Başkan Erdoğan, Alev Alatlı'ya ödülünü vermişti (3 Aralık 2014)
Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi olan Alatlı, 3 Aralık 2014'te ödünü Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden almıştı. Burada tarihi bir konuşmaya imza atan Alatlı, "Rus yazar Aleksandr Soljenitsin yaşasaydı, yüzbinlerce Suriyeliye kapılarını açan hükümetinizi, zat-ı alinizi ayakta alkışlardı." diyerek Başkan Erdoğan'dan övgü dolu sözlerle bahşetmişti.
Edebiyat alanındaki ödülün sahibi Alev Alatlı da "Bu kadar ders veren, konuşma yapan birisiyim hiç bu kadar telaşlandığımı bilmiyorum" diyerek başladığı konuşmasında, kendisinin bir muhacir yani hicret eden olduğunu, aydınlanma kutbundan merhamet kutbuna hicret etmeye çalıştığını söylemişti.
Alatlı, "Aydınlanma kutbu dediğim, yegane terazisi yasaların harfinden ibaret olan bir düzen, merhamet kutbundan kastım yasaların ötesinde kadim değerlerin esas olduğu toplumsal düzen. Kendi adıma ikisinin arasında bir yerlerde, hakikati arayan bir entellektüel muhacir olarak anılmam gerektiğini düşünürüm" diye konuşmuştu.
Başkan Erdoğan usta yazar Alev Alatlı'yı ziyaret etmişti. (4 Şubat 2020)
YÜZBİNLERCE SURİYELİYE KAPILARINI AÇAN HÜKÜMETİNİZİ, ZAT-I ALİNİZİ AYAKTA ALKIŞLARDI
En kalbi müttefiklerin en beklenmedik kuytularda saklanmış olabileceğine işaret eden Alatlı, "Rus yazar Aleksandr Soljenitsin yaşasaydı, yüzbinlerce Suriyeliye kapılarını açan hükümetinizi, zat-ı alinizi ayakta alkışlardı." dedi. Nesnel hukuktan nasibini almamış toplulukların ne denli korkunç olabileceğine dikkati çeken Alatlı, "Geçen yüzyılda Hitler Almanyası, Stalin Rusyası, bu yüzyılda Esed'in Suriyesi, DEAŞ dehşeti, saymakla bitmez. Dinden, gelenekten, kadim örf ve adetlerden soyundurulmuş, yegane ölçüsü nesnel yasaların harfinden ibaret olan toplumlar da eşref-i mahlukata layık toplumlar olamıyorlar" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Dünyanın bugün ekonomik girişimler ve onların yandaşlarından oluşan bir oligarşi olduğunu söyleyen Alatlı, "Oligarklar da başta iktisadi karteller ve onların yanı sıra BM'den NATO'suna, IMF'sinden AİHM'ye kadar, haklı olma hali için temyiz edilemez yetkiye sahip kuruluşlar. Oligarkların düzeninde temyize gidecek yeriniz yoktur. Neden nefret edip edemeyeceğimizin bile yasalarla saklandığı bir düzene gidiyoruz. Ermeni soykırımı olmadığına kanaat getiren bir bilim adamı yasalarla susturulabilmektedir" ifadelerini kullanmıştı.
"ORWELL VE DEFOE SİZİ AYAKTA ALKIŞLARDI"
"Hakkın helal edilmesi, hellalleşmek aslolmalıdır. Hellalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır" diyen Alatlı, her yasal hakkın helal olmayabileceğini vurgulamıştı. Alatlı, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahalinde değilse, olayları evinden seyrettiğini ispat edebiliyorsa yasal olarak suçsuzdur ama helal değildir yaptığı. 21'inci yüzyılın en yaman toplum projesi, helal olanı yasal olanla örtüştürmek olsa gerekir. Kadim değerlerle rabıtası kesilen özgürlüklerin şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız. Yasaların tanıdığı haklardan, insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmediği bir yeni düzen getirmek zorundayız."
DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR
Başkan Erdoğan'ın, "Dünya 5'ten büyüktür" sözlerini anımsatan ve oligarşik düzenlerde umuma hitap eden ancak umumun henüz üstünde düşünemediği sözlerin öfke uyandırmasının, husumet çekmesinin ve bastırılmasının usulden olduğunu belirten Alatlı, "Siz 'Dünya 5'ten büyüktür' dediğinizde, biliyor musunuz, 'Evrensel dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek devrimciliktir' diyen George Orwell ayağa kalkar, bu sefer de o alkışlardı. Ona, Robinson Crusoe'nun yazarı Daniel Defoe da katılırdı" diye konuşmuştu.
Başkan Erdoğan'ın en kalbi ve en güçlü dostlarının, yaşamın dayatılagelenden daha farklı, daha insancıl yolları olabildiğini gören sanatçılar ve edebiyatçılar arasında olduğunu söyleyen Alatlı, kendisine layık görülen ödül için teşekkür etmişti.