SAVUNMA SANAYİ
Aktürk, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve teşvikiyle geliştirilen yerli ve milli savunma sanayi ürünü silah sistemleriyle TSK'nın imkan ve kabiliyetlerinin her geçen gün daha da arttığını anlattı.
Tuğamiral Aktürk, bu çerçevede, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca çeşitli miktarlarda "Orta Menzilli Modern Tanksavar Füzesi-OMTAS" ve "Uzun Mesafe Akustik Sistemi"nin muayene ve kabul faaliyetleri tamamlandığını ifade etti.
Aktürk, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, Türk Silahlı Kuvvetlerinin milli ağır torpidosu AKYA, milli seyir füzesi ATMACA ve hava savunma atış kontrol sistemi SAPAN'a ilişkin Savunma Sanayi Başkanlığında düzenlenen toplantı ve imza törenine katılacağını aktardı.
İstif Sınıfı Fırkateyn Projesinin ilk gemisi TCG İSTANBUL fırkateyni, Denizde İkmal ve Muharebe Destek Gemisi TCG DERYA, Lojistik Destek Gemisi TCG ARİF EKMEKÇİ ve MARLİN İnsansız Deniz Aracı'nın hizmete giriş töreninin 19 Ocak'ta Yalova'da icra edileceğini hatırlatan Aktürk, "Uzaya çıkan ilk Türk Astronot olarak tarihe geçecek Hava Kuvvetleri personelimiz Hava Pilot Albay Alper Gezeravcı'yı şimdiden tebrik ediyor ve kendisine çalışmalarında başarılar diliyoruz." diye konuştu.
SORULAR
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kaynaklar, Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe serisi harekatlarda son durumun ne olduğuna ilişkin soru üzerine şu bilgileri paylaştı:
"Pençe Harekatları, terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki hareket kabiliyetinin engellenmesi ve ülkemizi hedef alan eylem arayışlarının kısıtlanması noktasında önemli kazanımlara ulaşmamızı sağlamıştır.
Terör örgütü unsurlarına karşı 'sızma, sıcak takip ve yerinde etkisiz hale getirme' gibi taktiklerin başarıyla yürütülmesini sağlayan 'üs bölgeleri stratejisi' sayesinde, Sinat-Haftanin'den Hakurk'a kadar uzanan yaklaşık 300 kilometrelik Türkiye-Irak sınır şeridinde, ortalama 15 ile 30 kilometre derinlikte güvenli hat oluşturulmuştur."
Bakanlık kaynakları, Pençe serisinin sonuncusu olan ve 17 Nisan 2022'de başlatılan Pençe-Kilit Operasyonu ile kilidin kapatıldığını ve Irak sınırının tamamının emniyetinin ileriden tesis edildiğini anlattı.
İleri teknolojik donanımların da desteğiyle yürütülen bu operasyonlarda, aralarında PKK'nın üst düzey yöneticilerinin de yer aldığı çok sayıda kadronun etkisiz hale getirildiği bilgisini veren kaynaklar, şunları aktardı:
"Pençe harekatları süresince Irak'ın kuzeyinde 1689 terörist, etkisiz hale getirilirken, bölgede teröristlerin döşediği 5 bin 23 mayın/EYP temizlenmiş, 2 bin 477 mağara ve sığınak kullanılamaz hale getirilmiş, ayrıca 3 bin 416 silah ile 1 milyon 390 bin 421 mühimmat ele geçirilmiştir.
İşte bu nedenle Pençe harekatlarımız sonrası ağır tahribata uğrayan PKK, mevcut durumu aşmak maksadıyla harekat alanlarımızı, öncelikli hedef haline getirmiştir. Şu anda da kahraman Mehmetçik, zorlu arazi ve iklim koşullarında, milletimizin huzur ve güvenliği için canını dişine takarak görev yapıyor. Mehmetçik'in karşısında aciz kalan, çaresizliğe mahkum olan teröristler, artık son çırpınışlarını vermektedir."
