Davutoğlu Davos'ta konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Davos'ta konuştu Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığında yapılacaklara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Giriş Tarihi 21 Ocak 2015, 00:00 Güncelleme 21 Ocak 2015, 18:23
Davutoğlu Davos’ta konuştu

İÇİNDEKİLER

6 Yıl sonra Türkiye Başbakan düzeyinde Dünya Ekonomik Forumu Davos'ta. Başbakan Davutoğlu, katıldığı özel oturumda Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığında ele alınacak konuları açıkladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu G-20 dönem başkanı olarak Davos'ta yaptığı konuşmada 1 yıl boyuncaTürkiye'nin gündeminde olacak başlıklardan bahsederken, G-20'nin de yeni bir vizyona ihtiyacı olduğu noktasında çağrıda bulundu.

İşte Başbakan Davutoğlu'nun özel oturumda yaptığı açıklamalar;
Küresel ekonomiye bakılacak olursa bugün ekonomik iyileşme yavaş gerçekleşmekte ve işsizlik rakamları yüksek oranda devam etmekte ve uzun soluklu yapısal bir sorun olarak karşımızda. 2015 Yılında bazı belirsizlikler söz konusu olabilir. Burada AB'deki gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Bununla birlikte varlıkların fiyat artış ve düşüşlerini yakından takipteyiz. Daha büyük ve olası zorlukları engellemek için koordinasyon içerisinde olmamız gerekiyor.

EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN DE FİKİRLERİ ÖNEMLİ
Burada Türkiye'nin etki alanı G-20 toplantılarının kararlarının nasıl daha kapsamlı olacağı ve üye olmayan ülkelere nasıl daha kolay ulaşılabilir bunlara bakacak ve bunlara odaklanacağız. Türkiye 2016'da en az gelişmiş ülkelerin koordinatör ülkesi olarak yeniden ele alacağımız bir platform oluşturacağız. En az gelişmiş ülkelerin de görüş alışverişlerinde kapsayıcı bir şekilde içinde olması gerekmekte. Bu ülkelerin zorlukları nedir bunlar gıda güvenliği ile başlayabiliriz. Bu konuların da G-20 zirvesinde tarım bakanları çerçevesinde bunu ne şekilde minimize edebiliriz, israfın nasıl engellenmesi mümkün olabilir bunlar ele alınacak.

KADINLAR EKONOMİDE DAHA AKTİF OLMALI
Dünyada gördüğümüz ve kapsayıcılığın önemli olacağı kadın erkek eşitliği ile ilgili olarak bir kapanması gereken bir ara söz konusu. ekonomi içerisinde kadınların daha fazla görünür olması konusuna ağırlık vereceğiz. Burada bizim çabalarımız çerçevesinde işsizliğin azaltılması konusunda eşitsiz olarak değil sosyal tutarlılık barış açısından ve barış açısından durumun olumlu hale getirilmesi önemli. Dünyadaki genç işsizlik oranı yüksek düzeylerde. Bu durum bizler için bir öncelik olacak.

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ ŞİRKETLER GÜÇLENDİRİLECEK
Bir başka önemli konu da küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomiye daha entegreli olması konusu gündemimizde olacaktır. Türkiye'nin bu yıl içerisinde gündemde olacağı ve tutacağı bir diğer konu da küçük ve orta ölçekli işletmelerin güçlendirilmesi olacaktır. Uygulama açısından esnek bir platform olduğunu ifade ettik. Hem iç konularda hem de uluslararası anlamda konular ele alınırken güen unsurunun önemini ortaya koyacağız. Güvenin oluşturulması konusunda da uygulamaların gerçekleştirilmesi ve takibi konusuna eğileceğiz.

