6'lı masanın 'yetkisiz cumhurbaşkanı' planına siyasi ve hukukçulardan tepki: Anayasaya aykırı

6 siyasi partinin kurduğu masanın 'yetkisiz cumhurbaşkanı' girişimi tepkiyle karşılandı. Cumhurbaşkanının bütün siyasi parti genel başkanları birlikte karar alacağını açıklaması ve başkanların Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak kabinede görevde almaları yönündeki ifadeleri tepkiyle karşılandı. Hukukçular ve siyasiler, planı anayasaya aykırı ve etik dışı olarak niteledirdi.

Giriş Tarihi 03 Aralık 2022, 21:09 Güncelleme 07 Aralık 2022, 13:21
6’lı masanın ’yetkisiz cumhurbaşkanı’ planına siyasi ve hukukçulardan tepki: Anayasaya aykırı

İÇİNDEKİLER

6 siyasi partinin Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek adına bir araya geldiği masada kirli pazarlıklar ayyuka çıktı. 'Yetkisiz bir cumhurbaşkanı' seçtirmek için anayasa değişikliği planlayan 6 partinin genel başkanı, seçilecek cumnurbaşkanının yardımcısı olarak kendilerine kabinede görev biçti. Siyasiler ve hukukçular, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçildiğini, Anayasa'da 'Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir' ifadelerinin yer aldığını hatırlattı.

UÇUM: SEÇİLMİŞ İRADEYİ ETKİSİZ KILMAK DARBEDİR
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum: Bu masanın Türkiye'yi kör kuyulara mahkum etme tasarımı! Altılı masadan gelen son açıklamalar masaya hakim zihniyetin ibretlik bir dışa vurumu.

Milli iradenin, hukukun ve siyasetin gücünün hiçe sayıldığı oligarşik bir yapının ülkeyi kayıt dışı bir şekilde yönetme arzusu bir anayasa taslağı adı altında servis edilmiştir. Fakat nafile, bu darbeci-gerici zihniyetin Türkiye siyasetine ipotek koyma çabaları sonuçsuz kalır, halkımız darbeye geçit vermez, masaları da seçimde yıkılır.

Ülkenin 'eşgüdüm kurullarıyla' yönetileceğini söylemek, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı ile masadaki parti genel başkanları birlikte ülkeyi yönetecek, hükümet olacak demek darbeciliktir. Seçilmiş iradeyi etkisiz kılmak hangi yolla olursa olsun darbedir. Açıkça Anayasa ihlal edilecek, sivil darbe yapılacak, dar bir kadro iktidar olacak deniliyor.

Masa mensubu bir parti genel başkanının Anayasanın 106. maddesinde yer alan; 'Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer' açık hükmüne rağmen kabinede görev almaları halinde milletvekili olma vasfını yitirmemek için bu anayasa maddesinin bir tüzük değişikliğiyle aşılabileceğini düşünmesi cehaletten başka bir şey ile açıklanamaz..

HALKIMIZIN TEVECCÜHÜNÜ KAZANMIŞTIR
Ülkeyi anayasanın dışında paralel bir anlayış ve kurguyla, pozisyonel siyaset yapma hırslarını tatmin edecek bir anlayışla yönetmeye talip oldukları açıktır. Bu anlayışın samimiyetinden ve inandırıcılığından söz etmek de mümkün değildir. Dolayısıyla aralarındaki iktidar ve güç paylaşımı kavgalarından ülke meselelerine vakit ayırabileceklerine siyasi feraseti çok yüksek olan bu memleketin evlatlarını inandırmaları da mümkün değildir.

Türkiye'nin ve dünyanın geldiği aşamada etkin ve güçlü bir yürütmenin elzem olduğu, yoğunlaşan ve çeşitlenen sorun ve ihtiyaçların etkili bir şekilde ele alınmasını sağlayabilecek bir kapasitenin ancak bu şekilde oluşturulabileceği yakın tarih pratiğiyle kabul görmüştür. Devletimizin bölgemizde ve dünyada yeni/yükselen jeopolitiğe yönelik vizyon ve liderliği halkımızın teveccühünü kazanmıştır.

Cumhurbaşkanımızın şahsında halkımızın devletine olan güçlü inancı ve umudunu koruduğunu görüyoruz. Herkes emin olsun; bu ülkenin insanları darbeci, kapalı ve karanlık yapı ve oluşumlara oy vererek bu ülkenin yarınlarını maceraya atmazlar.

SARI: TALİMATL İLE İŞLEM YAPMASI ANAYASAMIZA AYKIRI
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı avukat Mehmet Sarı: Cumhurbaşkanın kaynağını Anayasa'dan alan yetkilerini 6 masa bileşenleri paylaşmaya karar vermişlerdir. Temel Karamollaoğlu yaptığı açıklamada 6 siyasi parti genel başkanın Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını ve Cumhurbaşkanının, yetkilerini kullanmada 6 parti genel başkanı ile istişare ile kararları alacağını ifade etmiştir.

