Benzer yaftalamaların bugün de devam ettiğini bildiren Erdoğan, şunları ifade etti:
"Sandıkta tecelli eden iradeyi kabullenmek yerine insanlarımıza 'cahil' diyorlar, 'Yeterince gelişmemiş' diyorlar, 'Oylarını sattılar' iftirası atıyorlar. Hatta gazete manşetlerinden küstah bir şekilde 'Milletin karnı TOGGmuş' diyorlar. Anladınız değil mi? Her türlü hakareti ediyorlar, her türlü densizliği, edepsizliği sergiliyorlar ama bir kez olsun 'Biz nerede yanlış yaptık' sorusunu sormuyorlar. Şöyle aynanın karşısına geçip, kendilerini hesaba çekmiyorlar. Pazar günüyle beraber 16'ncı ve 17'nci seçimlerini de kaybettiler. Milletten bu kadar şamar yediler, fakat her defasında hiçbir şey olmamış gibi pişkince hayatlarına devam ettiler. Hatalarından dolayı çıkıp milletimizden özür dilemediler, amimi bir öz eleştiri vermediler, kendilerini düzeltme yoluna asla gitmediler. Milletin gönlünü kazanmak yerine halen tehdit diline sarılarak, korkutma siyaseti yaparak insanımızın oyunu alabileceklerini düşünüyorlar."
"İNSANLARIMIZI KUTUPLAŞTIRAN KENDİLERİDİR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının zihniyetinin 73 yıldır hiç değişmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:
"Bunu 14 Mayıs seçimlerinden sonraki tavırlarıyla bir kez daha ispatladılar. Halbuki Mevlana Hazretleri ne diyor, 'Eğer bir insanda ayıp görürsen, o ayıp sendedir. Halbuki sen onda görürsün, alem ayna gibidir, kendi nakşını onda görürsün.' Bunların da Adıyaman'a, deprem bölgesine, başka şehirlere göç eden depremzedelerimize baktıkça gördükleri, kendi yansımalarıdır. 'Cahil' kendileridir. 'Menfaatçi' kendileridir. 'Oy yoksa hizmet yok' diyen kendileridir. Vatandaşlarımızı ayrıştıran kendileridir. İnsanlarımızı kutuplaştıran kendileridir. Mahalle baskısıyla gençlerimizi yıldıran kendileridir. Sırf destek vermediği için sanatçısından depremzedesine herkese her türlü kötülüğü yapan kendileridir. Milletimiz bunları kaç defa sandığa gömerse gömsün, bu kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmiyorlar. İstiyorlar ki bunlar ne yaparsa yapsın, insanlar gelip önlerinde diz çöksün. İstiyorlar ki bunlar kimi aday gösterirse, millet gidip 'tıpış tıpış' oy versin. Yok, öyle yağma."
"MİLLETİN DESTEĞİNİ HAK EDECEKSİN"
Siyasetçinin, milletin hizmetkarı olduğunu belirten Erdoğan, "Bu ülkenin hiçbir insanı, hiçbir partiye, hiçbir genel başkana, hiçbir adaya, sırf karşı tarafın egosu tatmin olsun diye oy vermez, destek vermez. Milletin desteğini hak edeceksin. Bunun için çalışacaksın, eser ortaya koyacaksın, hizmet edeceksin. Bunun için insanlara umut ve güven aşılayacaksın. Bunun için herkesin kendini huzur içinde hissettiği bir iklim oluşturacaksın. Bunların hiçbirini yapmadan sandıktan çıkmayı beklemek, ekmeden biçmeyi, üretmeden kazanmayı, emek vermeden sonuç almayı beklemek gibidir. Elbette böyle davranabilirsin, ama kaç defa denersen dene sonuç alamazsın. CHP Genel Başkanının durumu da buna benzemiyor mu?" diye konuştu.
Başkan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun hep aynı şeyleri yaparak her defasında farklı sonuç beklediğini, kendilerinin ise milletin derdine derman olmanın yollarını aradığını, ülkeye eser kazandırmanın mücadelesini verdiklerini, güvenli bir gelecek kurmanın çabası içinde olduklarını vurguladı.
Erdoğan, "Daha önce de söyledim, bugün de altını çizerek ifade etmek istiyorum. Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her türlü makama getirdi. Şu saatten sonra bizim, ferdi olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize daha büyük eser ve hizmetler kazandırmaktan başka ne gayemiz olabilir?" diye sordu.
Birinci önceliklerinin depremin izlerini bir an önce silerek şehirleri yeniden ayağa kaldırmak olduğunu kaydeden Erdoğan, depremden hemen sonra Adıyaman'a gelip acıları paylaştıklarını, ramazanda da ziyaret ettikleri kent üzerinden seçim kampanyası döneminde de gözlerini ayırmadıklarını dile getirdi.
Depremin yaşandığı illerde görevlendirdikleri bakanların ve milletvekillerinin yanı sıra belediye başkanları ile mülki idare amirlerinin de sahayı hiç boş bırakmadığını, vatandaşların sorunlarıyla ilgilendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ve milletin tüm imkanlarının depremzedeler için seferber edildiğini bildirdi.
Başkan Erdoğan, ilk günlerdeki bazı eksikler hızla giderilerek yaraları sarmaya, Adıyaman'ı ayağa kaldırmaya başladıklarını, tüm kayıpları telafi etmekte kararlı olduklarını söyledi.
