"HER AN KADINLARIMIZIN YANINDA OLDUĞUMUZU BİZ GÖSTERDİK"
Başkan Erdoğan, aile içi şiddeti, şikayete tabi olmaktan çıkarıp resen takip edilen suçlar arasına aldıklarını belirterek, "ŞÖNİM, Kadın Konuk Evi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamalarla ihtiyaç duydukları her an kadınlarımızın yanında olduğumuzu biz gösterdik. Kadınlarımızın en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranını yüzde 70'lerden yüzde 88 seviyesine ulaştırdık. Hem çalışan, hem evinde ailesi ve çocuğuyla hayatını sürdüren kadınların her an yanında olduk. Ebeveynlerden birine çocuk ilköğretim çağına gelene kadar kısmi süreli çalışma imkanı sağladık. İş gücüne katılım düzeyi yüzde 27'lerde olan kadınlarımız bugün yüzde 36 ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır. İstihdamdaki kadın sayısını 6 milyondan aldık. 10,5 milyona yaklaştırdık." açıklamasında bulundu.
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay bay Kemal 'bir metrelik bez parçası' dedi. Ben şimdi başörtülü kızlarımıza sesleniyorum, başörtülü hanımlara sesleniyorum, yahu 'bir metrekarelik bez parçası' diyen bu adam her numarayı yapar. Başörtülü bayanları alıp onlara rozet de takar, her numarayı yapar. Çünkü bunun meşrebi, mizacı her şeyi bozuk." dedi.
Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığınca İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kadınların Türkiye'si İstanbul Buluşması" programındaki konuşmasında, göreve geldiklerinde 6 milyon olan kadın istihdamı sayısını 10,5 milyona yaklaştırdıklarını söyledi.
Kadınları siyasetin nesnesi olmaktan çıkartarak öznesi haline getirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Geçmişte sadece bazı faaliyetlerin aracı olarak görülen kadın kolları teşkilatlanmasını partimizin üç ana sac ayağından biri yaptık. Bizden önce ortalama yüzde 2'nin altında olan siyasette kadın temsil oranını her yıl sürekli artırdık. Bu oran 28'inci dönemde yüzde 20'yi aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaştı. Meclisin en geç kadın milletvekilleri bizim partimizde siyaset yapıyor. 50 kadın milletvekiliyle mecliste en fazla kadın vekil bulunduran parti yine biziz. Kadın kollarımız burası çok önemli 6 milyona yakın üyesiyle Türkiye'nin en büyük kadın sivil toplum kuruluşu konumunda."
Kadınlar için saymaya kalksa saatler sürecek daha birçok reformu, özgürlüğü, teşvik ve uygulamayı hayata geçirdiklerini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte özellikle bir hususa çok önem verdik. Bizim aleyhimizde ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığımızdan itibaren pek çok kampanya yürüttüler. 'Bunlar göreve gelirse kadınları dışarı çıkarmayacak' dediler. 'Bunlar başkan olursa kadınların haklarını ellerinden alacaklar' dediler. 'Bunlar sorumluluk üstlenirse insanların hayat tarzına müdahale edecek' dediler. Bunun gibi bir sürü yalan söylediler. Tezvirat yaptılar. Milletimizi bize karşı kışkırtmaya çalıştılar. Sadece siyasetçiler değil, medya kuruluşları, dernekler, sendikalar bile bu korku siyasetine alet oldular. "
Erdoğan, tüm bu algı oyunlarına rağmen milletin teveccühüyle 1994'te göreve geldiklerini, kadınları dışlamanın aksine onlara yönelik pek çok projeyi devreye aldıklarını anlattı.
