İşte FETÖvari kumpasın müfettiş raporu! Ses kayıtlarında devlet büyükleri zikredildi: Serdar Sertçelik'in kaçış süreci ve kurulan Whatsapp üçgeni

Türk siyasetine kurulmaya çalışılan FETÖvari kumpas çöktü. Müfettişlerin hazırladığı rapora ortaya çıktı. Gizli tanık Serdar Sertçelik'in kaçma şüphesine rağmen polisin iletişimi kesmediği belirtilirken; Devlet memurluğu ile bağdaşmayacak ses kayıtlarının olduğu bu kayıtlarda bazı devlet büyüklerinin isimlerinin geçtiği ifade edildi. Sertçelik'in kaçış sürecinde 3 araç değiştirerek İstanbul'a gitmesi ve firardan 9 gün sonra bildirim yapılması raporda yer aldı. Kumpastaki 'WhatsApp üçgeni' ise en çarpıcı detaylardan... Nurullah Özgür Kopuk, emniyet müdürü Şevket Demircan ve firari Serdar Sertçelik arasında tele - trafik köprüsünü kurdu. Kopuk, Sertçelik'in "Beni Kaplan'ın ekibi vurdu" dediğini aktardı. Daha sonrasında Sertçelik'in "Emniyet verdiği sözü tutamadı. Bana yanlış yaptı" dediğini söyledi.

Giriş Tarihi 22 Mayıs 2024, 13:59 Güncelleme 23 Mayıs 2024, 09:32
İşte FETÖvari kumpasın müfettiş raporu! Ses kayıtlarında devlet büyükleri zikredildi: Serdar Sertçelik’in kaçış süreci ve kurulan Whatsapp üçgeni

İÇİNDEKİLER

Türkiye, 17/25 Aralık yargı darbesini anımsatan FETÖVARİ kirli bir kumpasla karşı karşıya kaldı. Ankara Emniyeti'nde müdürlerden oluşan bir klik komploda başı çekerken sürece ilişkin her adım titizlikle soruşturuluyor.

Bu kapsamda Ankara Emniyeti'nde yaşanan kumpasın müfettiş raporu ilk kez A Haber'de yayımlandı.

A Haber muhabiri Rüya Akkuş detayları aktardı.

İşte o açıklamalardan satır başları;

"Olay duyulduktan sonra İçişleri Bakanlığı kendi içerisindeki üst düzey polisler için bir inceleme başlatmıştı. Raporda nelerin yazıldığı önemliydi.

Raporun tamamı 84 sayfadan oluşuyor. Serdar Sertçelik'in yakalanmasına ilişkin süreç detaylı bir şekilde anlatılıyor raporda. Yakalama ve gözaltında alma işlemleri mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmiştir deniyor.

Bundan sonrası da ses kayıtları ile ilgili.

8 adet ses kaydı Jandarma Kriminal tarafından incelendi. Ses kayıtları üzerinde bir manipülasyon yok deniyor.

Şevket Demircan'ın sunmuş olduğu bütün ses kayıtları baştan sona herhangi bir işlem yapılmadan ham haliyle sunuluyor.

Bazı devlet büyüklerinin isimleri konuşmalarda geçiyor.

Kaçma şüphesine karşı 9 gün sonra bildirim yapılıyor."



M7'NİN YAKALANMASI İÇİN GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLMEDİ
Ayhan Bora Kaplan davasında adı geçen üst düzey emniyet mensuplarıyla ilgili hazırlanan müfettiş raporunda, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın firari sanığı Serdar Sertçelik'le irtibatın kesildiği tarihten itibaren yakalanmasına yönelik gerekli çalışma ve özenin gösterilmediği belirtildi.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik davanın sanıklarından Sertçelik'in iddialarında adı geçen üst düzey emniyet mensuplarıyla ilgili hazırlanan müfettiş raporu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ulaştı.

Raporda, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce, Sertçelik'le irtibatın koptuğu günden 9 gün sonra 5 Aralık 2023'te 80 il emniyet müdürlüğüne ve Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığına, yurt dışına çıkma ihtimali ve yakalanmasına yönelik tüm hudut kapılarında ve illerin giriş çıkışlarında uygulama noktalarında duyarlı olunması konusunda yazı yazıldığı aktarıldı.