Erdoğan, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi, yıkılanın yerine daha iyisini, daha dayanıklısını yapacaklarını, evi ve düzeni bozulanları mutlaka yuvalarına kavuşturacaklarını kaydetti.
Verdikleri sözleri yerine getirene kadar durmadan, dinlenmeden, gece gündüz çalışacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Hedefimiz, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere 650 bin yeni konut inşa ederek deprem bölgesini eskisinden daha sağlam, daha planlı, daha güzel bir yer haline getirmektir. Bölgenin dört bir yanında temeller atıldı, inşaatlar yükselmeye başladı." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, depremlerde evi kullanılamaz hale gelen son vatandaşı da yeni yuvasına kavuşturana kadar aralıksız çalışacaklarını belirterek "Amacımız, ekim-kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamaktır." dedi.
Başkan Erdoğan, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından Adıyaman Eğitim Araştırma Hastanesi karşısında kurulan K2B Konteyner Kenti'ni ziyaret etti.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Adıyaman'daki kalıcı deprem konutlarına ilişkin videoyu, alana kurulan dev ekranlardan vatandaşlara izleterek "Konutlar nasıl?" diye sordu. Erdoğan, "İşte kalbi depremzedelerle atmak böyle olur. İnşallah, evi kullanılamaz hale gelen son vatandaşımızı da yeni yuvasına kavuşturana kadar aralıksız çalışacağız. Amacımız ekim-kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamaktır." ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde köy evlerinin inşasının da hızla sürdüğünü anlatan Erdoğan, Ramazan Bayramı'nda ilk köy evlerinin teslimini yaptıklarını anımsattı.
Deprem bölgesi genelinde, 905 bini aşkın çadır ve 112 bini aşkın konteyner kurduklarını dile getiren Erdoğan, "Bu geçici barınma merkezleri yanında, 13 bine yakın işyerimizi de faaliyete geçirdik. Böylece, şehirlerimizdeki barınma sorununa çözüm üretirken ticari hayatın yeniden canlanmasını temin ettik. Geçici olarak diğer şehirlere giden kardeşlerimizi de yalnız bırakmıyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun önceliklerinin en başında deprem mağduru şehirlerimizin ayağa kaldırılması hedefi vardır. Bu hedefe ulaşana kadar hiç durmadan çalışacağız." diye konuştu.
"CHP GENEL BAŞKANI'NIN GİDEREK DAHA ZEHİRLİ, DAHA ÇİRKİN BİR DİL KULLANDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin bir seçimini daha demokrasi şöleni havasında tamamladığını belirterek şöyle konuştu:
"Buna rağmen 14 Mayıs seçimlerinde hezimete uğrayan, 28 Mayıs'tan da umudunu kesen CHP Genel Başkanı'nın giderek daha zehirli, daha çirkin bir dil kullandığını görüyoruz. Yaptığı pervasız ve buram buram nefret söylemi kokan açıklamalarıyla her gün toplumumuzun bir kesimini düşmanlaştırıyor. Koltuğunu kaybetmemek için milletin sinir uçlarıyla oynamak dahil, tüm yollara başvuruyor. Daha düne kadar önüne gelene kalp yapmaktan parmakları neredeyse nasır bağlamıştı. Bugün ise aynı eliyle masa yumruklamaktan neredeyse bileği kırılacak. Seçim öncesinde taktığı demokrat maskesi 15 Mayıs sabahı düşünce altından tek parti CHP'si zihniyetinin karanlık ve çirkin yüzü çıktı. Adıyaman bu yüzü çok iyi tanır. Helalleşme, kucaklaşma, barış ve özgürlük söylemleri yerini sadece bir günde faşizmin en pespaye haline bıraktı. 'Yeni' diye millete pazarladıkları CHP'nin, vesayet ve darbe gölgesinde yürüyen CHP'den hiçbir farkı olmadığı görüldü. 'Demokrat' diye yere göğe sığdıramadıkları genel başkanının, gerçek bir diktatör heveslisi olduğu anlaşıldı. CHP Genel Başkanı ne yaparsa yapsın, hangi kılığa bürünürse bürünsün, hangi maskeyi takarsa taksın, bölücü örgütle, FETÖ'yle, tefecilerle, küresel lobilerle, LGBT'cilerle, emperyalistlerle beraber yol yürüdüğünü gizleyemiyor."
Erdoğan, tüm Türkiye'ye seslenerek "Bu, CHP LGBT'ci midir? Yanındaki HDP, LGBT'ci midir? Yanındaki İYİ Parti LGBT'ci midir? Diğerleri de aynı mı?" diye sordu. Alandakilerden "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "LGBT, AK Parti'ye, MHP'ye, Cumhur İttifakı'na sızabilir mi?" sorusunu yöneltti. "Hayır" cevabını alan Erdoğan, "Fark ortada. Gazi'nin hatırasına hürmeten CHP'ye oy veren vatandaşlarımın da bu partinin marjinallerin ve mezhepçi fanatiklerin operasyon aracına dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğine inanıyorum. Bunun için buradan Adıyaman'a değil, tüm Türkiye'ye sesleniyorum, 28 Mayıs iyi bir fırsattır." dedi.