Tarihi 29 Mart 2024

Doğum günü!

R delikanlı iftar öncesi pide almak için her zamanki fırınına girdi. Fırıncı duruşuna aşina olduğu delikanlıya, "iki dakika sonra yeni pide çıkıyor biraz bekleyin" dedi.
Delikanlı birkaç müşteriyle birlikte kenara çekildi, o sırada yaşlı bir adamın fırına girdiğini gördü. Adamın üzerindeki eskimiş ceketin sol yanında bir madalya parlıyordu ve adam aksayarak yürüyordu. Selam verdikten sonra fırıncının tezgahına yaklaşarak "pidelerimi alayım" dedi, "benim torunlar acıkmıştır." Fırıncı adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgahın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan pidelerden üç tane çıkarttı.

***

Delikanlı manzarayı yakından izliyordu, fırıncının kendisine vermediği ama yaşlı adama layık gördüğü pideleri yoklama ihtiyacı hissetti. Bazı mahalle kasaplarının "etim sana yaramaz abi" deyip aynı eti başkalarına verdiğini bilenlerdendi.
Fırıncının yaşlı adama verdiği pidelerle kendi alacağı pideleri kıyasladı. Fırıncının kulağına eğilip, "bu amcaya da neden taze pide için beklemesini söylemiyorsun?"

***

Fırıncı aynı fısıltıyla karşılık verdi.
"Bayat pideleri kendisi istiyor. Çok fakir olduğundan ona yarı fiyatına veriyorum." Delikanlı meraklandı. "Kim bu adam?" "Gazilerimizden" dedi fırıncı, "oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince ikiz torunlarını yanına aldı. Küçük bir maaşla yıllardır onlara bakıyor." Duyduklarının karşısında delikanlının içi yandı, bir şeyler yapmak ihtiyacı hissetti. Fırıncıya "bugün pideleri benden olsun" dedi, fırıncı "ama kabul etmeyebilir" diye karşılık verdi.

***

O sırada taze pidelerin kokusu sardı fırının içini. Delikanlı fırından çıkan taze pideleri adamın torbasına koyarken, "kusura bakma amca bunları Allah aşkına kabul edin" deyince yaşlı adam duraksadı.
Fırıncı da adamın taze pideleri kabul etmesi için "bugün şanslısın amca" dedi, "torunlarına pasta gibi pide geldi." Yaşlı adamın gözleri doldu; bir evlat sevgisiyle sıcak pideleri göğsüne bastırırken "Allah senden razı olsun evladım" derken noktayı sona sakladı.
"Bugün torunlarımın doğum günü olduğunu nereden biliyordun?"

***

Bu meseleden çıkan sonuçlar; kendi sofralarında eksik olanların derdine düşmeyen biri, çaresizliğin karşısında empati yapmayı öğrendiyse o insanın yüreğine paha biçilmez.
Bu demektir ki, iyilik ve güzellik hepimizin elinin altındadır. Bir pideyle bile insanların hayatına girmek mümkünse, acımasız dünyanın unutturmaya çalıştıklarını hatırlayana helal olsun.

MUTLULUK TAKVİMİ
Konserve kutusuna çiçek ek.
Minimalist hayatı tercih et.
Yoksul bir mahallede iftar aç.
Denizi seyret.

Hayat ne garip şeydir
Birini seversiniz
Aşk, aşk olarak kalmaz
Sırtınızda bir hançer
İhanet baki kalır

İnanmak yenilgidir
Güvenmek yanılgıdır
Yüreğiniz ömür boyu
Nefrete sadık kalır

Hayat ne garip şeydir
Bir zamanlar ayağına
Güller saçtığınız insan
Şimdi gözlerinizde
Bir tarlanın ortasında
Korkuluk gibi kalır
Hakkı YALÇIN
Nükleer dünyada organik duyguları aramakla kendimizi kandırıyoruz.

Deve kuşu!
Buruşuk ama temizdi gömleklerimiz, her evde mutlaka kolonya olurdu da kendine yakışan bir kokusu olurdu.
Küçükler büyüklerin ellerinden öperdi, büyükler küçükleri alınlarından. Birbirine sarılmaktan korkmazdı insanlar.
Futbol muhabbetleri de olurdu gece maçları da ama o zamanlar insanlara karanlıkta ateş böceği olmak düşerdi.
Yalanlar kocaman adamların doğrusu olmuşken, asla onarılamayacak düşmanlığın berbat fragmanları yayınlanırken, şimdi deve kuşu olmak düştü bizlere!