Sertçelik'le irtibatın kesildiği tarihten itibaren yakalanmasına yönelik gerekli çalışma ve özenin gösterilmediğinin değerlendirildiği kaydedildi.

Serdar Sertçelik'e, "soruşturma sonuna kadar konutu terk etmemesine" ilişkin adli kontrol uygulandığı, 18 Ekim 2023 tarihinden itibaren Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ev hapsi cezası verildiği ve elektronik kelepçe takılmasına karar verildiği hatırlatılan raporda, bunlara rağmen Sertçelik'in, illegal yollardan yurt dışına kaçtığı ifade edildi.

Raporda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerine ilişkin maddesindeki, "Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır" hükmü uyarınca gereğinin takdir ve ifasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ait olduğuna kanaat getirildiği aktarıldı.

GİZLİ TANIK İLE 7 KEZ TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPMIŞ
Tutuklanan polislerde Şevket Demircan'ın yaptığı telefon görüşmelerinin sıralı amirlerinin bilgisi dahilinde yaptığı ilk görüşmesinin Sertçelik'in daha yakalanmadan gizli tanık yapılmadan Kıbrıs'tayken, yaptığını diğer görüşmeleri ise geçmişte Emniyette görev yapan polisler hakkında 4 farklı kez şikayetçi olarak ifade veren mağdur Nurullah Özgür Kopuk'un telefonundan yaptığını anlattı. Kendisinin de kayıt yaptığını ifade eden Demircan kayıtları müfettişlere teslim etti.

SIRALI AMİRLERİN KİM SORUSU
İkinci ifadesinde sıralı amirlerinin kim olduğunu detaylandırılması istenen Şevket Demircan sıra amirlerinin Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Organize Şubeden sorumlu Müdür yardımcısı Murat Çelik ve Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç olduğunu söyledi. Demircan, Sertçelik'in yurtdışından mahkemeye getirilmesi konusunda Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ile de görüşmeler yaptığını anlattı.

İHMALLER ZİNCİRİ
Mülkiye Müfettişlerinin hazırladığı raporda, Serdar Sertçelik'in elektronik kelepçeliyken kaçışıyla ilgili ihmallere yer verildi.

Serdar Sertçelik'in firar ettiğinden 9 gün sonra 80 İl Emniyet Müdürlüğüne ve Göçmen Kaçaklığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığına yazı yazıldığının belirtildiği raporda, Sertçelik'in firarıyla ilgili de nasıl kaçtığı ve kimin yardım ettiğiyle ilgili hiçbir soruşturma yapılmadığı belirtildi. Emniyet görevlilerin işledikleri suçların tek tek anlatıldığı ses kayıtlarıyla ilgili "Devlet memurluğuyla bağdaşmayacak konuşmalar gerçekleşmiştir" denildi.

Serdar Sertçelik'in yayınladığı konuşmaların manipüle edilmediği, konuşmaların olduğu gibi yansıtıldığı da raporda öne çıktı. Mülkiye Müfettiş raporunda 5271 Ceza Muhakemesi kanununa göre soruşturma iznine gerek olmadan suça karışan polisler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekli soruşturmanın yapılacağını belirtilerek 84 sayfalık rapor adliyeye teslim edildi.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin iddialarda adı geçen şüphelilerle birlikte hareket ettiği iddiasıyla gözaltına alınan şüpheli Nurullah Özgür Kopuk ifadesinde, şüphelilerinden eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile Serdar Sertçelik'in kendi telefonundan iletişime geçtiklerini anlattı.



SAVCILIK İFADELERİ VE KURULAN 'WHATSAPP ÜÇGENİ'

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin soruşturma kapsamında, Serdar Sertçelik'in yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılmasıyla ilgili gözaltına alınan ve dün mahkemece adli kontrolle serbest bırakılan şüpheli Nurullah Özgür Kopuk'un savcılık ifadesi ortaya çıktı.

FİRARİ M7: "BENİM DE SÖYLEYECEKLERİM VAR"

Ayhan Bora Kaplan örgütünün mağduru olduğunu öne süren Nurullah Özgür Kopuk, WhatsApp üzerinden kendisini arayan Serdar Sertçelik'in, "Ayhan Bora Kaplan ve benim hakkımda ifade vermişsin. Benim de söyleyeceklerim var." diyerek emniyette müdür veya birileriyle görüşme sağlamasını istediğini belirtti.

