'Klasik müzik ordu ile geldi'

Osmanlı'nın Avrupalı Müzisyenleri kitabının yazarı Evren Kutlay Baydar Osmanlı'da II. Mahmud döneminde başlayan müzikal değişimin ilk adımlarının, yadsınamaz bir şekilde askeriye tarafından atıldığını söylüyor

Giriş Tarihi 07 Haziran 2010, 00:00 Güncelleme 07 Haziran 2010, 12:11
’Klasik müzik ordu ile geldi’

İÇİNDEKİLER

"Müzik, Osmanlı toplumu ve ordusunda bayrak kadar değerliydi." Bu sözler Osmanlı'nın Avrupalı Müzisyenleri kitabının yazarı Evren Kutlay Baydar'a ait. Osmanlı'nın klasik batı müziğiyle tanışma hikâyesini anlattığı kitabında Baydar, müziğin Osmanlı'daki yerini ve müzik reformlarına kimlerin öncülük ettiğini inceliyor. Baydar'a göre, Osmanlı'nın II. Mahmud ile içine girdiği, müziği de kapsayan, yenilenme çabası 'savaş yeteneğini yitirmiş, disiplinsiz ve başına buyruk bir örgüt haline gelen yeniçeri ocağının kapatılmasıyla' gerçeğe dönüştü. Kitap, yeni kurulan Avrupai ordunun tören yürüyüşüne mehter bandosu eşlik edemeyince Mehterhaneler yerine kurulan Muzıka- ı Hümayün'un kurulduğu ilk yıllarda bir dirençle karşılaştığını ortaya koyuyor.

ORDUDAN SİVİL HAYATA

Direnci kırmak için de reformları hayata geçiren II. Mahmud, bandonun İtalyan eğitmeni Giuseppe Donizetti'yi sınırsız yetkilerle donattı. Muzıka-ı Hümayündaha sonraki yıllarda ise ilk saray konservatuarı olarak gelişti ve içinde saray orkestrası, opera-operet grubu gibi alt kurumları da barındırarak, batı müziğinin sadece askeriyede değil, sivil hayatta da varlığını ve gelişimini sürdürmesine olanak verdi. Baydar'a göre, klasik müziğe olan ilgi, şimdiye oranla Osmanlı döneminde daha yoğundu. Baydar: "Radyo ve televizyonlarda ağırlıklı olarak klasik müzik çalınsa, anlatılsa, pop müzik sanatçılarıyla yapıldığı gibi röportajlar yapılsa, emin olun klasik müzik şimdi de halk tarafından sevilir," diyerek, Osmanlı'da gelişen batı müziğinin pop kültüre yenik düştüğünü anlatıyor. Osmanlı'da klasik müziğe olan ilginin kanıtı olarak dönemin gazeteleri gösterilebilir. İstanbul'da hangi semtte, hangi salonda ne konseri olduğunu, konserin programını, varsa sponsorlarını, bilet satış yerlerini, kitapta yer verilen gazete küpürlerinden öğrenebiliyoruz. Ayrıca kitap, Avrupa'dan Osmanlı topraklarına gelen ve müzikal hayatlarına bu topraklarda devam eden müzisyenle de geniş yer ayırıyor.