Bir genç kız iletişim fakültesinden mezun oldu. İş yok. İnadına bir üniversiteye daha gitti, uluslararası ilişkiler bölümünü bitirdi. Yine başvurdu yine iş yok. 6 aylık dil kursundan destek aldı. Ve yine evinde oturuyor. Hangi kapıyı çalsa, bir sebep sonuç ilişkisi aranıyor. Hamili kart yakını olmadıkça tecrübe şart. Çalışmadan o tecrübeyi nasıl edinecek bunu düşünen yok.
Kendini onaracak hali kalmayan nice üniversite mezunu gencin isyanları ulaşıyor. "Ciğerimizi mi tükürelim?" diye soruyorlar. "Eşkıyalık mı yapalım?"
Üniversite mezunu iki dil bilen bir yakınım, vatan borcunu ödedikten sonra işini kaybetti. Parasıyla askerlik yapmayanların işleri tıkırında. Yakınım için vatan borcundan söz edilmesinin hükmü kalmış mıdır? Ya da vatandan alacaklarını vatan bir gün ona tahsil eder mi? Geçiniz!
Bir yakınım da 28 yıl öncesinden kendisine yüklenen elektrik borcunu ödüyor. Kaçakçıların, pezevenklerin zaman aşımına uğrayan davalarına karşılık, kendisiyle hiç ilgisi olmayan bir borcun muhatabı sayılması hiçbir yetkiliyi rahatsız etmedi. Bir yetkili çıkıp da, bu paranın neden tahsil edildiği konusunda helalinden bir hesap vermedi. Böyle meselelerde insanların canını yakan avukatların, şehit olan polisin ardından "emniyet kemeri taksaydı ölmezdi" diyen avukatlardan farklı olduğunu mu sanıyorsunuz?
Haksızlığı yere düşürenler yere düşen insanı asla kaldırmaz. Çalışmak isteyip iş bulamayan insanların çaresizliğini de kimse görmez. Bunun adı zafiyet. Üzerimize afiyet toplumsal hastalık.
Bilinmelidir ki. Her haksızlıkta bir yıldız eksilir gökyüzünden. Başkaları "yıldız kaydı" der. Bizler "bir can gitti" deriz. Anlamayanları da hesap gününe bekleriz!
Zika virüsü
Dünya Sağlık Örgütü'nün küresel çapta acil durum ilan ettiği Zika virüsünün cinsel ilişki yoluyla da bulaştığı ortaya çıktı.
Ülkemizin yandığının resmidir.
Bizim ülkemiz cinsel konulu mikrop üretimine "bana vız gelir" diyen erkeklerden geçilmiyor.
Şimdilik mikrobun uzakta olmasının da güvenilir bir yanı yok.
Çoktan davet almıştır.
Mutluluk Takvimi
Gönülden bağış yap. Kendine ödül ver. Boşa akan musluğu kapa. Gerçek sanata değer ver.Bir özür sığar mı
Kalp ağrısına
Kırılan uyar mı
Hiç yarısına
Giden kulak verse
Dön çağrısına
Ne çare kalanlar
Solduktan sonra
Unutmam gereken
Her şeyi sildim
Bu saatten sonra
Üzmem kendimi
Demek kulağına
Küpe olmuşum
Sen küpe takmayı
Sevmezdin hani
Hakkı YALÇIN