Hiçbir ayrım yapmadan kadınların özgürlük, çalışma, istihdam ve temsil alanlarını genişlettiklerine işaret eden Erdoğan, "Aleyhimizde yapılan onca kara propagandaya rağmen hiç kimsenin yaşam biçimine karışmadık. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde de bu hassasiyetimizi hep koruduk ama bize kadın hakları konusunda nutuk atanlar, ikna odalarında bizim öğrenci yavrularımıza ne acılar çektirdiler, ne zulümler yaptılar, bay bay Kemal önce bunu anlatsın." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, başlarındaki başörtüleri çekip alınan kızlara ikna odalarında zulmedildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Ve bu bay bay Kemal'in yardımcısıydı aynı zamanda. Bu çileyi çekenler, bu derdi üstlenenler, hep bizim yakınlarımızdı. Şimdi ne oldu? O hanımı da kapı dışarı etti. Bay bay Kemal'den bir şey olmaz. İş hayatına kadar kadınlara her zulmü yaptılar. Bize hayat tarzı dersi verenler ne dedi? Bay bay Kemal 'bir metrelik bez parçası' dedi. Ben şimdi başörtülü kızlarımıza sesleniyorum, başörtülü hanımlara sesleniyorum; 'Bir metrekarelik bez parçası' diyen bu adam her numarayı yapar. Başörtülü bayanları alıp onlara rozet de takar, her numarayı yapar. Çünkü bunun meşrebi, mizacı her şeyi bozuk. Başörtüsüne hakaret etmekten yasakların sürmesi için mahkemelere koşmaya kadar her türlü faşizmi bunlar sergilediler."
"BAY BAY KEMAL SEN DİYARBAKIR ANNELERİNE HİÇ GİTTİN Mİ?"
Erdoğan, lafa sürekli insan hayatından başlayanların bölücü terör örgütünün dağa kaçırdığı daha 12 yaşındaki kız çocuklarıyla ilgili tek kelime etmediğini belirtti.
"Bay bay Kemal sen Diyarbakır annelerine hiç gittin mi? Niye uğramadın?" diye soran Erdoğan, "Sembolik olarak oraya birilerini göndermen bu işi kurtarmaz. Ama Diyarbakır anneleri seni çok iyi tanıyor ve inşallah en büyük dersi de sana onlar verecek. Senin teşkilatında tacizse taciz, genç kızlara zulümse zulüm, gencecik yaşında, alçakça katledilen şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın evlatlarını korumak için bombanın üstüne atlayan Hatice Belgin ve nice kadın için bir damla gözyaşı dökmediler. Bir üzüntü cümlesi kurmadılar." diye konuştu.
"Ağızlarını doldura doldura devlete katil, hatta seri katil iftirası sattılar." diyen Başkan Erdoğan, "PKK'sından DHKP-C ve MLKP'sine katil sürüleri söz konusu olduğunda ise bu alçaklara çiçek çocuk muamelesi yaptılar. Şimdi çıkmışlar bu kara sicillerine bakmadan yalan ve iftiralarla milletimizi korkutmaya çalışıyorlar ama yine başaramayacaklar. Hedeflerine yine ulaşamayacaklar. Kadınları seçim yenilgilerine ortak edemeyecekler. Bu bayat numaraları inşallah pazar günü bizzat hanım kardeşlerim çöpe atacak çöpe." dedi.
Seçim beyannamelerinde kadınlar ve gençler için yapacaklarını detaylı bir şekilde anlattıklarını kaydeden Erdoğan, seçim beyannamelerinde yer alan projelere ilişkin videoyu salonda bulunanlara izletti.
Videonun izletilmesinin ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni dönemde özellikle aile kurumunun, bizde aile kurumu malum kutsal, bundan taviz veremeyiz. Kardeşlerim bu CHP, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? İYİ Parti LGBT'ci mi? Bu 7'li masada olan diğer yavrular, onlar da ses çıkarmadığına göre LGBT'ci mi? AK Parti'ye LGBT sızabilir mi? MHP'ye LGBT sızabilir mi? Aynı şekilde Cumhur İttifakı'nın diğer ortaklarına LGBT sızabilir mi? Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ve inşallah şu seçimden sonra önemli olan adımımız, bir an önce aile kurumunu güçlü bir konuma oturtmaktır. Bu adımı atacağız. Kim ak, kim beyaz, o da parlamentoda ortaya çıkacak. Ve bizler bu adımla birlikte bir şeyi ispatlayacağız. O da şu; bunların milli ve yerli olma konusu sadece eşyada değil, ailede de ortaya çıkacak. Ne denli bunlar milli, ne denli bunlar yerli, ne denli bunlar ecdadının yolundan gidiyor gitmiyor, bunları ispatlayacağız. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayılan bu akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Pazar günü bunun aynı zamanda bir imtihanıdır."