Bu talebi soruşturmanın şüphelilerinden eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan'a ilettiğini anlatan Nurullah Özgür Kopuk, şu ifadeleri kullandı:

Şevket Demircan, konuyla ilgileneceğini ve haber vereceğini söyledi. Gece saat 02.00 sıralarında Şevket Demircan WhatsApp'tan arayarak konferans görüşme sistemiyle Sertçelik'in de bulunduğu bir konuşma ayarlamamı istedi. Şevket Demircan ile görüşürken grup araması yöntemiyle sohbete Serdar Sertçelik de dahil odu. Bir iki dakika konuştuktan sonra Şevket Demircan bana konuşmadan ayrılabileceğimi söyledi. Ben de konuşmadan ayrıldım. Bir iki dakika içerisinde 'Ayhan Bora Kaplan dosyasında ifade verirsem haklarım neler olur.' dedi. Konuşmaya dair hatırladığım bunlar."

Şevket Demircan ve Sertçelik arasındaki görüşmelerin kendi telefonu üzerinden yapıldığını belirten Nurullah Özgür Kopuk, ayrıca emniyette Şevket Demircan'ın bulunduğu odada görüşmeler yapıldığını, odada Demircan'dan başka kimsenin olmadığını kaydetti.

Nurullah Özgür Kopuk "Şevket Demircan, Serdar'a ulaşmamız gerektiğini söyledi. Ben de Serdar'a sosyal medyadan mesaj attım, sonrasında aradım dönmedi. Bir iki gün geçtikten sonra Serdar beni arayarak, 'Emniyet verdiği sözü tutamadı. Bana yanlış yaptı az daha öldürülüyordum' dedi. Şevket Demircan ile görüşmek istedi. Ben de görüştürdüm." ifadelerini kullandı.



"BENİ, AYHAN BORA KAPLAN'IN EKİBİ VURDU"

Nurullah Özgür Kopuk, şu beyanda bulundu:

"Serdar Sertçelik, her konuşmada anlatacak olayların olduğunu belirterek kendi isteğiyle olayları anlattı. Bir partinin ülkeye gelmesini istemediğini belirtti. Anlattığım olayların doğru olduğunu defalarca söyledi. Şevket Demircan önemli olayları önünde bulunan kağıda not aldı. Sertçelik, olayları kendiliğinden anlatıyordu. Konuşmalardan bir tanesinde Sertçelik'in şu ifadesini net olarak hatırlıyorum, 'Mahkeme günü geleceğim, Ayhan Bora Kaplan'ın yüzüne bakarak bütün yapmış olduğu icraatları, suçları hepsini söyleyeceğim. O saatten sonra beni öldürsünler' şeklinde söylemde bulundu."

Şüpheli Nurullah Özgür Kopuk, Sertçelik'in bir konuşmada da ayağından vurulma olayına değinerek, "Benim gizli tanıklığım öğrenildi. Beni Ayhan Bora Kaplan'ın ekibi vurdu. Bana uyarı gönderdiler." şeklinde söylemde bulunduğunu anlattı.

Sertçelik'in bu konuşmaları herhangi bir baskı yapılmadan gerçekleştirdiğini öne süren Nurullah Özgür Kopuk, "Şevket Demircan, Sertçelik ile konuşmaya devam ederken asıl konusu olan işlemlerle ilgili beyan vermesi gerektiğini söyledi. Konusu olmayan işlemlerle ilgili geçiştirici cümleler kullandığını hatırlıyorum. Şevket Demircan'a kullanmış olduğum telefon üzerinden artık Sertçelik'le iletişime geçmemesini söyledim. Demircan da bana 'Senin telefonunla başladı, senin telefonunla bitsin' dedi. Üzerime iddia edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Herhangi bir baskı oluşturarak Serdar Sertçelik'in beyan vermesini istemedim." ifadelerini kullandı.

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın firari sanığı Serdar Sertçelik'in iddiaları üzerine 6 Mayıs'ta soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 10 şüpheliden 7'si "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs", "Göreve ilişkin sırrın açıklanması" ve "Suçluyu kayırma" suçlarından tutuklanmıştı.

Şüphelilerden 2'si adli kontrolle serbest bırakılırken, 1 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Öte yandan şüpheliler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 316/1. maddesinde düzenlenen "devletin güvenliği veya anayasal düzeni ihlale teşebbüs suçlarından birini işlemek için anlaşma" suçundan yürüten soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN