Stres-kilo-tuz sinsi katile yeniliyoruz

Ülkemizde tam 20 milyon hipertansiyon hastası var. Fazla tuz, kilo ve stresle beslenen hastalık; sinsice ilerleyip bir anda kalbi-beyni vuruyor, bacak kestirip, kör bırakıyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 22 Mayıs 2016 Güncelleme 22 Mayıs 2016, 00:00
Stres-kilo-tuz sinsi katile yeniliyoruz

İÇİNDEKİLER

Hareketsiz yaşam, aşırı tuz tüketimi ve stres, hastalıklara davetiye çıkartıyor. Son yıllarda tırmanışa geçen hipertansiyon da, hayatımızı tehdit ediyor. Ulusal Böbrek Vakfı ve Hipertansiyon Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Yahya Sağlıker, ülkemizde 20 milyon kişinin hipertansiyon hastası olduğunu belirterek, önemli uyarılarda bulunuyor. "İstanbul'da 5, Ankara'da 1.5, İzmir'de 1 milyon, toplamda 20 milyon hipertansiyon hastamız var. Nüfusun yüzde 28'i bu hastalığın pençesinde. Hipertansiyon içimizdeki gizli katil" diyen Prof. Dr. Sağlıker, şöyle konuşuyor: "Haberimiz olmadan birdenbire kalbimize enfarktüs, beynimizde kanama yapıyor. Bizi felçli bırakıyor. Sinsi sinsi ilerleyerek, kronik böbrek hastalığına yol açıyor. Hastaları diyalize sokuyor. Bazen bacak kesilmelerine neden oluyor. Bazen kişiler aniden kör olabiliyor. Onun için çok önemli ve ciddi bir hastalık bu. Dikkat etmeli."

ÖNERİLERE DİKKAT!
Prof. Dr. Yahya Sağlıker, hipertansiyondan korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor... "Türkiye'de günde ortalama 15- 20 gram tuz yiyoruz. Adana'da 30-40 gramı buluyor. Ama bir hipertansiyon hastasının 6 gramdan fazla tuz yememesi lazım. Stres çok önemli bir faktör. Kötü haberler hastaları etkiliyor. Tansiyonu olmayanda bile tansiyon başlatıyor. Yürüyüş çok faydalı, günde 45 dakika yürümek gerek. Normal tansiyon 12-8'dir. Tansiyon 14-9'u bulunca tehlikelidir. 18-11'i bulursa öldürücüdür. Tansiyonu 14-9 olan mutlaka hipertansiyon merkezine başvurmalı. Tansiyonun bir ilaçla düşürülmesi zafer değildir. Düşürürken, kalbi, beyni, gözü, böbreği ve damarları da, korumak lazım."

BU HATALARI YAPMAYIN
Ailesinde yüksek tansiyon veya şeker hastalığı olan, kilolu, 40 yaş üzerinde, sigara içenler tansiyonunu düzenli ölçtürmeli. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, "Hipertansiyon baş-göğüs ağrısı, burun kanaması, kulak çınlaması, nefes darlığı, çarpıntı ve ayaklarda şişlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir" diyerek, hipertansiyon hastalarının en sık yaptığı hataları şöyle sıralıyor...

VÜCUDUM ALIŞIK: "Yıllardır tansiyonum yüksek ama şikayetim yok. Vücudum alışık" demek sakıncalı. Genellikle o hastanın yıllardır damarlarının yüksek basınca maruz kalması damarsal komplikasyonların yakın olduğunun habercisi.

YÜKSELİRSE HİSSEDERİM: Yüksek tansiyon uzun süre hiçbir belirti vermeden ciddi tahribatlara yol açabilir.

İYİYİM, İLACA GEREK YOK: Tansiyonun kesin bir tedavisi olmadığından kilo vermek, tuzu azaltmak, egzersiz yapmak erken dönemde yeterli olsa da, düzenli doktor kontrolü, ilaç tedavisi şart.

KENDİM DÜŞÜRÜRÜM: Hipertansiyon tehlikelidir ve tedavisi uzmanlık gerektirir. Kalp, koroner damarlar, beyin damarları, böbrek ve göz damarları en başta zarar gören organlar.

BU YAŞTA ÖMÜR BOYU İLACA BAŞLAYAMAM: Gençlerde ve çocuklarda da bu hastalık görülebilir. Korkulması ve kaçınılması gereken unsur; ilaç tedavisi değil hastalığın kendisi.

İLAÇLAR VÜCUDUMA DAHA ZARARLI: Bu görüş de yanlış ve çok tehlikeli. Özellikle ilaçların yan etkileri konusunda yanlış bilgilere inanan hastalar ilaçlarını kesiyor. Spor yapmak da sanılanın aksine tansiyonu olumlu etkiliyor.

'Limon suyu ile tansiyonumu düşürürüm' diyenlere Prof. Dr. Dağdelen şöyle sesleniyor: "Bu konuda hiçbir çalışma yok. Meyve suları sakıncalı değil ama ilaç gibi de görülmemeli. Sadece sarımsağın içindeki 'prostaglandin'lerin hafif bir tansiyon düşürücü etkisi bulunuyor."