Tarihi 10 Mayıs 2024

Çağın gerçeği!

BAKMAYIN teknolojik masallara, hayatın yalanlarına. Gerçekte uzatmaları oynuyoruz.
Eskiden ayıp olanlar ayıp değil artık.
Adını küçük düşürmek bile büyüklük sayılıyor. Şiddetin ağzı kulaklarında nefretin potansiyeli her geçen gün biraz daha güçleniyor.
Ne çocuklara sevgi kaldı ne büyüklere saygı ne de merhamet.
Paranın kokusu her şeyi bastırıyor.
Bakmayın koşuyoruz masallarına!
İki büklüm yürüme çağındayız.

***

Muhabbet bağları kurudu, dostluk bağlarının ipine un serildi.
İhtirası kontrol etmesi gereken ahlak yoldan çıktı dur diyen yok.
Yağ tenekelerine begonvil eken güzel insanlar kayboldu kötülükler istiflenir oldu. Oysa anıları biriktirmekti değerli olan kirleri değil.
Kötülüğün kalbine her gün yeni yumurtalarını bırakıyor hayat.
Paralı iblisler el üstünde, masumiyet diken üstünde!
Artık dürüst ve onurlu insanların yere serilme çağındayız.

***

Şeytanı haklamaktan vazgeçildi, üstüne üstlük sosyal medyada lağım farelerine "kontör" yüklendi.
Makyajlı kurt masallarıyla donatılan televizyon dizilerinde kırmızı başlıklı kızlar harcandı gitti.
Kötülüğün ve yalanın bu kadar palazlanması insanların umurunda değil.
Başkalarının çocuklarını harcayanların çocukları da harcanacaktır. Başkalarının alın terini yok edenlerin de ecel terleri dökeceği günler olacaktır.
Çöplerden beslenen insanları işaret ediyoruz, "açlıktan kim ölmüş" diyenleri buluyoruz karşımızda.
"Kuşlar gibi de yaşanır böcekler gibi de" diyoruz manzara değişmiyor.
Zalimlik borsasında insan hayatını ucuza kapatmak itibar görüyor!
Görünenlere bakılırsa diri diri toprağa gömülme çağındayız.

***

Toprak ana kaşını kaldırdığında hiçbirimiz ayakta kalamayız, hepimizin ödeyeceği bir bedel olacak. O bedeli ödemeden gönül almak yok.
Ruh kuraklığı toprağın kuraklığından daha tehlikeli ama cehaletin getirisi büyük. Yasalar bile kötülerden ve güçlülerden yana.
Çocuklarımız adına ne büyük tehlikedir ki; "bu ülkede kaliteli insan sayısının artmasından endişe ediliyor!" Mahkemeye masum giren suçlu çıkıyor, insanları dolandıran kabadayılar sorgulanmaya bile gerek duyulmadan yurt dışına çıkıyor.
Her taşın altından planlı programlı geleceği imha senaryoları çıkıyor.
Bakmayın öyle dışı yaldızlı içi paslı teneke masallara, durduğumuz yerde çürüme çağındayız.

MUTLULUK TAKVİMİ
Mesleğinin gereğini yap.
Gece ışığı kapat müzik dinle.
Çocuklara satranç öğret.
Kan ver.

Sen kaçan uykumsun
İkinci ruhum
Bir iç titremesi
Hassasiyetim
Gönüllü sürgünüm
Kendi sevdamda
Mahrumiyetim
Mahremiyetim

Senin gözlerinde
Kırık ışıklar
Sebebi ben miyim
Korkularının
Yazıl kaderime
Bir mühür gibi
Kaçıncı şahsıyım
Duygularının
Hakkı YALÇIN

Ortamı ve parayı beğenmezse "taşlar bile yerine oturmuyor" artık.

Bize yetiyor!
Eskiden film afişleri süslerdi duvarları, şimdi film içinde filmler bile yadırganmıyor. Hasmına bile hoşgörüsü olurdu insanların şimdi zarafeti kimse anmıyor.
Birçokları şeytanlık peşinde! Sosyal medya mezbahalarındaki çetelerini yemleyenler, "tavşan kanı" çaylarını demliyorlar büyük bir keyifle!
Bizler hayattan umduğumuzu bulamayınca yıldızları seyrediyoruz.
Bir şarkı dinliyoruz, derdimize derman masalıyla. Siyah beyaz yılların özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Çiçekleri suluyoruz çocuklarımıza dua ederken. Bize yetiyor da artıyor!