Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a da şükranlarımızı arz ederiz. Gücünü milletten alan bir parti olarak, bugün o sağlam temel üzerinde 14. hizmet yılında.
Yine milletin hizmetindeyiz, Hiçbir senaryo milletle aramıza giremeyecek. Dahili ve harici bütün odaklar bu ülkeyi sahiplenmeye engel olamayacak."
Afyonkarahisar Ruhu, bir başka deyimle, MİLLİ MÜCADELE RUHU'dur. 100 yıl önce, milli mücadele batılı devletlerin yurdumuzu istilasından sonra milletçe topyekûn düşmanları yurdumuzdan çıkarmak için verilen mücadelenin adıydı.
Bugün, BÜYÜK TÜRKİYE'NİN doğuşuna götüren İSTİKBAL SAVAŞI'NIN adıdır.
Dünlerde nasıl, güçlü olabilmek için birleşmiş, memleketi kurtarmak için, namert taarruza karşı kadın erkek, çoluk çocuk, genç ihtiyar herkes topyekûn mücadele etmişsek, bugünlerde yine aynı ruh ve heyecanla, YENİ TÜRKİYE'NİN TEMELLERİNİ SAĞLAMLAŞTIRMAK mecburiyetindeyiz.
Bu bakımdan Afyonkarahisar Ruhu'nun AK Parti'de şekillenmesini sağlayan siyasi kamplar nihayetinde başlıca 6 hedefe kilitleniyor: "Vatan sevgisini öne çıkarma, dahili ve harici Düşmanlarla mücadeleyi yönlendirme, stratejik düşünme, Halkımıza Ümit aşılama, Birlikte hareket etme ve parçalanmış, kanı emilen Müslümanların derdini dert edinme" Afyonkarahisar Ruhu'nun canlandırdığı 'Müslümanların Derdini Dert Edinme' konusu, günümüz için çok büyük anlam ifade etmektedir. Çünkü Müslüman dünyasının sıkıntı içinde olması, Müslümanların birbirlerini yeterince anlayamamasından, birbirlerinden kopuk olmasında yatmaktadır. Haçlı zihniyetinin, özellikle Müslümanlara besledikleri öyle kinleri, öyle düşmanlıkları var ki, bunları görmezden gelemeyiz.
Nitekim günümüzde yaşanan, İSLAMA KARŞI İSLAM planlarına karşı uyanık olmak zorundayız. Bunun da yolu, Milli şairimiz, Mehmet Akif'in belirttiği gibi aramıza sokulmuş fitne fesatları, komitecilikleri, daha bin türlü ayrılık-gayrilik sebeplerini çiğneyerek, el-ele gönül gönüle vererek birlikte çalışmaktan geçiyor.
Bu bakımdan, her şeyden önce birlik, beraberlik, komşulara şefkat ve yardımlaşma... Bir kere bunu elde edelim, gerisi Allah'ın yardımıyla kolaylaşır.
TÜRKİYE BAŞKANLIĞINA GİDEN YOL: Aziz milletimizin 'Yeni bir Anayasa' beklentisi öncelikli konumdadır.
Davutoğlu'nun belirttiği gibi "Bütün toplumsal kesimler, siyaset kurumundan yeni bir anayasa bekliyor. Bu konu günü birlik politikalarla tartışılmasını istemiyoruz.
Bu konu Türkiye'nin meselesidir, tüm partilerimizin de meselesi olmak zorundadır.
Bu ülkeyi darbe anayasasına mahkûm edenler hesap veremezler. Yeni anayasa nasıl bir ülke olmanın cevabını vermeli.
Yeni anayasada millet olmamızın ruhu yer almalıdır. Bir anayasa ne kadar özgürlükçüyse, toplumsal hayatta da o kadar huzurlu olur."
SONUÇ: İşte bu noktada, Yeni Türkiye için Başkanlık Sistemi'nin Türkiye için gerekli olduğunu vurgulayan, yüzde 50 oy desteğine sahip AK Parti'yi açmaza sokan muhalefet, geleceğimizin önüne set koymanın peşindedir.
Yeni Türkiye için karşımıza çıkan büyük fırsatları değerlendirme 21'inci yüzyıl istikbal savaşının kazanılmasında kilit rol oynayacak 'Başkanlık Sistemi'ne, muhalefetin gösterdiği direnişe dikkatle bakmalıyız. Arka planda hangi küçük hesapların bulunduğunu muhakkak görmeliyiz. Olayın Cumhurbaşkanımızın makamı çerçevesinde tartışılmasını isteyen muhalefet, ülkeye hizmet değil, köstek olmaktadır. Muhalefetin küçük hesaplarla ortaya koyduğu, yaptırmayacağız tavrı ve Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratmaya yönelik siyaset yapılması asla kabul edilemez.
Aziz milletimiz, önüne konan setleri yıkıp geçti. Yeni Anayasa ve başkanlıkla küresel oyunculuğa hazırlanan ülkemizin önüne konan barajları da yıkmasını bilecektir.
