13 saniyede infaz

Özgecan’ın katilini öldüren mahkum, profesyonel tetikçi Gültekin Alan çıktı. İddiaya göre zanlı, havalandırmaya giderken tuvalete uğrayıp tabancayı aldı. Gardiyanın kafasına dayadı. Koğuşu açtırıp cani ile babasına kurşun yağdırdı. Tüm bunları 13 saniyede yaptı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 13 Nisan 2016 Güncelleme 13 Nisan 2016, 01:36
13 saniyede infaz

İÇİNDEKİLER

Dünyalar güzeli Özgecan Aslan'ın ölümü kadına şiddetin sembolü haline geldi. 20 yaşındaki Özgecan'ı katleden cani ise minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken'di. 11 Şubat 2015'teki korkunç cinayetten sonra Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken tutuklanarak Adana E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. İşte katillerin kaldığı o cezaevinden önceki gün silah sesleri yükseldi. Suphi Altındöken silahlı saldırı sonrası hayatını kaybetti. Babası Necmettin Altındöken'in yaralandığı belirlendi. Peki bu saldırıyı düzenleyen kimdi? İşte bu sorunun yanıtı dün geldi. Söz konusu kişinin cinayetten 50 yıla mahkum olan ve 14 ay önce İzmir'den Adana'ya nakledilen Gültekin Alan olduğu belirlendi. İddiaya göre profesyonel tetikçi olan Alan, havalandırmaya çıkarken tuvalete gitti. Olayda kullandığı tabancayı temin etti. Ele geçirdiği silahı gardiyanın kapısına dayayıp Suphi Altındöken ile babasının bulunduğu koğuşun kapısını açmasını istedi. Gültekin Alan kapı açılınca içeri girdi.

TEK TEK İNCELENİYOR
Suphi Altındöken ile babasına kurşun yağdırdı. Altındöken hayatını kaybederken babası hastaneye kaldırıldı. Profesyonel tetikçi olan Alan'ın tüm bunları 13 saniyede yaptığı belirlendi. Ancak tabancanın cezaevine nasıl ve kim tarafından sokulduğuna ilişkin kesin bir bilgi tespit edilemedi. Olayın araştırılması için de 7 savcı ve 2 müfettiş görevlendirildi. Soruşturma çerçevesinde, olay günü cezaevine giden tüm ziyaretçiler ve güvenlik kamerası kayıtları incelendi. Gültekin Alan'ın bir başka kişi tarafından azmettirilmiş olabilme ihtimali de değerlendirildi. Bu arada Tokat doğumlu olan Gültekin Alan'ın ağabeyi Teyfik Alan'dan ilginç bilgiler geldi. Alan şunları söyledi: "Şerefsizlere karşı bir adalet şart. Bu insanlar rahatça oturup kalkmamalı. Adam gibi adamların olduğunu bilmek, yeri geldiği zaman güzel bir şey. İnsan kendini güvende hissediyor. Bu memleketin insanı sahipsiz değil. Ben ağabeyimle hep gurur duydum" dedi. Amca Taşkın Alan da, Gültekin, cinayeti işlerken 3 kızını düşünmüş olabilir..." diye konuştu.


Gültekin Alan'ın Suphi Altındöken'i yemek yerken öldürdüğü ortaya çıktı
.


YATACAK YERİ YOK
Özgecan Aslan'ın cezaevinde başka bir hükümlü tarafından öldürülen katili Ahmet Suphi Altındöken için ailesi mezar bulamadı. Anne Naciye Tan oğlunu kendi doğum yeri olan Mersin'in Tarsun İlçesi'ne bağlı Kocaköy'e götürmek istedi. Ancak bunu duyan köylüler isyan etti. Muhtar Rıfat Öcalan gece yarısı mezarlığın kapısını kilitledi.

MUHTAR: KADAVRA YAPILSIN
Muhtar Öcalan, "Mezarlığa koymama gibi bir yetkiye sahibim. Suphi'yi basından takip ettim, tanımıyorum. Annesi buralı değil. Bu köyle ilgileri yok. Kadavra yapsınlar. Devletin kadavraya ihtiyacı var " dedi. Bunun üzerine aile savcılık ile görüşerek yardım istedi. Ancak savcının girişmlerine rağmen Altındöken'in cenazesi kabul edilmedi. Öte yandan Ahmet Suphi Altındöken'in boşandığı eşi Neslihan C., "Ölümü beni hiç etkilemedi. Çünkü bizim için zaten ölmüştü. Ölüm haberini aldığımda 40 kat yabancı birinin ölümü gibi bir duygu hissettim" diye konuştu.

ÇÖPE Mİ ATAYIM?
Katil Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesini kimse istemedi. Cenazenin defnine izin verilmeyince morg önünde bekleyen anne Naciye Tan çaresiz kaldı. Oğlunun cenazesini defnedecek yer, götürecek araç bulamayan Naciye Tan, morg önünde "Oğlum öldü artık ne istiyorsunuz, niye gömdürmüyorsunuz? Oğlumu çöpe mi atayım" diyerek ağladı.

ÖZGECAN'IN BABASI: CANİ DE OLSA ALLAH RAHMET EYLESİN
Anne Songül Aslan ile baba Mehmet Aslan, dün kızları Özgecan'ın mezarına gitti. Ziyaretin ardından duygularını dile getiren acılı baba, "Cani de olsa, katil de olsa, Allah rahmet eylesin. Hukukun üstünlüğünün olduğu, herkesin can güvenliğinin sağlandığı bir devlet kurumunda böyle bir şeyin olmasına çok sevinmiyorum" dedi. Songül Aslan ise şunları söyledi: Ne üzüldüm ne sevindim. Çünkü kızım geri gelmeyecek.