Tarihi 21 Şubat 2019

Mürebbiye!

Bundan 15 yıl önce, sözde çocuğunun tedavisi için patronuyla 150 bin dolar karşılığı yatan anne konulu bir televizyon dizisi medyada birinci sayfalara konu olmuştu.
Ahlaksızlığa yan gelip yatmak ahlaklı bir eylem sayıldığı içindir ki zaman her şeyi o dizinin istediği hale getirdi.
Ahlaksız tekliflere açılan kapılarda kendince haklı bir çıkar yolu bulmak geçer akçe oldu.
Bu meseleden çıkan sonuç:
Televizyon dizilerini reyting kralı yapmakla toplumu bozmak arasındaki yakın bağ inkar edilemez.
*****
Teknolojiye inat hala mektupları savunurum.
Bu köşeden yazdığım mektupların bir şişeye konulup denize atmaktan farkı olmadığını bilirim.
O şişeleri mutlaka bir bulan birileri vardır. Onlar mesajları alırlar.
"Çocukları koruyun!" diye.
"En çok da teknolojiden ve televizyonlardan!"
*****
Birkaç gün önce Samatya'da satmak için elinde tuttuğu mendille uyuyan bir çocuk gördüm. 10 yaşlarında.
Bulunduğum yerin hemen yakınındaki tatlıcıdan tatlı alıp kendisine uzattım.
Baktım yemiyor, "niye?" dedim, "kardeşime götüreceğim" dedi.
Sonra mendili uzattı bana.
"Al bir mendil!" Onun mendilinin içine eğitim lokumu koymak gerekirdi; "okula gidiyor musun?" diye sordum.
Cebinden savunmasını çıkardı;
"akşam saatinde okul yok!"
*****
Geceyi kurtarmak isteyen bir çocuk için asıl mesele elindeki mendillerdi.
Ben devam ettim.
"Polisler senin kadar soru sormuyor" dedi.
Çocukların da kendi çapında asi bir yanı vardı, hele bu yaşında evinde olması gerekirken hayat kavgasına soyunmuş bir çocuğun.
Elindeki bütün mendilleri aldım.
"Peki" dedim, "mendillerin bitti şimdi ne yapacaksın?" O isyankar tarafı yine sözlüye kalktı.
"10 tane mendille bugünümü kurtardığını mı sanıyorsun?" Ve çekti gitti.
*****
Onun çocuk yaşındaki söylemlerinin yarın hangi şekle gireceğini tahmin ettim de kurduğu cümlelerin temelinde yatan gerçeği bildiğim için sadece sustum.
Onların hatalarını ve kusurlarını sahiplenmedikçe onları sorgulama hakkımız olmadığını da bilmeliyiz.
Onları hayata kazandırmak istiyorsak karşılarında önce bizler eğilmeliyiz.
Paranın karşısında eğilen ahlaksız televizyon mürebbiyelerine inat!

TEK BAŞINA
Hey gidi yıllar. O delikanlılar yaşam koçlarıydı çocukların. Yasalara kafa tuttular boş yere lafa tutmadılar kimseyi Bir gece kötü şeyler olabilirdi. Sıkıyönetim vardı sıkıysa sokağa çıkın, çıktılar açık alınla. Hala alınları açık. Borçlarını gününde ödüyorlar, bedelini pahalıya ödedikleri hayatın yaralı işçileri olarak. Ve kimsenin kayığına binmeden kendi küreklerini kendileri çekiyor. Tek başına!

MUTLULUK TAKVİMİ
Akşam yemeği için balık tut.
Gerektiği kadar nazik ol.
Bebek kundaklamayı öğren.

Acının gömleği
Üstümden çıkmaz
Hayata borçluyum
Hesabım tutmaz
Adresim sevdaydı
Kapım çalınmaz
Vay benim gençliğim
Vay benim ömrüm
Hasrete kuruldu
Bütün saatler
Vuruldu içimde
Sevda kuşları
Ayaz gecelerde
Fayda etmiyor
Vefasız ellerin
Dokunuşları

Hakkı YALÇIN