Tarihi 29 Kasım 2022

Paslı teneke!

GAZETECİLERİN ortalama ömrü genel ömürden kısa.
Uyku sorunu çekenlerin kalp krizi riski diğer insanlardan 3 kat fazla.
Eskiden beyin kanaması da meslek hastalığı sayılırdı ve gündemden düşmezdi.
Ama "dayatılan" ucuz şöhret yaratma merakı amacına ulaştıktan sonra emekçilerin stresi de unutuldu kısalan ömürleri de.
Namuslu emekçiler böylesine bir düzende kolay kolay ayakta kalamaz.
Hiçbir halta yaramayan popüler bir isim medyayı günlerce meşgul eder de gerçek bir emekçinin ölümü televizyonlarda bir satırlık haber değeri bulamaz!

***

Hayat adına sinyalleri alırken "dünyanın mutluluğu için ne yaptın?" sorusuna cevap bulmaya vaktimiz olmayabilir.
Bana "gazeteciliğin mutluluğu için ne yaptın?" diye sorsalar vereceğim cevap bellidir; "bir insanın bile kalbini kazandıysam yeter bana!"

***

Yıllar önce de kapışılan pahalı çantalarla ilgili bir yazı yazmıştım da emekli bir öğretmen telefon edip sormuştu; "o çantaların içinde ne var?" Verdiğim cevabı hatırlıyorum;
"binlerce doları bir çantaya verenlerin beyninin içinde ne varsa çantanın içinde de o vardır kuşkusuz." O emekli öğretmeni telefonda güldürmüştüm, anası ağlarken bile!

***

Ben vicdanı olan insanları sevdim.
Gençliğimde gariban kadınların da çantaları vardı, içinde helalinden madeni paralar olurdu.
Çantanın içinde garip evin anahtarı, bir beyaz mendil ve en fazla baş ağrısı için bir ilaç.
Onlar Yeşilçam filmlerindeki mahallelerde yaşayan yoksul ama onurlu insanlardı.
Hayatlarında hiç balkon sefası yapmadılar, hiçbirinin özel otomobili olmadı ama zenginlerden anlamlı yaşadılar.
Haram yemediler, yalan yere yemin etmediler, kimsenin parasını çalmadılar, çalanları alkışlamadılar.
Onlar sahip oldukları onurlu hayatta sofraları ve sevgileri bölüştüler, sonra hepsi toprağa düştüler birer birer.
Onları hikayelerimden hiç çıkarmadım.

***

Bugün hayatın zorluklarını çekenler ve her gün artan fahiş fiyatlara şaşkınlıkla bakanlar o güzel insanların çocuklarıdır.
Her yıl lüks otomobillerini yenileyen ve bilmem kaç bin dolarlık çantaları kapışanlara gelince.
Mesleğim icabı birkaçını tanıdım, hiçbirinin ciğeri beş para etmez!
O yüzden gazetecinin de helalinden emekçisini sevdim, dışı yaldızlı içi paslı teneke olanını değil!

Her aşkın sonunda
Bir sürgün yedim
Hayat kavgasında
Her gün acıktım
Kader tokadını
Küçükken vurdu
Hayatım boyunca
Hep yokuş çıktım

Her sabahın seher vakti
Umutları yola serdim
Bugünlere gelmek için
Harcanmış bir ömür verdim

Tek sabıkamı aşkta yedim
Beni günahsız yere astılar
Katilimi bulamadı yargıçlar
Suçlular sırra kadem bastılar
Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Mahkumlara kitap gönder.
Kullanılmış pilleri değerlendir.
Ya kitap oku ya belgesel izle.
Hazırlıklı ol.

Eleştiri; karşılığını alamadığı zaman sadece düşünce israfıdır!

ADAM OLMAK!
Pandeminin ilk zamanlarında çok sevdiğim bir besteciye sormuştum.
"Doların inişi ve çıkışı gitarının tellerine dokunuşunu etkiliyor mu?" "Yoo" demişti "müzik yaparken maddiyatın hesabını yaparsak gönül tellerimiz de kopar gitarımızın telleri de."Cevaba bayılmıştım. O yüzden sanatın israfına da karşıyım sevginin israfına da.
Not: Bu alemin "adam olanına" sormuştum o soruyu, yoksa her taraf vefasız dolu!