22-23 ARALIK VE 12 OCAK'TAKİ TERÖR SALDIRILARI
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Pençe-Kilit harekat bölgesinde 22-23 Aralık ve 12 Ocak'ta yaşanan terör saldırılarının detaylarına ilişkin bir soru üzerine de şunları paylaştı:
"Üs bölgelerimize gerçekleştirilen alçak saldırılar, olumsuz hava koşullarında ve görüş mesafesinin olmadığı bir ortamda kalleşçe gerçekleştirilmiştir. Eş zamanlı olarak Irak kuzeyindeki birçok üs bölgemize de saldırı girişiminde bulunulmuştur. Tüm bu saldırılarda, teröristlerin sızma eylemlerinde bulundukları bölgelerde, kendilerine müzahir sivil yerleşim yerlerini de örtü olarak kullandıkları görülmektedir."
Saldırıların tamamına yakınının engellendiği gibi üs bölgelerine yaklaşan teröristlerin birçoğunun da etkisiz hale getirildiğini vurgulayan kaynaklar, şöyle devam etti:
"İHA'ların mevsimsel koşullar nedeniyle uçamadığı durumlarda kritik yaklaşma istikametleri teknoloji-yoğun sistemler (termal kamera, foto kapan, bulut altı mini İHA) ile gözetlenmekte, harekete duyarlı radar sistemleri ile üs bölgelerinin etrafı takip edilmekte, ateş destek vasıtaları 24 saat esasına göre görev yapmaya devam etmekte, silah üstü termal kameralar ile teçhiz edilmiş yakın emniyet unsurları tarafından üs bölgesi etrafında pusu/dinleme ve keşif/gözetleme gayretleri artırılmakta, üs bölgelerinin etrafına fiziki engel sistemleri (jiletli tel, fens teli, aydınlatma mayını vb.) inşa edilmekte, havada bekler bulunan savaş uçaklarıyla bölgede hava devriyesi icra edilmektedir."
ÜS BÖLGELERİNDE EMNİYET TEDBİRLERİ
Bakanlık kaynakları, üs bölgelerinin termal kamera ve benzeri gözetleme sistemleri bakımından yeterli olup olmadığına dair iddialara da şu cevapları verdi:
"Kahraman Mehmetçiğimiz, üs bölgelerinde ihtiyaç duyduğu gündüz ve gece çepeçevre emniyetini sağlayacak her türlü keşif/gözetleme ve dinleme sistemlerine sahiptir. Ayrıca tek er seviyesinde dahi personele silah üstü sistemler verilmektedir. Hain PKK'lı teröristler tarafından üs bölgelerimize gerçekleştirilen alçak saldırılar, olumsuz hava koşullarında ve görüş mesafesinin olmadığı bir ortamda kalleşçe gerçekleştirilmiştir.
Bu saldırıların tamamına yakınında teknolojinin sağladığı imkanlar da etkin şekilde kullanılarak, üs bölgelerimize yaklaşan teröristlerin birçoğu etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca teröristlerin sızma eylemlerinde bulundukları bölgelerde, kendilerine müzahir sivil yerleşim yerlerini örtü olarak kullandıkları görülmektedir."
OPERASYON BÖLGELERİNDEKİ SAĞLIK İMKANLARI
Bakanlık kaynakları, operasyon bölgelerinde yaralanmalara karşı ilk müdahalenin nasıl ve kimler tarafından yapıldığına dair soru üzerine, şunları kaydetti:
"Harekat alanında yaralıya ilk müdahale, birliklerin kendi sağlık personeli (tabip, acil tıp teknikeri (ATT), muharebe cankurtaranı ve muharip sıhhiye) tarafından yapılmaktadır. Müteakiben öncelikle helikopterle seyyar sahra hastanesi ya da bölgedeki devlet hastanelerine yaralı personel tahliye edilmektedir.
Altın saat olarak tabir edilen ilk 10 dakikada yaralıya yapılması gereken kanama kontrolü ve hava yolunun açılması işlemleri birliklerdeki muharebe cankurtaranı ve/veya muharip sıhhiye tarafından yapılmaktadır. Harekata katılan birliklerin muharebe cankurtaranı ve muharip sıhhiye personelinin eğitimi devamlı tazelenmektedir."
İlk 1 saat içinde yaralıya yapılması gereken gelişmiş tıbbi yardımın birliklerdeki tabip veya ATT personel tarafından yapıldığını belirten kaynaklar, "Birliklerimizdeki ATT kadrolarının yüzde 71'i muvazzaf personelle geri kalanı yedek astsubay personelle karşılanmaktadır. Birliklerimizdeki tabip kadrolarının yüzde 8'i muvazzaf personelle, yüzde 2'si yedek subay personelle geri kalanı Sağlık Bakanlığından geçici olarak görevlendirilen sivil tabiplerle karşılanmaktadır." diye konuştu.
