50-60 YILIN SORUNUYDU
Göreve geldiğimizde dört yıl önce Sarıyer'in sorunlarını enine boyuna masaya yatırdık. Gördük ki Sarıyer'in en önemli sorunu mülkiyet meselesi. Bu mülkiyet meselesi sadece bugünün değil 50 yılın 60 yılın tarihi bir sorunuydu. Bunu zaman zaman siyasi iktidarlar, zaman zaman bazı örgütler bunu kullanmış. Ortada bir sorun, gerçek ve kanayan bir yara var. Biz bunu konuşarak çözemeyiz. Bugün çözülmediğinde ileride daha büyük bir sorun haline gelecek. Bu sorunu çözmek amacıyla dört yıl önce gerekli çalışmalarımızı yapıp adımlarımızı attık. Geçmişte yaşanan olumlu, olumsuz deneyimleri doğru değerlendirerek, mevcut durumu nasıl bir avantaja çeviririz ve yasal hale getiririz, bununla ilgili çalışmalar yaparak, raporlar hazırladık.
MUHALEFET YASAYI ENGELLEMEYE ÇALIŞTI
Sorunun çözümüyle ilgili çok güzel bir yasa önerisiyle komisyona geldi. Biz bunu komisyona Ak Parti iktidarı olarak getirdiğimizde muhalefet her seçimde bir seçim malzemesi olarak geçmişte kullandı. Toplumun duygularını ve hassasiyetlerini sömürerek adeta aklıyla alay ederek ''sizi buradan kovacaklar, evinizi yıkacaklar'' diyerek bu meseleyi her seçimde kullandı. Biz bu çözümü meclise getirince de o zaman tavırları da terse döndü. Bu seferde, bu yasa zenginlere çıktı, yalılara çıktı diyerek bu yasayı engellemeye çalıştılar.
Öngörülüm denilen sahil şeridinden 7-8 kilometre içeriye kadar gelen bir durum söz konusu. Sarıyer bölgesindeki birçok krokide bu belirtiliyor zaten. Mülk belediye ve hazine mülkündeyse bu barıştan faydalanabiliyor. Hatta sosyal donatı alanlarından dahi faydalanabiliyor. Sadece bir kuruma tahsisliyse( sağlık bakanlığına hastane yapılması için tahsis edilmişse) faydalanılamıyor. Zaten böyle bir durumda yok denecek kadar az.
Yorgun binalar deprem mevzuatına aykırı. Ciddi bir depremde bu binalar yıkılabilir, Allah korusun kıyım yaşanabilir. Bunları da çok önemsiyoruz. En önemlisi can güvenliği. Düşüncemiz bu yöndeydi, yasanın çıkmasında. İmar barışında prosedürü yerine getirmek için vatandaştan alınan az miktardaki maddi kaynak, yorgun binaların ve bu bölgelerde yapılacak dönüşümde kullanılacak.
VATANDAŞ MUTLU, HUZURLU
Vatandaşların şuanda yüzü gülüyor. Çünkü bu konu vatandaşımızı çok huzursuz ediyordu. Ben 4 yıldır sokakta siyaset yapıyorum. Dört yıl boyunca gördüm ki, vatandaşımızın hiçbir şey gözünde değildi. Sadece ve sadece eviydi, yuvasıydı. Sadece bize bu soru geliyordu. Vatandaşın yüzünde mutluluk, sevinç var. Huzur var.
Başvurular 8 Haziran'da başladı. Bayramı saymazsak 3-4 gündür yoğun olarak yapılıyor. Şu ana kadar 17 bin 800 kadar vatandaşa dokunduk. Her gün 400-500 başvuru oluyor. Yeni yeni duyuluyor ve giderek te artıyor. Sayılar giderek artacaktır. Hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın hem de İstanbul Büyükşehir Belediyemizin çalışma ofislerini ve personelini burada oluşturduk. Şu anda vatandaşa hizmet veriyorlar. Çok önemli bir meseleydi.