Şöyle bir düşündüm de gerçekten çok çektik ama arkadaşımızın bisikletiyle tur atmanın, bayramlık ayakkabıyı yatağının altında saklamanın ve suyu çeşmelerden içmenin ne demek olduğunu da en iyi bizler biliyoruz.
***
Biz darbeler gördük, muhtıralar.Haksızlıkları dile getirmenin onurunu yaşayan ve gözünü kırpmadan ölüme giden insanları gördük.
Karartma gecelerini, grevleri gördük, gaz ve yağ kuyruklarını, yıkılan gecekonduların önünde sokakta bırakılan insanları.
Darbe olsun diye gıdaları saklayan işadamlarını da gördük, birlikte halay çektiği insanları satan işçileri de.
Ama yemin billah olsun ki sokaktaki genç kızı elindeki samuray kılıcıyla katleden birini asla görmedik.
***
Kara tahtalarda beyaz tebeşirle terbiyenin hasını öğreten aydın öğretmenleri gördük.
Veresiye defterine yazarken yoksul insanları incitmeyen, "olunca verirsin" diyen bakkal amcaları gördük.
Değneğini at gibi koşturan delileri, kayıplarına ağlayan 'Cumartesi annelerini' gördük.
Tiyatro bileti için kuyruğa girenleri, Doktor Jivago filmini anlata anlata bitiremeyenleri gördük.
Talih oyunlarından şüphe edilmeyen zamanları gördük, piyangolarda büyük ikramiye kazananların yüzünü bile gördük.
Ama yemin billah olsun ki gençliğimizde mahallede uyuşturucu kullanan bir kişi bile görmedik.
***
Biz akşam ezanına kadar sokaklarda oynayabilen çocukları gördük.Ceketinin astarını bile göstermeyen zarif zenginleri de gördük sonradan görmeleri de.
Gerçek aşkları da gördük, enayi zenginlerin nafakasını kapmak için çocuk yapan ve paraya tapan magazin ünlülerini de.
Ama yemin billah olsun ki köprü altındaki adamların kimsenin karısına kızına yan gözle baktığını görmedik.
***
Biz depremler gördük, ölülerin kolundaki bilezikleri çalmak için kol kesenleri, çocuklarımızın sınav sorularını çalarken yol kesenleri gördük.Hiç görmediğimiz kadar kadın katilini, o katillerin sırtının sıvazlandığını gördük. Dilimizle zarflarını kapattığımız mektupların hijyenik yanını da gördük, pandemiyle hayatın maskeli yanını da.
Gazeteci görünce ceketini ilikleyenleri gördük, kıt kanaat yaşayan onurlu gazetecilere inat USA patentli milyon dolarlık o biçim gazetecileri de gördük.
Ama onları sorgulayanları görmedik.
***
Her şeyden önemlisi bizler o güzelim insanları gördük.
O güzel insanlar binecekleri bir at dahi bulamadan çekip gittiler ve bir daha gelmediler.
Mutluluk Takvimi
Görgüsüz insandan uzak dur.
Zor bir kışa hazırlan.
Çocuğunun arkadaşlarını tanı.
Evdeki iki lambadan birini söndür.
Radyoda bir ince saz
Cumbada sardunyalar
Ut sesine yaslanırdı
Ağır başlı şarkılar
Kuşlu zarflar içinde
Tebrik kartları yolda
Kahvenin telvesinde
Kısmet taşardı falda
Bir ıhlamur kokusu
Nerde o eski yazlar
Kulaklara küpeydi
İki kardeş kirazlar
Aşklar saklı sandıklarda
Mazi kalbimizde yara
Sevdalı ada vapuru
Gitti de gelmez bir daha
Hakkı YALÇIN
Karanlık adamların ateşböceklerine bile tahammülü yoktur.
Kıbrıs haberleri!
Dizilerde caka satan şarkıcıların bile yılbaşı gecesi Kıbrıs'ta 1 milyon lira alacağı konuşuluyor.
Onlara o parayı verenlerin kumar masalarında söğüşleyeceği insan çok.
O masalara dakikada 10 bin dolar basan o biçim adamlar da çok.
Doğalgaz kullanırken ay sonunda nasıl yanacaklarını düşünenlerin durumundan haber yok!