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, o savaştan kaçıp bize sığınanlara ne bay bay Kemal'in yaptığını, ne diğerlerinin yaptığını yapamayız. Çünkü bu zihniyet, bir terör zihniyetidir. Bir terörist zihniyetidir. Onlar bunu rahat yapabilir ama biz yapamayız. Sığınmacıların gönüllü, güvenli, onurlu bir şekilde vatanlarına geri dönüşlerini sağlayacağız." dedi.
Başkan Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kadınların Türkiye'si İstanbul Buluşması"nda konuştu.
8'li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ne kadar borcunuz varsa gelir gelmez bu borçların hepsini sileceğiz." ifadesine dikkat çeken Erdoğan, "Ya sen bir defa parlamentoda yoksun. Nasıl sileceksin? Parlamentoda 323 var, Cumhur İttifakı. Onların izni olmadan böyle bir yasal değişikliği nasıl yapacaksın? Milletimizi, bu herhalde hepten 'Hiçbir şey bilmez.' konumuna düşürüyor. Onun için pazar günü buna öyle bir ders vermeliyiz ki, öyle bir Osmanlı şamarı atmalıyız ki bir daha belini doğrultamamalı." dedi.
Erdoğan, yaptıkları hesaplara göre, gelecek dönemde 100 milyar doları bulacak bir kaynağı organize edebileceklerini belirterek, "Biz kaynak söylüyoruz. Kemal efendi senin kaynağın nerede, söyle bakalım. Yok. Sadece atıyor." eleştirisinde bulundu.
Aile ve Gençlik Bankası vasıtasıyla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye, ülkedeki her kesime destek olabileceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aile ve Gençlik Bankası vasıtasıyla ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin 3'te 1'ini ödeyerek katkı sunacağız. Hanımlar, bunları iyi anlatın. Bunları iyi anlatmanız lazım. Bak biz kaynak söylüyoruz. Öbürünün kaynağı var mı? Yok. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğine kadar attıkları her adımda yanlarında yer alacağız.
Evlenecek gençlerimize 'burası çok önemli', bekar gençler size özellikle söylüyorum; faizsiz ilk 2 yılı ödemesiz, 4 yılı vadeli 150 bin lira kredi vereceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı yoksulluk ve sapkınlık tehdidinden koruyacak hem de gençlerimizin yanında olacağız."
"NEFRET SÖYLEMLERİNE ASLA BAŞVURMAYACAĞIZ"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak son 21 yılda hep kadınların taleplerine kulak verdiklerini, kadınların ne sorunu varsa hepsine de çözüm bulmaya çalıştıklarını, gelecek dönemde de bunun çabasını harcayacaklarını söyledi.
Emeklilerin, işçilerin, esnafın, sanayicilerin derdine derman olurken, milletin gündemindeki meseleleri ihmal etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sığınmacılar konusunda da CHP Genel Başkanının yaptığı gibi Nazi dönemini aratmayan nefret söylemlerine asla başvurmayacağız. Asırlardır mazlumların sığınağı olan bu ülkeye bir daha Boraltan Köprüsü faciası gibi utanç sahneleri kesinlikle yaşattırmayacağız. Hatırlayın o günü, ne diyorlardı, 'Bizi Ermenilerin eline bırakmayın'. Türklere söylüyor. İnönü'nün olduğu dönem. 'Bizi siz öldürün ama Ermenilere bırakmayın'. İşte meşhur Boraltan faciası budur. Ama bunu görmezden geliyorlar. Bunu hatırlamazdan geliyorlar. Aynen şimdi de sığınmacılara uyguladıkları olay bu. Bay bay Kemal, senin ortakların bu konuda hangi adımı atarlarsa atsınlar, biz bu ülkede bir defa Suriye'nin kuzeyinde şu anda yaptığımız briket evlerle 600 bin sığınmacıyı o evlere taşıdık, taşıyoruz."
