Minibüste saldırdı mahkemede kıvırdı!

Maltepe’de bir yolcu minibüsünde başörtüsü taktığı için lise öğrencisi genç kıza saldıran Almila Kursar, mahkemede dansöz gibi kıvırdı.

Giriş Tarihi 13 Temmuz 2017, 00:00 Güncelleme 13 Temmuz 2017, 18:19
Minibüste saldırdı mahkemede kıvırdı!

İÇİNDEKİLER

İstanbul Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, "Halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama", "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Hakaret" suçlarından 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Ayhan Almila Kursar ile avukatı hazır bulundu.

Mağdur lise öğrencisi F.D.A.Y. (16) ve annesi Hanife Demirkapu da avukatı ile birlikte duruşmaya katıldı.

Kendisinin de sinir hastası olduğu için genç kıza bağırdığını öne süren şüpheli, "O da yanındaki arkadaşıyla bana bağırdı. Beni biraz tartakladılar. Göğsüme bir iki darbe aldım. Ben de kendimi savunmak amaçlı elimi salladım. Gayri ihtiyari başörtüsü elimde kaldı. Bu olaydan dolayı çok pişmanım Karşı tarafla da barışıp uzlaşmak isterim, özür dilemek isterim. Gerekirse hastalığımdan dolayı bir kliniğe giderek yatırılmaya razıyım" ifadelerini kullandı.



"HAFIZAM GİDİP GELİYOR"
Kimlik tespitinin ardından sorgusu yapılan Kursar, anlamakta zorlandığı için iddianameyi okuyamadığını belirterek, "Ben manik depresifim. Olaydan bir gün önce Nişantaşı'nda dolmuşta mini etekli birinin saçını başını yolmuştum. Kafam gidip geliyor. Babam da şizofren hastasıydı. Akıl hastanesinde yanarak öldü. Atak geçiriyorum. İddianameyi okusam da anlamıyorum. Yaptıklarımı hatırlamıyorum. Ben zaten olaydan sonra çok üzüldüm. Ben 2000 yılından beri psikolojik tedavi görüyorum. Hafızam gidip geliyor. Arada normal olduğum zamanlar da oluyor. Zaman zaman akli melekelerim yerinde. Nöbetler geldiğinde kendimi tanıyamadığım hareketlerim oluyor. Nişantaşı'ndaki olay da nöbet anında olmuştu" dedi.

"MAĞDUR ARKADAŞ VESİLESİYLE BÜTÜN BAŞÖRTÜLÜ BAYANLARDAN ÖZÜR DİLİYORUM"
Kendisini normalde tesettürlü arkadaşı olduğunu, iddianameye konu olayın nöbet geçirdiği anda olduğunu savunan Kursar, "Ne yaptığımı, niye yaptığımı açıkça bilmiyorum. Olay sırasında atak nöbetim gelmişti. Bilinçli ve kasten yaptığım bir şey değildir. Mağdur bana küfür ettiği için saçını çekmek istedim. O sırada başörtüsü elime geldi. Olayın nasıl başladığını bilemiyorum. Başörtülülere yönelik dışlayıcı, tehditvari bir davranış ve sözlerim yoktur. Ataklar dolayısıyla toplamda 6 kere, yakın zamanda da 2 kere intihara teşebbüs ettim. Arkadaştan da çok özür diliyorum. Kötü anıma denk geldi. Suç işleme kastım yoktur. Pişmanım. İnsanların giyimiyle, kuşamıyla, eğitim haklarının elinden alınması doğru değil. Mağdur arkadaşın vesilesiyle bütün başörtülü bayanlardan özür diliyorum. Ben olaydan bir hafta önce postanede annemi dövdüm. Cidden öfkemi kontrol edemiyorum" dedi.

'BOYNUMDA MORARTI OLUŞTU'
Şikayetçi F.D.A.Y., sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Nedenini anlamadığım bir şekilde sanık saldırıya başladı. Ben arka koltuğun bir önünde oturuyordum. Minibüsdoluydu ancak ayakta yolcu yoktu. Sanık bağırarak saldırdığı için sözleri diğer kişilerce de duyulmuştur. Başörtümü çektiği sırada boynumda morartı oluştu, başımı koltuğun demirine vurdum." dedi.

AKIL SAĞLIĞI RAPORU İSTENDİ
Mahkeme, sanığın suça konu eylemleri nedeniyle akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.