Hatay'ın Arsuz ilçesinde yasaya göre satılamayan 23 parseldeki 800 dönüme yakın devlet arazisi 3 yıl önce sahte belgelerle 3'üncü kişilere satıldı.
Devletin milyonlarca dolar zarara uğradığı yolsuzluk olayı, "Arsuz'u parsel parsel çalmaya başladılar" ve "Çete ve işbirlikçileri Arsuz'a iyice çöktü" başlığıyla medyada yerini aldı.
Medyada yer alan yayınları ihbar kabul eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı müfettişleri, usulsüzlüğü tek tek tespit etti.
Bunun üzerine 04.12.2023'te Arsuz Tapu Müdürlüğü'ne bir yazı gönderen bakanlık, dava açılarak kayıtların eski haline getirilmesini istedi. Yabancı ülkelerin Türk vatandaşlarına uyguladıkları sınırlamalara misilleme olarak 1927 yılında çıkarılan "1062 Sayılı Mukabele-i Bilmisil Kanunu" ile o dönemde Suriye uyrukluların Türkiye'deki taşınmazlarına el konuldu.
Halen yürürlükte olan kanunla, Hatay'ın Arsuz ilçesindeki birçok taşınmaz hazineye geçti.
Bu taşınmazlardan bazıları, yasaya göre ne satılabilir ne devredilebilir ne de miras yoluyla intikal ettirilemediği halde sahte belgelerle 3'üncü kişilere satıldı.
İDDİALAR İNCELENDİ
İddiaları inceleyen bakanlık müfettişleri, arsaların usulsüz olarak devredildiklerini belirledi. Bunun üzerine 04.12.2023'te Arsuz Tapu Müdürlüğü'ne bir yazı gönderen bakanlık, dava açılarak kayıtların eski haline getirilmesini istedi.
VATANDAŞLAR MAĞDUR
Arazileri yıllardır ecrimisil yöntemiyle devletten kiralayarak işleten vatandaşların avukatı Necati Yıldız, "Emlakçı Davut Bayar, senelerdir Arsuz'da sinsi sinsi kamu arazilerini sahte belgelerle ele geçirip satıyor. Bu olayda da Bayar var. Emlakçı Sinan Kirmit ise arazilerin satışına aracılık etti. Olayda sahte nüfus kayıtları ve gerçek dışı veraset belgeleri kullanıldı. Lübnan'da yaşayan bazı kişileri mirasçı gibi gösterdiler. Denize nazır ve villa yapımına müsait, değeri yaklaşık 100 milyon dolar olan yüzlerce dönüm arazi var. Bakanlığın talebiyle açılacak dava sonunda, hukuksuz bir şekilde devr edilen yüzlerce dönüm arazi hak sahiplerine ve devletimize iade edilecek" dedi.