"SIĞINMACILARIN GÖNÜLLÜ, GÜVENLİ, ONURLU BİR ŞEKİLDE VATANLARINA DÖNÜŞLERİNİ SAĞLAYACAĞIZ"
Katar'la yaptıkları işbirliğiyle 1 milyon sığınmacı için konut inşa edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Biz bir şeyi yaparken alternatifini hazırlıyoruz ve ona göre de adımı atıyoruz. Böyle 'Sizi kovuyoruz. Sizi barındırmayacağız.' Şu lafa bak, 'Geldiğimizin ertesi günü bunların hepsini sınır dışı edeceğiz.' Biz ensar olmaya talibiz, muhacir değil. Bunlar savaştan kaçarak buralara geldiler. Aynı şey Allah göstermesin, bizim de başımıza gelebilirdi. Ama biz o savaştan kaçıp bize sığınanlara ne bay bay Kemal'in yaptığını, ne diğerlerinin yaptığını yapamayız. Çünkü bu zihniyet, bir terör zihniyetidir. Bir terörist zihniyetidir. Onlar bunu rahat yapabilir ama biz yapamayız. Sığınmacıların gönüllü, güvenli, onurlu bir şekilde vatanlarına geri dönüşlerini sağlayacağız." diye konuştu.
Terörden arındırdıkları bölgelere şimdiye kadar 554 bin sığınmacının bu şekilde geri döndüğünü, hayırseverlerin bağışlarıyla yapılan 100 bini aşkın briket eve 88 bine yakın ailenin yerleştirildiğini belirten Erdoğan, Kalıcı Konut Projesi'nin tamamlanmasıyla bu sayıya 1 milyon daha ekleneceğini dile getirdi.
Erdoğan, kendilerinin de bu süreçte sığınmacıların dönüşlerini teşvik edeceklerini anlatarak, "İnşallah bu meseleyi bize, tarihimize, kültürümüze ve inancımıza yakışan insani politikalarla hal yoluna gideceğiz. Almanya bu tür Suriyeli muhacirleri alıyor. Amerika alıyor. Bırakın bizim Ahıska Türklerini de aldılar, alıyorlar. Ya biz bir Amerika kadar, bir Almanya kadar, bir Fransa kadar bu tür muhacirlere, mültecilere kapımızı açamayacak kadar sıradan bir ülke miyiz?" değerlendirmesinde bulundu.
"ÜLKEMİZ KADINLARININ İNANDIĞI VE SAHİPLENDİĞİ HİÇBİR MESELENİN BAŞARISIZ OLMA İHTİMALİ BULUNMUYOR"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, herkese büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayarak, ülkenin hedefleriyle buluşması noktasında kadınların desteğine ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Aileye sahip çıkmanın, siyasetçinin, sadece devletin görevi olmadığını, aile kurumuna ve gençlere sahip çıkmanın, başta kadınlar olmak üzere tüm toplumun vazifesi olduğunu söyleyen Erdoğan, kadınlara şöyle seslendi:
"Biz, 'Güçlü aile, güçlü millet demektir.' buradan hareket ediyoruz. Öncü rolü sizler üstleneceksiniz. Ülkemiz kadınlarının inandığı ve sahiplendiği hiçbir meselenin başarısız olma ihtimalinin bulunmadığını tecrübelerimizden çok iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle siz bu konuda bizi desteklerseniz, bizim önümüzü kimse kesemez. Siz evlatlarınızın geleceğine sıkı sıkıya sahip çıkarsanız onların istikbalini kimse karartamaz."
Erdoğan, katılımcılarla beraber "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini tekrarlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Programa, Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Rabia İlhan ve AK Parti Kadın Kolları üyeleri ve partililer katıldı.
Katılımcılar tarafından Başkan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a hediye takdim edildi.