Temel Karamollaoğlu'nun bu açıklamaları Anayasamızın 104. maddesine açıkça aykırıdır. Anayasamızda 'Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir' hükmü yer almaktadır. Dolayısı ile yürütme yetkisinin devri ve başka kişilere havalesi mümkün değildir. Yasama, yürütme ve yargı makamları kuvvetler ayrılığı çevresinde anayasadaki hak ve yetkilerini kullanmaktadırlar.

Aynı şekilde her bir erk anayasanın kendisine verdiği yetkiyi kullanmaktadır. Bu anlamda milletin yetki verdiği Cumhurbaşkanı 6 kişinin talimatları ile işlem yapması açıkça anayasamıza aykırıdır. Diğer yönden anayasanın verdiği yetkinin paylaşılması yönetimde istikrarsızlık ve yürütme erkinin parçalamasına sebep olacaktır.

SİYASİ SORUNLARIN DERİNLEŞMESİNE SEBEP OLACAKTIR
Türkiye'nin geçmiş dönemlerde yaşadığı parçalı ve kavgalı yönetim yapısı istikrara tehdit oluşturacaktır. 6'lı masanın birbiri ile anlaşamayan farklı genel başkanlarının devletin başının yani Cumhurbaşkanın karar alması önünde büyük bir bariyer oluşturacaktır. Güçlü hükümetin önündeki bu teklif ülkemizdeki siyasi sorunların derinleşmesine sebep olacaktır. Dolayısı ile ekonomik problemlerinde çözümüne engel teşkil edecektir.

Bir başka konu 6 genel başkanın Cumhurbaşkanı yardımcısı olması önerisi de Türkiye gerçekleriyle uyuşan bir teklif değildir. Hükümet etmede sürekli bir çekişmenin ve kamplaşmanın yolunu açan bu öneri yönetimde istikrar ilkesini olumsuz olarak etkileyen bir tekliftir. 6'lı masa genel başkanın kendisine devlette bir statü arayışı Türkiye siyaseti açısından mahsurlu olduğu gibi Cumhurbaşkanının hükümet etmesine ve etkin, hızlı karar almasına da mani bir durumdur. Bu açıdan Temel Karamollaoğlu'nun 6'lı masa anayasa teklifi hukuken ve siyaseten kabul edilebilir değildir.

SİYASİ GELECEKLERİNİ SAĞLAMA ALMA TELAŞI
Yine Ahmet Davutoğlu'nun 6 genel başkanın Cumhurbaşkanı yardımcısı olması ve milletvekilliğinden ayrılması önerisi de 6 genel başkanın güvensizlikle meseleyi ele aldıklarını göstermektedir. 2023 seçimlerine girerken 6 genel başkanın öncelikle siyasi geleceklerini sağlama alma telaşında olduklarını göstermektedir.

Alternatif olma ve ülkemizin meselelerini çözmeden ziyade 6 genel başkanın önce kendilerini garantiye alma girişimde oldukları görülmektedir. Bu kadar farklı siyasi bakış açısına ve beklentisine sahip 6 parti başkanın uyuşması ve siyasi alternatif olması mümkün değildir.

ŞAMLI: SEMBOLİK GÖREV ÜSTLENMESİ ANAYASAYA AYKIRI
İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Avukat Yasin Şamlı: "Mezkûr hükmüyle Anayasa yürütme yetkisini cumhurbaşkanına vermektedir. Bu hüküm emredicidir. Yani bu hükme rağmen cumhurbaşkanının sembolik görev üstlenmesi, değişik bir ifade ile yürütme yetkisini bir başka kişi veya organa devretmesi anayasaya aykırı olur. Böyle bir durumda görev üstlenen kişi veya organın yaptığı tasarruflar da anayasaya aykırı olur."

YAYLA: ANAYASAYA AYKIRI VE KAYIT DIŞI BİR OTORİTE
Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla: "Halk oy verir mi vermez mi bilmem, ama yapılmak istenenin bir tür darbe olduğu, anayasaya aykırı ve kayıt dışı bir otorite yaratmak istendiği kesin gibi görünüyor."

KARAMOLLAOĞLU: İSTİŞARE EDEREK KARAR ALACAK
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı ve "Cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacak. Yine bir Bakanlar Kurulu oluşacak. Cumhurbaşkanı, bakanları genel başkanlarla belirleyecek" ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU: ALTILI MASA'NIN TÜM LİDERLERİ KABİNEDE GÖREV ALMALI
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da; "Altılı Masa'nın tüm liderlerinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak kabinede görevde almaları gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu görev milletvekili olma vasfını yitirmeyi de beraberinde getireceği için onu da iç tüzük ile aşacağız" ifadelerini kullandı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN