Ev sahibi istediği zaman çıkaramaz

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 24 Temmuz 2018 Güncelleme 24 Temmuz 2018, 01:27
Ev sahibi istediği zaman çıkaramaz

İÇİNDEKİLER

Yaklaşık 2 yıldır oturduğum ev için ilk girişte sözleşme yaptım. Her yıl enflasyon zammı ile yola devam ediyorduk. Şimdi yeni dönem için 2 ay geçti ve evden çıkmamı istiyor. Evden çıkmazsam dava açacağını söyledi. Hakaretlerde de bulundu. Hakaret davası açacağım. Aynı zamanda evde kalmak için nasıl dava açabilirim?
EV sahibiniz kira kontratının bitiminden önce kira sözleşmesinde belirtilen şekilde kira sözleşmenizi fesh etmediyse, bu sözleşme aynı şartlarla 1 yıl daha uzamış sayılacaktır.
Dolayısıyla kira sözleşmeniz aynı koşullarla 1 kira dönemi daha uzadı. Kira sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarınızı yerine getiriyorsanız (örneğin kirayı belirtilen sürelerde düzenli bir şekilde ödemeniz) ev sahibiniz sizin aleyhinize tahliye davası açsa dahi bu dava genel olarak reddedilecektir.
Sizin kira ilişkiniz nedeniyle herhangi bir dava açmanıza gerek yoktur. Hakaret konusunda ise suç duyurusunda bulunabilir ve manevi tazminat davası açabilirsiniz. Fakat dikkat etmeniz gereken husus suç duyurusunda bulunmak için hakaret edebi ve hakareti öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 aylık şikayet süreniz bulunmaktadır. Bu süre hak düşürücüdür, geç kalmanız halinde savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verecektir.

​MİRAS PAYLAŞIMINDA TARİHE BAKILIR
Emekli bir beyle evlendim çok sene sonra ben de emekli oldum ve birlikte ikamet etmek üzere ortak bir daire aldık. Bir süre sonra başka bir ilde yine ortak yazlık aldık. Eşim 4721 sayılı 2001 tarihli medeni kanunun ve yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten 12 sene sonra vefat etti. Çocuklarına karşı miras konusunda haklarımı bilmiyorum. Bilgilendirirseniz minnettar kalırım.
EVLİLİĞİN vefatla sona ermesi halinde önceli kle taraflar arasındaki mal rejimi tasfiye edilir. Eşinizin ölüm tarihinden ziyade edindiğiniz mülkleri kanun değişikliğinden önce mi sonra mı yaptığınız önem taşır. Zira 2002 yılından sonra taraflar aralarında başka bir rejim belirlememişlerse kanuni mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.
Eşinizle edindiğiniz malların 2002'den sonra edindiğinizi varsayarsak terekeye karşı hem alacaklı hem de borçlu konumunda olursunuz.
Katılma alacağı bakımından mal varlığı değerleriniz eşit bir şekilde paylaştırılacağından uhdenizde olan mal için terekeye yarı oranda borçlu, eşinizin üstüne olan maldan ise yarı oranda alacaklı olursunuz.
Mal rejiminin tasfiyesinden sonra miras alacağınız olan 1/4 hissenizi de terekeden alırsınız.
Mal varlığının 2002 tarihinden önce alınmış olması halinde ise eski mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi geçerli olacak, bu durumda katılma alacağı bakımından terekeden mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle bir alacağınız veya borcunuz bulunmayacak, sadece normal miras payınız olan 1/4 lük payı alacaksınız.



SİZ SORUN AVUKATINIZ CEVAPLASIN / HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL