşturucu çakallarının görkemli fotoğraflarında görüyoruz.
Bizler de boşuna haykırıyoruz.

***

"Şerefsiz kargo" patronlarının işleri tıkırındayken, annelerin babaların ölümün kıyısındaki çocukları için ettikleri isyanları dile getirmek benim görevim.
Çünkü ben onlardan yanayım.
Ama durdukları yerde yıkılan gençler varken, düşündüm de hangi birine yanayım!

Boş bir kubbede kaldı
O eski hoş sedalar
Gözü yaşlı bir masal
Cumbalı hatıralar

Çocukluğumuz duruyor
Yazlık sinemalarda
Elde kaldı biletler
Hala bizi hatırlayan
Birileri yaşıyorsa

Kalbimize emanetler
Gözlerinden öptük aşkı
Yolda kaldı dilekler
Kulaklarda çınlıyor hala
O eski kırkbeşlikler
Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Karton bardakla kahve iç.
Diş macunu tüpünü alttan sık.
Sokaktaki kadından çiçek al.

Çocukları gözden çıkaran şehir ekmeğini taştan çıkaranı sevmez.

NE OLDUYSA OLDU!
Köylerdeki imece hayatının şehirlere taşındığı 70'li yıllar şerefsiz bir darbeyle yok edildi.
Sonra köyler şehirlere taşındı, şehirlerdeki kir köylere taşındı.
Hayatın yasasıdır; bir muhtar haksız olarak köylüden bir yumurta alırsa, ihtiyar heyeti köyün bütün tavuklarını alır.
Aldı ve kimseye bir şey olmadı.
Not: Bu ülkede ne olduysa başkalarını düşünen insanlara olmuştur.