Tarihi 11 Şubat 2021

Yaşadıkça!

ÇOCUKLUĞUMUZDAKI onurlu öğretmenlerimiz öğretmişti.
"Siz yoldan çıkmazsanız yollar sizi terk etmez." O yüzden her biçimde "yolunu bulanlarla" aynı yolda yürümedik.

Çocukluğumuzda insanlığın para birimi yoktu, bizlere öyle öğrettiler.
Sonraki zamanda paranın gücünü gösterdiler.
İnsanların kendilerini kolayca satması paranın gücünden çok, insanların alçaklığıydı aslında.

Bunlara karşılık çocuğunun okul masrafını karşılamak için böbreğini satan babaları da gördüm.
O yüzden organlarımı çocuklar için yaşayan onurlu insanlara bağışladım.
İsimlerini beynime kazıdığım hayatımdaki zalimleri son nefesimde bile bağışlamam.

Çok zengin bir adamın berberi olsam, "sizin vicdanınızı kim tıraş ediyor" diye sorarım.
Karşımda başını eğerken vereceği cevaba göre davranırım.
Merak etmeyin elimdeki makasla ancak onun cümlelerinin önünü keserim!

Gençliğimde amatör futbol oynadığım eski dostlarımdan biri geçenlerde "neler yapıyorsun?" diye sordu, "Topun gelişine vuruyorum" dedim, "nereye giderse!"

14 Şubat için eski sevgililerime şimdiden attım tebrik kartlarını, ancak ulaşır.
Ölmüş olanlar varsa ruhlarına gitsin, kalbimizde öldürdüklerimizi de hiçbir tebrik kartı canlandıramaz!

Akvaryumdaki balıklar denizlerdeki balıklardan talihli sayıyor kendilerini.
Oltaya gelmedikleri için!
Oysa özgürlük; oltaya gelme ihtimaline bile karşı durabilmektir, ölene kadar yemlenmek değil!

Bilmem hangi apoletle uyunan bir akşamın sabahında "hiçbir ederi" olmayan bir ölü olarak sabahı bulmak da vardır hayatta.
O yüzden herkes iz bırakamaz, belki de bunu bildikleri için kötülükleriyle gurur duyar bazıları.

Televizyon dizilerindeki şiddet girdabı çocuklarımızı içine çekerken, bizler çocuklarımızı geri çekmediysek hepimizin suçu var.
Ne güzel şarkıydı o;
"Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime."

Zaman acımasız zaman.
Kalmadı artık anılarımızdan başka sığınacağımız mağrur bir liman!
İletişimin genişlemesiyle, nefretin ve kötülüğün büyümesi arasındaki ortak paydanın tercümesi; teknoloji insanların içindeki kötülüğü açığa çıkarmıştır.
O yüzden nostaljiye yakın durmak suçtur.
Teknolojide bir tuşla her şey siliniyor ama nostalji bizlerde "hafıza" olarak biliniyor.

Bizler hala Türkan Şoray filmleriyle mutlu olan azınlıklarız.
Elbette yaşlandık ama hepimizin kuralları hayatta.
Yaşadıkça yaşatacağız!