Hedefe yürüyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dört bir yanımızda savaş da olsa kriz de olsa biz kendi hedeflerimize odaklanmış bir şekilde yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 21 Ekim 2016 Güncelleme 21 Ekim 2016, 02:22
Hedefe yürüyeceğiz

İÇİNDEKİLER

İzmir ve Kocaeli şehir hastaneleri için sağlanan 1,1 milyar dolarlık dış finansman anlaşması imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalar yaptı:

Şehir hastaneleri 14 yıllık hayalimdi. Başbakan olduğum günden bu yana bu projeyi hayata geçirmek için çok çabaladım, mücadele verdim. Tabi bu hiç de kolay bir süreç olmadı. İnananlar vardı, inanmayanlar vardı. Pek çok engeli aşarak 2013 'te 15 hastaneyle ilgili imzaları attık ve projeye start verdik.

Şu anda Türkiye'nin farklı bölgelerinde 21 şehir hastanesi projesinin ihalesi yapıldı veya sözleşmesi imzalandı.

Projeler 9 bin metrekarenin üzerinde kapalı alana ve 30 bin 691 yatak kapasitesine sahip 22 milyar 237 milyon yatırım bedeline sahip hastanelerin inşasını içeriyor. Halen ihale süreci devam eden 2 Yüksek Planlama Kurulu onayında olan 4 ve fizibilite çalışmaları süren 2 proje daha bulunuyor. Böylece toplamda 41 bin yatağa 30 milyar lira yatırım tutarına sahip 29 projeye hayata geçirmiş olacağız. 2019 yılına kadar tüm hastanelerimizi hizmete almayı planlıyoruz.

Burada İzmir ve Kocaeli gibi iki önemli şehrimizin şehir hastanelerinin 1.1 milyar dolarlık dış finansmanının 637 milyon dolarlığına ilişkin imza aşamasına geldik.

Kocaeli hastanemiz bin 180 yatağa sahip olacak 6 ayrı hastaneden teşekkül edecek. İzmir Bayraklı şehir hastanemiz 2 bin 60 yatağa sahip 6 ayrı hastaneden bloktan oluşacak.

Türkiye'nin diğer ülkelerden farkı bu yatırımları büyük oranda yerli şirketleri aracılığıyla ve dış finansmanla hayata geçiriyor olmasıdır. Burada ben kamu bankalarımızın hakkını yemeyeyim. Onlar da özellikle son dönemde biraz nazlananlar olunca devreye girmek suretiyle örneğin bizim İstanbul'da dünyanın bir numaralı havalimanın finansmanında ilk adımı onlar attı.

Finansman özel sektör eliyle sağlandığı için kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasi saik notlarından asgari düzeyde etkileniyor.

Yine söylüyorum sipariş üzerine kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye not vermeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar bunların hiçbirisi Türkiye için geçerli değil. Yüksek büyüme potansiyeliyle istikrar ve güven ortamını titizlikle korumasıyla Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke olduğunu her fırsatta gösteriyor. Bugünde bu gerçeğin tezahürlerinden birini yaşıyoruz.

Geleceğin en önemli sektörlerinden biri olan sağlık alanında Türkiye bölgesinde ve dünyada söz sahibi ülke konumuna yükselecektir. Bu yatırımların ülkemizi dünyanın en önemli beş sağlık turizmi merkezinden biri haline getirmesini hedefliyoruz.

Özellikle batıda bazı kesimlerin anlamadıkları husus şudur. Türkiye bu zorluklara rağmen gündemindeki projeleri hayata geçirebilecek ekonomi programlarını uygulayabilecek güce sahip bir ülkedir. Dört bir yanımızda savaş da olsa kriz de olsa biz kendi hedeflerimize odaklanmış bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.

Benim faizle muhabbetim yoktur. Faize düşmanım çünkü onu bir sömürü aracı olarak görüyorum. Göreve geldiğimizde faiz harcamalarının vergi gelirine oranı yüzde 85.7 seviyesinden yüzde 13'e düştü. Peki bu yeterli mi? Bu bile bize yeterli değil. Bunun daha da düşmesi lazım. Önümüzdeki ay Yatırım Destek ve Yatırım Ajansımız Türkiye'de Amerikalı şirketlerin CEO'ların Amerikan medyasıyla bir araya getirecek.