Kaynaklar, ilk 2 saat içinde yaralıya yapılması gereken travma cerrahisinin yaralının tahliye edildiği Işıklı Seyyar Sahra Hastanesi ya da bölgedeki Çukurca, Derecik, Hakkari, Yüksekova Şırnak ve Şehit Aydoğan Aydın Devlet Hastanelerinin sağlık personelince yapıldığını söyledi.
ÜS BÖLGELERİNDEKİ TAHKİMAT DURUMU
Bakanlık kaynakları, sınır ötesindeki üs bölgelerinde tahkimatın yetersiz olduğu iddialarına da şu cevabı verdi:
"Mehmetçiklerimiz bir bölgeye adım atar atmaz öncelikle emniyetlerine yönelik olarak mevzilenmekte, mevzileri tahkim edilmekte ve uygun silah, tespit, sensör, algılama, görüntüleme sistemleriyle geliştirilmekte, emniyetin tesisini müteakip hava ve karadan personelin temel ihtiyaçlarından başlamak üzere ikmal sistemi kurulmaktadır.
En zor hava ve arazi şartlarında icra ettiğimiz operasyonlarda, Mehmetçik ileri seviye teknoloji silah, teçhizat ve sistemle donatılmış, her türlü arazi ve iklimde görev yapacak şekilde eğitilmiş ve 2000 metre rakımın üzerinde harekat icra edecek şekilde ikmal, iaşe ve barınma imkanları sağlanmıştır."
SINIR ÖTESİNDE DÜZENLENEN HAVA HAREKATLARI
Bakanlık kaynakları, "Yapılan hava harekatları terör saldırılarından sonra mı yapılıyor" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Hedef tespiti ve imha süreci sürekli bir faaliyettir. Yapılan hava harekatlarının sayısını açıklıyoruz, hedefteki etki kıymetlendirmeleri tamamlandığında EHG sayılarıyla kullanılamaz hale getirilen mağara, sığınak veya diğer tesis bilgilerini veriyoruz.
Her kademede Hedef Analiz ve Değerlendirme Grupları tarafından icra edilen günlük hedef toplantılarında duyum, İHA tespitleri ve sinyal istihbarat verileri analiz edilerek hedefler belirlenmekte ve ateş altına alınmaktadır. Son 3 aylık sürede 452 hedef (günlük ortalama 5 hedef) hava harekatıyla vurulmuş, buna ilave olarak dinamik olarak tespit edilen 99 terör hedefine Ani Hava Harekatı, 36 terör hedefine S/İHA atışı icra edilmiştir."
Türkiye'nin, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde örgüte yönelik icra ettiği tüm harekatların, söz konusu ülkelerin egemenliğine karşı bir faaliyet değil, terörle mücadele bağlamında "uluslararası işbirliği" olarak görülmesi gerektiğine dikkati çeken kaynaklar, şöyle devam etti:
"Ancak, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımızı gereken yer ve zamanda kullanmaya muktediriz. Kahraman Mehmetçiğe saldırının bedeli olduğunu da bu kapsamda gösteriyoruz. Bunu da gösterirken amacımız iç kamuoyu değil, uluslararası kamuoyudur."
PENÇE HAREKATLARININ STRATEJİSİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Bakanlık kaynakları, Irak'ın kuzeyindeki Pençe operasyonlarının stratejisinin yanlış olduğuna dair eleştirilere yönelik, şunları kaydetti:
"Bugün artık, yurt içinden tek bir şehit haberi gelmiyor. Üs bölgelerimize, kalekollarımıza tek bir saldırı yapılamıyor.
Bu da terörü kaynağında yok etme stratejimizin başarısını gösteriyor. Bugün, Türkiye'nin en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Şırnak/Gabar'da güvenli bir şekilde petrol çıkartılabiliyorsa, Hakkari'nin yaylaları turistleri ağırlıyor, festivallere ev sahipliği yapıyorsa bunlar hep kahraman ordumuzun, teröristleri sınırlarımızın ötesinde, terörü kaynağında yok etme stratejisi sayesindedir."