Güzel Günler'in Mihran'ı bakın kim çıktı! Kenan İmirzalıoğlu'nun biricik kardeşiydi Ezel'in Mert'ini görenler, "Vay be koca adam olmuş" yorumları yaptı. Ezel dizisinin küçük Mert'i Burak Dakak son olarak Çukur'un gözü kara Koçovalı'sı olarak karşımıza çıkmıştı. 2 sezon süren ve ekranlarda fırtınalar estiren bir dönemin başarılı yapımı Ezel dizisinde Kenan İmirzalıoğlu'nun küçük kardeşi Mert karakterine hayat veren oyuncu şimdilerde Güzel Günler dizisinde Mihran karakterine hayat veriyor.
Yeni dizi Güzel Günle'in oyuncu kadrosu araştırılırken Burak Dakak'ı görenler şaşkına döndü. Dizide Mihran karakterine hayat veren Burak Dakak'ın yıllar önceki efsane dizi Ezel'deki Mert olduğunu öğrenenlerin ağzı açık kaldı.
GÜZEL GÜNLER DİZİSİNİN KONUSU NE?
Selma, gidebileceği bütün yolların engellerle kaplı olduğunu anladığında, babasının mirasını alabilmek için, altında babasından kalma hurda arabası ve yanında tüm varlığı olan kardeşi Leylim'le Van'dan İstanbul'a gelir. Selma'nın mirası alabilmesi için tek yol, mirasın diğer ortağı, eski aşkı Mihran'ı bulmaktır. Selma ve Mihran aynı gün doğmuştur ve doğdukları anda birbirlerini büyük bir aşkla sevecekleri kehanet edilmiştir.
Mihran bir gün Selma'nın günah keçisi ilan edildiği yangının ardından İstanbul'a göçmüştür. Selma, Mihran'ı bulur fakat Mihran haricinde hayatı değişen başkaları da olacaktır: Mihran'ın barista kuzeni Atakan, Atakan'ın platonik aşkı boksör Altan, kuzeni Füsun, annesi Saliha, Mihranların büyük ve neşeli ailesinin; teyzesi menemenci Kıymet, Kıymet'in eli-kolu Feyyaz ve ezeli rakibi Hakim.
Tuncel Kurtiz, Kenan İmirzalıoğlu ve Cansu Dere gibi isimlerin kadrosunda olduğu Ezel dizisi unutulmuyor. Dizinin sevenleri diziye dair yıllar geçse de her detayı takip ederken, Mert karakterine hayat veren Burak Dakak'ın son halini görünce çok şaşırıyor.
BURAK DAKAK KİMDİR?
Ailesi: Ankara'da doğdu, kalabalık bir ailede büyüdü. Bir abisi ve bir erkek kardeşi var. "Abim Alican ve kardeşim Tolga. İkisi de ayrı ayrı çok kıymetliler benim için. Onlarsız bir hayat sıkıcı olurdu doğrusu. Çocukluğum da oldukça hareketli geçti aslında, sokağa çıkıp top oynayacak zamanım da oldu, çalışacak ve okula gidecek zamanım da hepsini tadında yaşamaya çalıştım diyebilirim."
Çocukluk yılları: Oyunculuk hikayesi çocuk yaşlarında başladı. "Oyunculuk benim için ufak yaşlardayken bir merakla başladı aslında. Mesleğe olan ilgim 8-9 yaşlarından itibaren başladı diyebilirim. 10-11 yaşlarımda çok sevgili ailemin, özellikle annemin de desteğiyle Ankara Sanat Tiyatrosu'nda eğitim almaya başladım. Bu benim için bir başlangıç noktası olabilir oyunculuk adına. Sonrasında profesyonel anlamda ilk isim olan Ezel ile devam etti, 18 yaşımda meslek olarak oyuncu olmaya karar verdiğimden beri de devam ediyorum. Sevdiğim işi yapabildiğim en iyi ve en mutlu şekilde yapmaya çalışıyorum."
Hayatının dönüm noktası: 9-10 yaşlarında oyunculuğa başlamasıyla hayatının akışı değişti. "Çocuk oyunculara öncelikle bunun bir iş olduğunu anlatmak çok önemli bence. Çocuklar her zaman bunun bir meslek olduğunun farkında olamayabilirler ve çok da normal bir şey bu. Fakat onlara doğru şekilde anlatmak, onlarla doğru şekilde iletişim kurmak set ortamında çok önemli. Çünkü özellikle oyunculuk göz önünde olan bir meslek olduğu için söylüyorum; çocukların psikolojilerini ve normal yaşantılarını korumak çok kolay olmayabiliyor. Bunun için de; bizim setimiz için de geçerli; sette uzmanlar, pedagoglar ve kendi oyuncu koçları bulunuyor. Kısacası, çocuklarla doğru şekilde iletişime geçilmesi ve onların kendi yaşantılarının korunması çok önemli, bunun sağlanmaması ciddi sorunlara yol açabilir."