TİCARET VE ENERJİ KONULARINDA YATIRIMLAR ARTACAK
Diğer unsur yatırımlar konusu. Bizim üçüncü unsurumuz. Yatırım konusunda altyapı çalışmaları açısından yatırımların güçlendirilmesi gerekmektedir. Orta vadeli mali programlar çerçevesinde hükümetlerin burada mobilize edilebileceği potansiyeller söz konusu. Bizler alternatif unsurlar ortaya koyarak finansal unsurların çeşitlendirilmesi konusunda fikirlerimizi ortaya koyacağız. Bu yatırımların arttırılması konusunda da ticaret enerji konularıyla ilgili yatırımların güçlendirilmesi konusuna bakacağız. Enerji açısından da Türkiye önemli bir geçiş ülkesi. Avustralya'da g-20'de alınmış olan kararlar takip edilecek. Enerjiye ulaşma konusunda iyi bir enerji politikası gerekmektedir. Adalet üzere inşa edilmiş bir ekonomi bağlamında enerjinin ulaşılabilirliği önemlidir. Enerji bakanlarımız bütün bu konuları ele almaya devam edecek.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA ULUSAL BİR MESAJ YAYINLAMAMIZ GEREK
Çevre konusunda sorunlarının çözümü konusunda Türkiye ortaya koyulmuş olan uluslararası çalışmalar çerçevesinde Türkiye bu tür işlerin takipçisi olacak. Yeni bir ortak güçlü bir mesaja ihtiyaç söz konusu. Küresel olarak gezegenimiz için bir anektodu paylaşmak istiyorum. Bir kaç yıl önce bir toplantıdaydım. BM'de Newyork'ta bazı açıklamalar yaptım Dışişleri Bakanı olarak. Bana sıra geldiğinde atmosferi değiştirmek istedim oradaki. Ben okumadan önce metinden şunu ifade etmek isterim dedim. Biz bütün konularda ulusal devletlerimizin dışişleri bakanları olarak konuşuruz ama iki ülke biraraya geldiğimizde bütün insanlık için konuşmamız gerektiğini ifade ettim. Bizler G-20 olarak bütün liderleri harekete geçmeye çağıracağız. Bizler sadece liderler olarak değil aynı zamanda ticaretten ekonomiden sorumlu iklimsel sorunlardan sorumlu bakanlar olarak bu sorumluluğu hissediylorsak yeni bir süreç başlatmamız gerekmekte. Biz burada insanlığın geleceğini projelerimizi bunun üzerine odaklamamız gerekmekte. Biz bu sorunların çözülmesi anlamında güçlü bir irade ortaya koymaya çalışacağız.

SİYASİ SORUNLAR, EKONOMİK SORUNLARI DA ETKİLİYOR
Ekonomik bir platformdayız ama ana engel jeopolotik sorunlardır engel. Farklı ülkelerde farklı sorunlar, krizler söz konusu. Ukrayna'daki kriz mesela. Burada yöneten ekiple de görüştük burada çok farklı bir atmosfer söz konusu. Suriye önemli bir örnek çok kırılgan bir durum söz konusu. Bu şekilde bir çerçeve içerisinde ekonomiyle ilgili olarak ekonomik sorunlar siyasi sorunlardan çok ciddi şekilde etkilenmekte. Psikolojik atmosfer çok önemli. Farklı görüşler söz konusu olabilmekte. Türkiye'de de Suriye krizini yakından hissetmekteyiz. Burada birlikte ortak bir destek söz konusu. Farklı görüşler olabilir. Burada rasyonel bir yaklaşım söz konusu olmalı. Özellikle ekonomi konusunda ekonomi rasyonel davranma unsurudur. Rasyonel yaklaşılırsa siyasi sorunlar da söz konusu olmakta. 2015 Yılında bütün bu krizler yine gündemde olacak, Türkiye de bunların merkezinde olacak. Bunların G-20 önünde bariyer olmasına engel olmaya çalışacağız.

TÜRKİYE AVRUPA'NIN EN HIZLI BÜYÜYEN 2. ÜLKESİ
Burada Dışişleri Bakanları olarak meslektaşlarımızla bu süreçte buluştuk burada daha önce. Barış yapıcı rolümüzü ortaya koymak istiyoruz. Siyasi anlamda Türkiye demokratik kurumların gücüyle güçlü ekonomik gelişmesiyle bütün bu krizlere rağmen Avrupa'da en hızlı büyüyen ikinci, OECD'de üçüncü ülke. Bu kendi kendine olumlu katkı aslında bölge açısından. Bir komşu olarak Suriye ve Irak'taki krizlerden ciddi şekilde etkilenmekteyiz. Liderlerle bir araya geldiğimizde bunu paylaşıyoruz. Bizler bir araya gelmek zorundayız. Mülteciler gibi insani konularda bütün krizlerde işlenen suçlar karşısında bir araya gelmeliyiz ve birlikte hareket etmeliyiz.