Tarihi 23 Aralık 2020

Nefes alanı

OTURDUĞUM yerde evlerin arasında bir park var, adını "nefes alanı" koyduk. Sabah yürüyüşümü orada yapıyorum.
Önceki sabah giriş katında oturan yaşlı bir kadın adımla seslendi.
"Hakkı Bey bu virüs ne zaman gidecek?" Maskemin altından güldüğümü göremedi; "bilemiyorum" diye duyacağı biçimde seslendim.
"Ama onlar biliyor" dedi.
"Onlar kim?" "Televizyondaki gazeteciler."

***

İnsanlar nefes alanı dediğimiz parkta sosyal mesafeye uygun adım hareket ederken yine de bir şeyleri paylaşmak istiyor.
Benim yaşlarımda bir adam da önce spor konulu bir sohbetin içinde kaldı sonra sordu.
"Futbolcuların aldıkları parayı sağlık çalışanları biliyor mu?" "Sağlık çalışanları futbolcuların aldıkları parayı bileceğine, futbolcular sağlık çalışanlarının hangi şartlarda mücadele ettiğini bilmeli" dedim adam sustu ben susmadım.
"Para için sahada rol yapan futbolcu gördüm ama başkalarının aldığı paraya bakıp işini bırakan bir tane sağlık çalışanı görmedim." Adam sadece dinledi. "O yüzden" dedim "ekmek parasıyla otomobil parasını bir tutmam!"

***

Bir başkası, "aşıyı ne yapacağız?" diye sordu.
"Nasıl yani?" dedim de "aşı olacak mıyız olmayacak mıyız?" diye sorusunu yeniledi.
"İki cevabım var" dedim, "birincisi geçen kış bir aşıya bin takla atanlar şimdi markasına bakıyor." Adam maskesini düzeltirken ben ikinci cevabımı verdim.
"Okuldayken aşıdan kaçan çocukları hademeler yakalardı!" Adam gülümseyerek el salladı ve gitti. Bu gidişler bizde "anladım" demekti.

***

Virüsle mücadele neredeyse bir yıl oluyor. Herkesin hayatında kendine göre bir tahribat var.
Hepimiz yakınlarımızdan ve sevdiklerimizden kayıplar verdik, ocakları sönen insanlar oldu ve savaş hala süreceğe benziyor.
Hiçbirimiz 2020'yi yaşanmış saymayacağız. O yüzden bir hafta sonra kendi cenazesini kaldıracak zaman.
Soracaklar bizlere; "2020'ye hakkınızı helal ediyor musunuz?" Asla! Haram olsun!

***

En çok çıyan Çin'e öfkeliyim ve para için bu kadar insanın ölümüne yataklık edip virüsün gücünü gizleyen Dünya Sağlık Örgütü'ne.
Kapitalizm kansızlıktır. Paranın üzerine para koyar da eski güzellikleri yeni çirkinliklerin yerine koymaz.
Kaybedilen insan sayısının ve virüs üzerinden kazançlarının onların yılsonu bütçelerindeki karşılığı: "muazzam!" Şerefsizliğin çatlaklarından içeri girmeyi bile erdem sayanlardan ne bekliyoruz ki!


Sevdamız saklı şehir
Bizde sabır çiçeği
Yarım kalan öyküyü
En derinden duyarız

Hakkımızdı mutluluk
Elimizden aldılar
Biz bu zalim kaderin
Her emrine uyarız

Ah be gurbet kuşum
Hadi topla kendini
Bu deli hasreti bile
Mutluluktan sayarız

Aşkımız yaşadıkça
Sen orada ben burada
Gözümüzü kırpmadan
Bir ömre de kıyarız
Hakkı YALÇIN


23 Aralık 2020
Mutluluk Takvimi

Seni mutlu etmeyen her şeyi çöpe at.
Çocuklara ilginç bir sandviç yap.
Evdeki bireylerle fotoğraf çektir.
Camları süsle.

Küfretmenin yaratıcılık sayıldığı sinemamız sanatımızın gururudur (!)

Memleket!
Memleket isterim, maskesini yere atanlar kendilerini uyaranların üzerine yürümesin.
Her türlü çakallığı yapıp otomobiline çakar taktıranlar "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" demesin.
Cam silen çocukları olmasın trafik ışıklarında, tiner çekmesin bonzai kullanmasın hiçbir velet! Memleket isterim yasaları adaletli insanları merhametli bir memleket!