BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 3 Mayıs 2016

Bırak bu işleri Hürriyet

Ne hırsmış Allah'ım. Günler bitiyor, SİYASAL MÜHENDİSLİK faaliyetleri bitmiyor. Doğan Medya, muhalefetten umduğunu bulamadı. AK Parti'yi karıştırma-şüphe uyandırma stratejisine geçti. CHP'yi, HDP'yi dizayn etme faaliyetlerine soyundular. 2010'da kasetle gönderilen Deniz Baykal'ın yerine, Kemal Kılıçdaroğlu'nu getirdiler.
"Gandi Kemal" kampanyalarıyla parlatmaya çalıştılar.
Selahattin Demirtaş'ı "cici çocuk" "Türkiye'nin Çipras'ı" kampanyaları ile parlattılar.
Beyin adamları ve kalemleriyle, İstanbul Boğazı kenarındaki balık lokantalarında, taktikler verdiler.
Fakat istedikleri olmadı, yapamadılar.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı (Yeni Türkiye'yi) ablukaya alamadılar. MHP'yi dizayn etmek, Devlet Bahçeli'yi düşürmek, Meral Akşener'i genel başkan yapmak için var güçleriyle çalışıyorlar. "Kayadan ne koparsak kardır" taktikleriyle de AK Parti'yi dizayn edeceklerini sanıyorlar. Kimler mi? Doğan Medya-Cumhuriyet- FETÖ'nün yeni medyası-kalemleri.

YENİ STRATEJİ: Doğan Medya, muhalefetten (CHP-HDP) umduğunu bulamadı. AK Parti'yi karıştırma stratejisine geçti. Pazartesi günü Hürriyet'te bir yazar "AK Parti yönetiminin Başbakan Ahmet Davutoğlu'dan teşkilata atama yetkisini alması bugünkü Bakanlar Kurulu'na nasıl yansıyacak?" karıştırma-şüphe uyandırmaya matuf yorumlar diziyordu.
Bir başka yazarı, "AK Parti sürprizlere gebe" başlıklı yazıyla, şüphe uyandıran cümlelere imza atıyordu.
Geçen hafta da Hürriyet'in perde gerisi yönetmeni Ertuğrul Özkök bir taraftan, komşu yazarı başka yandan, aynı stratejiye uygun cümleler kuruyordu. Doğan Medya'nın, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun arasını açma operasyonu yabancımız değil. AYNEN ÖZAL-AKBULUT KAVGASINI BÖYLE KÖRÜKLEMİŞLERDİ.
Rahmetli Turgut Özal, cumhurbaşkanı olmuş, başbakanlığa Yıldırım Akbulut'u getirmişti. Aynen bugün yaptıkları gibi, Akbulut'u tahrik ede ede Özal'la arasını bozdular.
Yerine Mesut Yılmaz'ı getirdiler. Alman ekolünden yetişen, Almanlar'ı çok seven Mesut Yılmaz'ın arkasında Alman ortaklı Hürriyet de yerini alıyordu.
Süleyman Demirel, cumhurbaşkanı olunca başbakanlığa önce Bedrettin Dalan'ı getirmek istemişti. Olmamış, sonra İsmet Sezgin'i öne sürmüştü.
Çok uğraştı ama Tansu Çiller'in gelişine mani olamadı. Amerikan ekolcü Tansu Çiller'in arkasındaki Hürriyet, yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün, "Leydi'nin topuk sesleri" unutulmaz manşetleriyle çıkmıştı.
Tansu Çiller rahmetli Necmettin Erbakan'la hükümet kurunca, Doğan Medya, Tansu Çiller'i yemek üzere Süleyman Demirel etrafında aynen bugün yaptıkları taktikleri uygulamıştı.
Sonuç mu? Demirel, Tansu Çiller'i Çankaya Köşkü'nün pencerelerinden aşağı atacak noktaya gelmişti.
O bakımdan, Doğan Medya-Cumhuriyet-yeni FETÖ medyasının, bugün AK Parti'ye yönelik karıştırma-şüphe uyandırma taktikleri yabancımız değil.

SONUÇ: Hadis-i Şerif, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) sözlü ifadelerinin tümünü kapsayan bir tanımdır. Hadis-i Şerif'ler, ortaya çıkmış en hayırlı ümmet için hazine değerindedir. Hazreti Peygamberimiz'in dünya gelişmelerini anlamımızı sağlayan çok önemli bir sözü vardır:
Her yüzyılda bir müceddid gelir. Ümmetimin işlerini yeniler.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda Yeni Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir Müceddid'dir. Yani, yenileyen, yeniden güçlendirendir.
21'inci Yüzyıl başında (2002) iktidara gelmiş, bu yüzyılda etkisini sürdürecek JEOPOLİTİĞİN lideridir.
NE YAPSANIZ BOŞUNA. AZİZ MİLLETİN DUVARLARINA ÇARPACAKSINIZ. BIRAK BU İŞLERİ HÜRRİYET...