Bir dönem Gülen'in en yakınlarından olan Latif Erdoğan'dan şok açıklamalar

Teröristbaşı Fetullah Gülen'in bir dönem en yakınlarından biri olan Latif Erdoğan, sabah.com.tr'nin sorularını cevapladı.

Giriş Tarihi 11 Kasım 2018, 00:00 Güncelleme 12 Kasım 2018, 13:12
Bir dönem Gülen’in en yakınlarından olan Latif Erdoğan’dan şok açıklamalar

İÇİNDEKİLER

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir dönem en yakınında bulunan isimlerden olan Latif Erdoğan, sabah.com.tr'nin sorduğu sorulara çarpıcı yanıtlar verdi. Erdoğan, FETÖ'nün cezaevlerinde örgüt üyelerini zehirleyerek uluslararası kamuoyunda algı oluşturmaya çalışacağını açıklayarak; örgüt üyelerinin tüm Türkiye'de belirli yerler açarak buralarda toplantılar gerçekleştirdiğini de aktardı.

İşte Latif Erdoğan'ın o açıklamaları
"FETÖ CEZAEVLERİNDE ÖRGÜT ÜYELERİNİ ZEHİRLEYEBİLİR"

Şu anda örgütte fırtına öncesi bir sessizlik var. Teröristbaşı Gülen'in mutlaka bir planı vardır. Bu sessizlik yeni tuzaklara işaret olabilir. 15 Temmuz ihanetinden sonra büyük bir krize giren FETÖ'nün şimdi önünde 2 alternatif var. Ya tekrar bir darbe girişiminde bulunacak ya da toplumu sokağa dökmeye çalışacak. Artık bir darbe girişiminde bulunmaya gücü olmadığına göre şimdi toplumun sinir uçlarına dokunmaya çalışacaklar. Bunun için cezaevlerini kullanacaklar. Cezaevlerinde ölüm oruçları istenilen etkiyi uyandırmayabilir. Geriye tek bir alternatif kalıyor. Cezaevlerinde birçok FETÖ'cü zehirlenirse uluslararası kamuoyunu harekete geçirebilirler. Uzun zamandır bu konuda duyumlar geliyor. Benim tanıdığım Gülen çok zalim bir insandır. Kendi menfaatine dokunan bir durum olursa dünya yıkılsa umurunda olmaz. Cezaevlerinde tedbirleri sıkılaştırmakta fayda var diye düşünüyorum. Cezaevlerinde FETÖ'cülere yönelik infaz ya da zehirlenme olayları ile karşılaşırsak bunun faili teröristbaşı Gülen'dir. Kendisi bunları yapabilecek tıynettedir.

TERÖRİSTBAŞI GÜLEN KİMSEYE ACIMAZ!​
Teröristbaşı Gülen her şeyi idealize edebilir. 15 Temmuz'dan sonra belli bir şok yaşadı. Şimdi cezaevlerine atılan ve yurt dışına kaçan örgüt üyeleri üzerinden mağduriyeti idealize ediyor. Aslında mağdur olan insanların tek bir tanesine bile acıdığını zannetmiyorum. Dışarıdan birinin Gülen'i tanıması çok zor. Dünya yıkılsa umrunda olmaz. O kadar zalim bir insandır ki kendisi dışında kimseye acımaz. Menfaatine ufacık dokunulsa kimseyi düşünmez. Cezaevlerinde insanlar zehirlense kılı kıpırdamaz. Bir şey daha söyleyeyim. Cezaevlerine "kendinizi zehirleyeceksiniz" talimatı gönderse örgütün geneli bu talimatı kayıtsız şartsız yerine getirir. Dini yasaklar onlar için önemli değildir. Din onlar için Gülen'in kendisidir.

ÖRGÜTÜ ELEŞTİREN FETÖ'CÜLERE TEMKİNLİ YAKLAŞMAK GEREKİR
Son dönemde İhsan Yılmaz gibi bazı FETÖ yazarlarının özeleştiri yapmaya çalıştığını, 15 Temmuz darbesine karışan Adil Öksüz, Kemal Batmaz ve Harun Biniş gibi FETÖ elemanlarının Akıncılar Üssü'nde ne yaptığını sorguladığını görüyoruz. Bunlar tamamen taktiksel hareketlerdir. FETÖ elemanları muhalefeti de kendi tekellerinde tutmaya çalışıyorlar. Bu eleştirileri gündeme getirenler üzerinden, yeni bir meşrulaşma ve yeni çevrelere ulaşma girişimidir bunlar. Muhalif bir dil takınmalarının arkasında sinsi bir FETÖ taktiği var. Bunlar yakında AK Parti'ye de yakınlaşmaya çalışabilir. Çok dikkatli olunması gerekir.

TÜRKİYE'DE BÜTÜN ŞEHİRLERDE KAFE VE RESTORANTLAR AÇIYORLAR
Türkiye'de kısmen toparlanmaya çalışan örgüt şimdi farklı bir yapılanma içerisinde. Işık evlerinin yerini şimdi küçük küçük kafeler aldı. Türkiye'nin neredeyse tamamında küçük kafeler ve restoranlar açıyorlar. Buralarda küçük gruplar halinde toplanıyorlar. Eskiden örgüt evlerinde toplananlar şimdi bu kafelerde toplanıyor. Baştan fark edilmese de kısa sürede deşifre oluyorlar. Bu konuda yetkililerin çok uyanık olması gerekiyor.

ÖRGÜTÜN TÜRKİYE'DE TOPARLANMASINA İZİN VERMEMEMİZ GEREKİR​
FETÖ'nün yurt dışındaki faaliyetleri sadece okullardan ibaret değil. Türkiye'de ne yaptılarsa aynısını o ülkeye de monte ettiler. O ülkenin bürokrasisine kendi adamlarını yerleştirmiş olabilirler. Cumhurbaşkanı'mız ve Dışişleri diplomasisi bu konuda yasalar izin verdiği ölçülerde mücadele ediyor. Ben Türkiye'deki mücadeleye ısrarla dikkat çekmek istiyorum. FETÖ ile Türkiye'de mücadele hala çok önemli. Devlet FETÖ ile mücadelede elindeki tüm imkanları kullanıyor. Ancak TSK'da, emniyette, bürokraside, yargıda ve mahrem hizmetlerde tamamen temizlendiğini söylemek imkansız. Bu mücadele devam edecek. Önemli olan Cumhurbaşkanı'mızın da söylediği gibi rehavet olmaması…