McMaster Vietnam Savaşı'nda ABD Genelkurmay başkanlarının performansını yerden yere vurmuştu. Bush döneminde Irak'taki savaşın başlama tarzına ağır eleştirilerde bulunmuştu.
Afganistan'da da terörle savaş adı altında Amerikan çıkarlarına büyük katkı sağlamıştı. McMaster'den önce teklif götürülen ve aldığı tehditler nedeniyle ret cevabı veren Amiral Robert Harward, Amerika'nın en büyük silah şirketi Lockheed Martin'de çalışıyordu.
Silah sanayii Washington için çok önemli...
ABD 2016'da çeyrek trilyon dolarlık satış yaptı. Trump'ın yardımcısı Mike Pence geçtiğimiz hafta NATO toplantısında çağrıda bulundu. "Üye ülkelerden sadece beşi sorumluluklarını yerine getiriyor. Diğer üyeler savunmaya yatırım yapmıyor.
Böyle giderse ABD buna daha fazla katlanamaz" dedi. Bu açıklama NATO üyelerine "GSMH'ın yüzde ikisini silaha ve savunmaya ayırın" çağrısıydı. Aksi halde NATO dağılacak ve yepyeni bir yapı hayata geçirilecek. 2017 yılı dünya tarihinin en fazla silah satışının yapılacağı dönem olacak. 2016'da Ortadoğu ve Asya'dan gelen talepler nedeniyler silah satışlarında patlama yaşandı. Soğuk savaş döneminden beri böylesine büyük bir satış patlaması hiç görülmedi. ABD dünya silah pazarının üçte birini elinde tutuyor ve satışların yarısını Ortadoğu'ya yapıyor. Ortadoğu'da son beş yıllık dönemde silah satışlarında yüzde 86'lık inanılmaz bir artış yaşandı. Bölgede silah alımlarını yüzde 250 artıran ülkeler var. Şu anda batık ve açlıktan nefesi kokan Yunanistan bile Türkiye'den daha fazla silaha yatırım yapıyor. Peki dünyanın en çok silah satan beş ülkesi kim? Sorunun cevabı çok ilginç; "Birleşmiş Milletler'in daimi üyesi beş ülke." Durum "VAY BE" idi!
Boşuna kaç yıldır "Bir LEŞMİŞ Milletler" demiyorum. Dünya silah pazarının yüzde 74'ü bu beş ülkeye ait. Amerika ve Avrupa kıtasında silaha yatırımlar geriledi. Buna karşılık barut fıçısına dönen Ortadoğu, Afrika ve Asya'da patlama tavan yaptı. Münih'te Dünya Güvenlik zirvesi vardı. ABD Başkan yardımcısı Mike Pence'in danışmanlarından biri ilginç bir açıklama yaptı. "22 ülke birbiriyle savaşmak üzere. Kırmızı çizgiyi geçtiler. Kimin kiminle ilk savaşı başlatacağını henüz bilmiyoruz." Dünya böylesine krizlerle, kavgalarla, çekişmelerle, tehditlerle dolu bir dönemden geçiyor. Ülkesini seven herkesin "Devletinin yanında" kenetlenmesi gerekiyor. "Güçlü Türkiye, Güçlü Liderle yönetilmeli" düşüncesine en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'ya gidiyor diye kafayı yiyenler bile var. Merkel haftada bir Ankara'ya gelirken, Erdoğan yılda bir defa Almanya'ya gidecek diye Alman Uyum Bakanı "Bu ziyaretten karın ağrısı çekiyoruz" diyerek ağlıyor.
Evet Türkiye büyüdükçe, oyun kurdukça karın ağrıları çekiyorlar. Mide krampları ve spazmları geçirenler de var. Bazıları da Ortadoğu'dan Asya'ya ve Afrika'ya, bu kıtalardan Avrupa'ya geçiş yolundaki tek kapı Türkiye'yi kaybetme korkusu yaşıyor.
CIA ajanı Robert Baer "Doğrusunu söyleyeyim. Obama dönemindeki hatalar nedeniyle Türkiye'yi kaybettik.
Suriye'de ve bölgede Ankara'dan koptuk. Bu ABD için kabul edilemez bir durum. En kısa sürede Türkiye'yi kazanmalıyız." diyor. FETÖ ve PYDPKK mutlaka masaya gelecek, maşalar kaybedecek. BBC'de dün dünyaca ünlü ekonomist Lord Jim O'Neill'in köşe yazısını sayfalarına taşıdı. Aynı zamanda yıllarca FED'in sahibi on bankadan biri Goldman Sachs'ta da üst düzey görev yapan Lodrd Jim O'Neill bakın dünkü yazısında ne diyor;
"Meksika, Endonezya, Nijerya ve TÜRKİYE, dünya ekonomisinin YENİ DEVLERİ... Coğrafi yapıları, genç nüfuslarının kalabalık oluşu hereksi imrendiriyor. Türk Hava Yolları'nı ziyaret ettim 'Vay be' dedim. Hem Doğu'ya hem de Batı'ya bakıyor olması Türkiye için büyük avantaj." Birleşirsek, kenetlenirsek, bizi ayrıştırmak isteyenlere alet olmazsak... Ve dahası coğrafi konumumuzun, GÜCÜMÜZÜN bir farkında olsak... Daha çook "VAY BE" diyenler gelip gidecek bu güzel ülkemize... Yeter ki biz devletimizin yanında olalım.
