Ben de mağdurum

FETÖ darbesinin önemli isimlerinden biri olarak tutuklanan Tümgeneral Mehmet Dişli, çelişkili ifadeler verdi: Ben Genelkurmay Başkanımızın hep yanındaydım. Darbecilere karşı durdum. Mağdurum

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 27 Temmuz 2016 Güncelleme 27 Temmuz 2016, 00:56
Ben de mağdurum

İÇİNDEKİLER

FETÖ darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, suçlamaları kabul etmedi. Dişli, ifadesinde şunları söyledi:

Akşam çağrılmam üzerine Genelkurmay'a geçtim. Komutan'ın odasına girmeden 2 ofis vardır. Birine beni çektiler. 'Silahlı Kuvvetler duruma, yönetime el koydu. Yurtta Sulh Cihanda Sulh Operasyonu başladı. Komutan'ın da bizimle olmasını istiyoruz. Sen ikna edersin, yoksa ikinizi de paketleyip götüreceğiz' dediler.

Durumu Akar'a arz ettim. Bana 'Dalga geçecek zaman mı?' dedi. Kendisine 'Birazdan canlı yayın olacağını, orada bildiri yayımlanacağını' söyledim. Yüz ifadesi değişti. Bir süre sonra dışarıdan silah sesleri duyuldu. İşin ciddi olduğunu söyledim.

Bana Yaşar Paşa'yı çağırmamı söyledi. Özel Kuvvetçiler beni Yaşar Paşa'ya göndermedi. Sürekli benim üzerimden 'Komutan kabul etti, yoksa ikisini de götüreceğiz' dediler. Kendilerinin neden Komutan'ın yanına, odasına girmediklerini bilemeyeceğim. Benim ikna edebileceğimi düşünmüş olabilirler.

Genelkurmay Başkanı Akar çok ağır sözler söyledi. 'Kim bunlar, hangi devirde yaşıyoruz?' diye tepki gösterdi. Ben Hulusi Paşa'nın tepkisini söylediğimde içeri girdiler. Komutan'a kelepçe takmak için zorladılar. Ben müdahale ettim.

Hareketliliğin artmasının ardından Akar'ın götürülmesi gerektiğini söyledim. Akıncı'daki 4. Ana Jet Üssü'ne indik. Burada Komutan'ı ikna etmek için, 'Rüştü Paşa'nın (Erdelhun) başına gelenler sizin başınıza gelmesin' dediler. Daha sonra odaya havacı komutan Kubilay Selçuk geldi. Komutan'a 'Silahlı kuvvetler bu işe el koydu. Tüm kuvvetler dahil' dedi.

Komutan, hava kuvvetlerinde durumun ne olduğunu söyledi. O da 'Akın Paşa sizin ağzınıza bakıyor. Siz 'Evet' derseniz o da bu işe dahil olacak. Akın Paşa bu işte yok' dedi. Öztürk telefonla üsse çağrıldı. Üçümüz birlikte televizyonlara baktık. Komutan sürekli tepki gösterdi, 'Böyle bir şey olur mu?' dedi. Akın Paşa da aynı tepkiyi verdi. Sonra 'Gelsinler konuşalım' diye beni gönderdiler.

Darbe bildirisini getirip 'Komutan'ımız, siz de bizimle birlikte katılın, okuyalım. Halk sizi görürse yatışır, bu iş bitmiş olur' dediler. Komutan kabul etmedi.

Komutan, Başbakan ve MİT Müsteşarı'nı benim cep telefonumdan aradı. Onlara 'Bu adamlar hakkında ne gerekiyorsa yapacağız. Siz polisi geri çekin, ben de Silahlı Kuvvetleri geri çekeyim. Emir-komutayı devralayım' dedi. Ancak Başbakan Çankaya'ya gelmesini istedi.

Akıncı'nın bombalanmasıyla dirençleri kırıldı. Akar'ın teklifini kabul ettiler. Helikopterle Çankaya Köşkü'ne gittik. Tuğrul Türkeş bizi karşıladı.

AK Parti'nin kurucu üyesi olan Şaban Dişli'nin kardeşiyim. FETÖ sorusunu hakaret kabul ederim. Bu olayda mağdurum. Bu darbenin FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını ise bilmiyorum.


ÇOLAK TUZAĞA DÜŞMÜŞ
DARBE gecesi rehin alınan Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın ifadesine ulaşıldı. Çolak, kendisini Akar'ın yaveri Levent Türkkan'ın arayarak, "Akar Paşa sizi ve Ku rmay Başkanımız Uyar'ı Karargah'a bekliyor" dediğini anlattı. Karargah'a girişte Özel Kuvvetlerce yere yatırılarak ellerinin kelepçelendiğini belirten Çolak, "İçeride Özel Kuvvet giyimli kişilerin üzerimize abanarak üçümüzü de yere yatırıp üzerimize silah dayadılar. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in odasına aldılar. 2. Başkanımızın Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Bünyamin Tuner'in tüm bu olanları içeride organize ettiğini gördüm" diye ifade etti.