Tarihi 26 Ekim 2022

Eski bir öykü!

DOST sandığımız insanların bizleri yanılgıya uğratmaktan vazgeçmedikleri bir dünyada eski öyküleri yenilemek gerekiyor.
Pandeminin ilk dönemlerinde yanıma gelen "özel adamın öyküsü" gibi.

***

Evimin önündeki parkta adamın biri yanıma geldi sigara istedi.
50 yaşlarında, üstü başı biraz dökük ama ifadesi insancıl.
Bakkal henüz kapanmamıştı gidip bir paket sigara almak ihtiyacı hissettim.
Cömertliğime mahsuben "sizin gibiler pek kalmadı" dedi, "vardır" dedim "onlar da misafirlerini bekliyordur!"

***

Aramızdaki mesafeyi kontrol etmeye özen gösterirken ne iş yaptığını sordum.
"Meleklerim var" dedi, "arada bir şeytana pabucu ters giydiriyorlar!" Bir duygu derinliği içinde olduğu belliydi, başkalarının "deli" dediklerine ben her zaman "özel insan" derim.
Ve beni doğrulayan bir cümle patlattı; "gökyüzüne tırmanıyorum ama düz yolda yürüyenler kadar kolay düşmüyorum!"

***

Parkta yanıma gelip futbol ve siyaset muhabbeti yapanlardan bıktığım için ilginç bir sohbetin içinde olduğumu hissettim.
Çocukluk yıllarında bir tavşanı varmış niyetçilik yapmış, "sonra ne oldu?" dedim, "tavşanım ölünce niyetimi bozdum" dedi.
"Kötü niyetli birine benzemiyorsun" dedim de "beni nasıl görmek istediğine bağlı" diye karşılık verdi.

***

Sigaranın biri sönmeden diğerini yakıyordu da aldığım sigaranın üzerinde mülkiyetimi hissetmesin diye neden çok içtiğini soramadım.
Sanki beni okudu;
"ne kadar zamlansa da kendime mukayyet olamıyorum" dedi.
"Sen Tanrı misafirisin" dedim, yemesi için pizza sipariş edebileceğimi söyledim, garip şekilde "tokum" dedi.
Yemek programlarında beleş yemeği domuz gibi yiyenleri düşündüm de adamın zarafetine hayran kaldım.

***

"Nerede yaşıyorsun?" diye sordum da "buraya nereden geldiysem orada yaşıyorum!" diye karşılık verdi.
"Nereden geldin?" "Kara topraktan!" Onda garip bir hüzün vardı, cebimden çıkardığım parayı uzattım "ben dilenci değilim" diye reddetti.
"Meleklerine benden selam söyle" dedim, "söylerim" dedi ve gitti.

***

Düşündüm de hayat böyle insanları çıkarsın karşımıza, sahte dostları değil.

Her yeni sevgide
Eski aşkın günahı vardır
Terk edip gidende
Her kalanın bir ahı vardır

Sende aşk eski bir yalan
Herkes duydu ben dedim ki
Ateşin keşfinden sonra
En büyük yangın benimki

Benim aşkım meydanlarda
Haykırır kimseden korkmaz
Senin aşkın utancından
Sokağa bile çıkamaz
Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Marketi bırak semt pazarına bak.
Suyu boşa harcama.
Arada bir çocuklaş.

İnternette fink atanlar kalemle yazılan güzelliklere link atsın biraz!

ÇOK FENA!
Uyuşturucunun gittikçe tehlikeli bir hal aldığı ülkede, çocuk sevdasına mahsuben yaptığım sorgulamaların bende yarattığı kaygı büyük.
O yüzden hayata bilet kesen kondüktörlerden birine geçenlerde sordum.
"Çocukların aydınlık yarınları için hiç biletiniz kaldı mı?" "Hayır" diye cevap verdi, "hepsini infaz memurları aldı!"